Uyandığımda hala baygınlık geçirdiğim pozisyondaydım, ne kadar süre bilinçsiz kaldığımı bilmiyordum. Tek bildiğim şey mahrem bölgemin ve vücudumda ki çoğu yerin inanılmaz şekilde acıdığıydı. Yatakta doğrulmaya çalıştığımda ağızımdan istemsizce bir çığlık çıktı.
Hissettiğim fiziksel acılara ruhsal olanlar da eklenince gözyaşlarımı tutamadım.Sevdiğim adam, uğruna ailemden, doğup büyüdüğüm yerden, kendimden vazgeçtiğim adam.. Ne kadarda yanılmışım onun hakkında, ne kadar yanlış tanımışım onu. Ona verdiğim yıllara acıyordum, kendime, düştüğüm şu duruma acıyordum.
***
Duyduğum çığlık sesiyle uykumdan fırladım, ve bu ani hareket bana dün geceden anı kalan yaralarımı sızlattı. Kendime tam geldiğimde karşımda Şevvali gördüm. Gözleri pörtlemiş dehşet içinde bana bakıyordu. Anında gözlerim doldu." - Ne oldu sana Dila ?!
+ ..
- Dila cevap ver nolursun, kim ne yaptı ?
+ Yok bir şeyim .. kekeliyordum
- Şu haline baksana ! Ne demek birşey yok ?
+ Şevval kurban olayım sus bağırma duyan olacak..
- Duysunlar ya duysunlar ne halde olduğunun farkında mısın sen ? Yüzün gözün morarmış hep hala duyacaklar diye korkuyorsun !
+ Şevval ..
- Kimin yaptığını söyle
+ ..
- Hişyar ana..
+ Yok vallahi yok o birşey yapmadı
- Kim o zaman Dila ? Dilzarın sana gücü yetmez
+ Egit .. Egit yaptı .."O kadar kısık sesle söylemiştim ki duyduğundan şüphe ettim bir an. Şaşkınlıkla açılan gözleri dolmuştu, hem abisinin yaptığına inanamıyordu hemde bana acıyordu besbelli..
" - Kalk gidiyoruz
+ Nereye ?
- Hastaneye Dila hadi
+ Olmaz Şevval hem iyiyim ben
- Gözümle gördüğüme mi inanayım sana mı ?
+ ..
- Hadi kalk."Kalkmaya çalışırken yüzümün fazlasıyla buruştuğunu biliyordum, o anki hissettiğim acının tarifi kesinlikle yoktu.. Şevval zorlandığmı görünce yardımım'a koştu. Zar zor ayakta duruyordum, Şevval koluma girmişti ama olduğu yere çakılı kalmış gibiydi. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığında yatağa baktığını fark ettim, gözüne neyin çarptığını anlamakta zorluk çekmedim. Kan lekesi ..
" - Allah belasını versin.."
Fısıldamıştı. Gözlerim yeniden doldu ama ağlamama fırsat vermeden " hadi " diye nazikçe ikaz etti.
Merdivenlerden inerken çok zorlanıyordum, heryer'im ağrıyorsu ve maalesef bacaklarım azda olsa ayrık yürümek zorundaydım. Evde kimsenin olmaması bana Allahın bir lütfüydu. Kimseyi görmek, duymak istemiyordum.
***
Taksi den inip meydan hastanesine girdik, aşağı yukarı kırk beş dakika bekledikten sonra muayene odasına doktor eşliğinde girdim.
Kırk'lı yaşlarda bir adamdı, yüzüm ve kollarımdaki yaraları inceliyordu ve ben, o kadar utanıyordumki ne vücudumdaki izlerden nede mahrem bölgemdeki acıdan bahsedemiyordum.
Doktor işini yaptıktan sonra dinlenmem gerektiğini söyleyerek yanımdan ayrıldı. Yalnız kaldığımda bütün acılarım gün yüzüne geri çıktı. Ve yine gözümden akan yaşlara engel olamadım..
***
Doktor koridora çıktığı anda Şevval ile göz göze geldi ve konuşmak istediğini söyleyip odasına davet etti.
Odaya gelene kadar Şevval in içi tir tir titriyordu, doğrusu doktorun kötü bir haber vermesinden çokça korkuyordu. Dila onun için fazlasıyla önemli biriydi, ona birşey olmasına dayanamazdı. Karşılıklı oturduklarında yaşlı adamın lafı dolandırmadan konuya girmesini umuyordu. Umduğu gibide oldu.
" - Bakın hanımefendi, ben bu mesleğe yıllarımı verdim, neler görüp geçirdim. Sizinle birlikte gelen hanım kızımız gibi nicelerini gördüm.. Bu işkenceye karşı susmayın ! Evet bugün şiddet gören o ama yarın o odada, kolunda serum bağlı, yüzü gözü yara içinde sizde olabilirsiniz.. Kendisi çok yorgun ve çok ağır darbeler aldığı için bu konuyu açmadım fakat size bunu söylemekte bir sakınca görmüyorum. Hanım efendinin tecavüze uğradığını düşünüyorum hatta neredeyse eminim, bir jinekolog muayene etsin, ve bir psikolog eşliğinde polise ifade vermesinin en uygunu olduğunu düşünüyorum. Tabii ki şikayet edip etmemek kendisine kalmış, fakat unutmayın ki " tecavüze sessiz kalmak tecavüze ortak olmaktır ", sizinde böyle düşündüğünüzü ümit ederek onu cesaretlendirmenizi canı gönülden isterim açıkçası"
Ne diyeceğini bilmez şekilde kafasını eğdi. Doktor bey çok haklıydı ama, işte o ama yokmuydu.. Dila yı çok sevmesine rağmen abisini ele vermeyi göze alabilirmiydi ? Peki abisini ele vermezse Dilaya çektirdiği bu işkence devam eder miydi ? Peki abisi hapise girse aşiret ne derdi ? Hişyar hanım ne yapardı ? Peki ya Dilzar ?
Birbiri ardına kafasına üşüşen sorular beynini kemiriyordu. Her türlü birileri acı çekecekti, ama Dilanın acısı boyunu aşmıştı, içindeki " o da Allah kulu be yeter çektiği " diyen iç sesine kulak verip hafif bir tebessümle yaşlı doktora baktı.
" - Jinekolog.. lütfen bayan olsun. "
***
Bir süre sonra uyandığında nerde olduğunu hemen idrak edemedi, ve bu panikle kıpırdamasına sebep oldu. Kolunda takılı olan serumunda canını yakmasına tabi.
Elini kaplayan sıcaklıkla sakinleşti, karşısında Şevvalin şefkatli gözleri vardı.
" - Iyi misin canım ?
+ Iyiyim Şevvalim sağol
- Dila, kuzum.. Birazdan bir jinekolog gelip seni muayene edecek tamam ?
+ .. Yok desem dinleyecekmisin sanki.
- Beni bu kadar iyi tanıman gözlerimi yaşarttı doğrusu."Iki genç kız birbirlerine sıcacık birer gülücük bahşettiler. Tam o sıra orta yaşlarda bir bayan odaya girdi.
" - Merhaba, ben Nisa Kara, sizinle ilgilenecek olan jinekoloğum.
+ Merhaba..
- Çekinmeyin Dila hanım, utanması sıkılması gereken siz değilsiniz inanın.
+ ..
- .. Kendinizi biraz daha iyi hissediyorsanız muayeneye başlayalımmı ?
+ Olur
× Ben sizi rahat bırakayım. Kapının önündeyim ben gülamın tamam ?"Dila kafa sallamakla yetinmişti, çok huzursuzdu ve utanıyordu. Ama anlaşılan o ki pekte çıkar yolu yoktu.
Beş on dakika sonra muayene sonunda bitmişti.
" - Dila hanım vajinanızda derin yırtık'lar var, darp raporuyla birlikte savcılığa sunurlursa gereği kesinlikle yapılır. Size bunu yapanın kim olduğunu bilmiyorsanız vajina da bulunan spermden örnek alıp incelemeye gönderebiliriz. Bu tür "insan"ların ilk vakaları olmadığı için polis sisteminde kesinlikle kaydı vardır, kesinlikle bulunup cezasını çeker."
Dila tek kelime edemiyordu, ne desinki? Tanıyorum, bunu bana yapan sevdiğim adam mı desin ? Dini nikahlı kocam, kuma gittiğim adam, uğruna canımdan geçebilceğim adam demeye bin şahit lazım olan adam mı yaptı desin ?
Dilanın dalıp gittiğini fark eden Nisa daha dikkatli baktı karşısındaki kadına. Ne kadarda güzel bir yüzü vardı, o kıpkırmızı kemer izleri bile gölge düşürememişti. Içinden " yapanın elleri kırılsın inşallah " diye bir beddua savurdu.
Kapıya iki kere vurulduktan sonra Nisa hanım Dilaya bakarak onay istedi. Cevabı alınca " buyrun ! " diye söylendi. Gelen iki polis ve bir psigoloktu, peşlerinden ise Şevval giriş yaptı.
" - Merhaba Dila hanım, ben Aslı Ferah, kadına ruhsal ve fiziksel şiddet gibi durumlar için özel psigoloğum. Burda sadece size yardımcı olmak için burdayım. Memur beyler size birkaç tane soru yöneltecek ama sadece kendinizi hazır hissediyorsanız cevaplayın..
× Iyi günler Dila hanım, ifadenize başvurmak için burda bulunuyoruz. Lütfen olayı en başından ve önemli herhangi bir ayrıntıyı geçmeden anlatın lütfen.
+ ...
- Dila hanım tekrar ediyorum hazır hissetmiyorsanız mecbur değilsiniz. Kimse sizi zorlayamaz emin olun. "Dila derin bir nefes alarak " hazırım " dediğinde herkes pür dikkat Dila ya bakıyordu ve ağzından dökülen cümleler neredeyse hepsini bozguna uğrattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA - GÖNÜL YARASI
General Fiction" O'nu değil, küçüğünü isterim. Dila'yı isterim " Hayır, kesinlikle bekledikleri cevap bu değildi, yumruğunu yine masaya vurup ortalığı yıkmasını beklemişlerdi. Fakat Egit kabul etmişti sonunda, Hazan yerine Dila'yı seçmesi bile mühim değildi. Ağa k...