Medya:
En üst solda ki HaeChan,en üst sağda ki SeoYeon,alt sağda ki JaeMin zaten onun solunsanız de BoMin❣️SeoYeon'un ağzından...
Sabah annemin seslenmesiyle beraber uyandım elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya indim,annem kendine ve babama kahve yapıyor babamsa gazete okuyordu ve garip olan şuydu bunları sabahın 6.00 'ında yapıyorlardı...
Yada! Aklıma gelen şeyle gidip saate baktım ve omg!
Saat 12.00 'dı
"Anneeeeğğğ!!"
"Efendim seoyeon-ahh?"
"Neden saat 12.00?"
"Anlatıcam kahvaltıya gel."Tekrar mutfağa geçip masaya oturdum ve annemin özenle hazırladığı kahvaltı sofrasına iştahla baktım ÇOK LEZZETLİ!Annem konuşmaya başladı
"Gece ateşin çıktı bende sabah uyandırmaya kıyamadım Bom'a haber verdim o senin için not tutacak."Bu mükemmel bi haberdi gün boyu yatıp kıçımı yayabilirdim!!!
Ama sorun şuydu ölücek gibi hissediyordum,spor salonunu temizlediğimizden beri kendime gelememiştim.1-2 Saat Sonra...
O kadar halsizleştimki annem tekrar ateşimi ölçmüştü ve ateşim 39 dereceydi hazırlanıp hastaneye gittik,biz gireceğimiz bölümün kapısında beklerken babam sırayı aldı ve geldi yanımızda iki yetişkin ve benimle yaşıt olduğunu düşündüğüm bir erkek duruyordu ama arkası dönük olduğu için göremedim.
O sırada annem önümüzdekilere seslendi
"Afedersiniz eğer çok acil değilse biz geçebilirmiyiz kızımın ateşi çok yüksekte?"
"Ah üzgünüm bizim de oğlumuz öyle, ama isterseniz aynı anda girebiliriz!"
"Çok seviniriz teşekkürler!"O sırada bütün duyu organlarım kapandı hiç birşey duyamadım ve göremedim tek diyebildiğim şey baba başım dönüyordu ve daha sonra birden önümdeki bedene yaslandığımı hatırlıyorum, gerisi yok...
~~~
Yavaşça gözlerimi açtım ve alışana kadar beyaz duvarla bakıştım
Nerdeyim ben?
Yandan bi ses geldi
"Uyandınmı bücür?"
Duyduğum sesle gözlerim yuvasından çıkacak kadar büyüdü
"Donghyuck!"
Doğrulup sağa baktım ve tekrar şaşırdım,Donghyuck değildi,
JaeYoung idi,Yang JaeYoung!Aman tanrım hoşlandığım çocuk dibimde durup gülümseyen gözlerle bana bakıyordu.Peki ama ben neden hala onun Dong olmasını umuyordum
Salakmıyım ben???
O sırada annemler yanıma geldi.Babam
"İyi misin SeoYeon?Çok endişelendik senin için?"
"İyiyim baba ama,JaeYoung?" annem ve babam aynı anda
"Ah tanışıyormuydunuz!" JaeYoung
"Biz ikimiz aynı okuldayız efendim!"O sırada tanıdık bir ses duyuldu
"Üçümüz demek istedin heralde!"
Yanımdaki perde açıldı
"Donghyuck!?"
"Hi büc- SeoYeon!"
"..."
"Ne o en son bana sesleniyordun yüzün düştü sanırım?"
Annem kıkırdayıp
"Donghyuck,ben SeoYeon'a a olanları anlatayım annen birazdan gelecek."
"Wtf man!"(tanrım bunu bağırarak söylemedim umarım,söylemişim)😐
Annem olanları anlatmaya başladıBen bilincimi kaybettiğimde öne doğru yığılmışım ve önümdeki kişi Donghyuck muş beni tutmuş ama oda halsiz olduğu için(tabi o gün şifayı kapmış)JaeYeong beni kucağına alıp içeri taşımış omg JaeYoung beni kucağında taşımış!
Ve annemin Donghyuck ve JaeYoung'u nerden tanıdığına gelirsek:
Sıkı tutunun!DongHyuck'un amcası KBB(kulak,burun,boğaz) bölümünde doktormuş bu tam olarak OMG!!JaeYoung'a gelirsek onunla orda tanışmışlar,çok tatlıymış,kibarmış,ideal koca adayıymış bu ne demek anne?!!Tabiki öyle Kkk😝
DongHyuck ise.Mmm...Sadece normalmiş işte...~~~
Ateşim düştükten sonra Bom'u aradım
Telefonu şöyle açtı
"Seo!Konuşmamız gerek!!!"BoMin'in ağzından...
Okuldan SeoYeon'lara yeni gelmiştim ama evde kimse yoktu.Direk EunBin teyzeye mesaj attım.Cevap çabuk gelmişti.Seo,spor salonunu temizlediği için ateşi çıkmıştı.
Sonrasında direk telefonumu şarja takıp yatmak için yatağa ilerledim.Tam yorganı kaldırıp içine girecektim ki telefonuma bildirim geldi.Umursamadan yatağıma girdim.Gözlerimi kapatmış,uykuya dalmak üzereydim ki bir anda en az 20-25 tane bildirim geldi.
Yatağımdan sinirle kalkıp telefonumu telefonu sessize almaya gittiğim sırada telefon çaldı.Kayıtlı olmayan bir numaraydı bu yüzden umursamaz bir şekilde yüzüne kapadım.Tam yatağıma ilerliyordum ki tekrar çaldı ve ben yetişemeden kapandı.Sinirli bir şekilde mesajlarımı açıp okumaya başladım.
"
...
-Yaa!
-Bom!!
-Kim BoMin!
-Yaa!
-Benim!!
-JaeMin!!
-Na JaeMin!!
-Yaa!!!!
-Bak şu mesajlara!!!!
-Yaa!!
...
"Nerden buldu yaw bu benim telefon numaramı??Neyse telefonuma numarasını 'Orangutan Beyinli' diye kaydedip onu aradım.'Dııt' sesi bile duyulmadan direk açtı
"Ne va-"
"Çabuk hazırlan sinemaya gidiyoruz?"
"Ne alaka?"
"10 dakikaya seni almaya geliyorum!"
"A-"Cümleyi bırak daha kelimeyi bitiremeden yüzüme kapatmıştı.Saate baktım.08:00'di ve ben neden bu saatte uyuyorum derseniz bügün tüm derslerim sayısaldı ve çok yorulmuştum.Bu arada gecenin bu saatinde ne sineması??
"Ayşşh!!" Elimi başıma vurup hazırlanmaya başladım.Üstümü giyinip aşağı indim.Uykum olduğu için beni sarıp sarmalayacak şeyler giyindim.Makyaj olarakta sadece BB krem sürmüştüm.Kısa bir süre sonra lüks bir araç gelip önümde durdu.Hızlı bir şekilde şoför koltuğunun yanında ki kapı açıldı ve içinden JaeMin çıktı!!!
Üzerinde spor bir takım elbise vardı.Niye bu kadar süslenmişti ki altı üstü bir sinemaya gidiyorduk?Yanıma gelip önce beni süzdü.Beğenmez bir tavırla
"Niye bunu giydin?Git değiştir üstünü."
"Allah Allah?"
"Bide güzel bir makyaj yap."
"Sen bana çirkin mi diyorsun?"
"Hayır ama daha güzel olabilirsin!"
"Yani güzel miyim?""Üff git değiştir üstünü ve düzgün bir makyaj yap.Benim yanımda böyle bir kız dolaşamaz asla.Allah kocan olucak kişiye yardım etsin."
"Aigoo!!Seninkine de yardım etsin.Umarım evleneceğin kadın kışın ortasında ve gecenin bir saatinde erik aşerir!!"
"Aigoo!!" diyerek göz devirdi.
"Hadi gitde üstünü değiştir!"
"Üff...Üşeniyorum.Zaten tam yatıyordum!!"
"Hadi hadi biricik Bom.Hadi hadi git değiştir üstünü."Sırtımdan sürükleyerek kapının önüne getirdi.Anahtarımla kapıyı açıp içeri itti beni.
"Git kız gibi giyinip kız gibi makyaj yap!!" diyerek kapıyı kapatıp kaçtı.
"Aigoo!!!" diyerek arkasından söylene söylene odama çıktım."Ben sana gösteririm kız gibi giyinip kız gibi makyaj yapmayı!!Ama sonunda bana aşık olursan görürsün!!" diye bağırdım sanki duyacakmış gibi.
Üzerime bunları giyinip bordo renkte bir makyaj yapıp aşağı indim.Arabaya yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu.Kapının kapanma sesini duyunca bu tarafa bir bakış atıp önüne döndü.Sonra şaşırmış bir şekilde bana baktı.
Ben ise özgüvenli bir şekilde ona doğru ilerliyordum.Çünkü bana 'kız gibi ol' demişti ve bende kız gibi olduğumu ona gösteriyordum.Al sana JaeMin bey şimdi görürsün kız gibi olmayı.
Arabanına yanına gittim.Halâ donmuş bir şekilde bana bakıyordu.Arabanın arka koltunun yanına gittim ve ona baktım.Nerdeyse ağzının suları akacaktı.(Tabi ki de abartmıyorum canııııım!Sizde yani...)Ona baktığımı görünce hemen toplanıp ön kapıya yöneldi.Boğazımı temizliyormuş gibi yaparak bana bakmasını sağladım.
'Ne?' İşareti yaptı.Uff anlama gıtlığı çeken orangutan!Kapıyı açsana mankafa!Gözümle kapıyı işaret ettim.'Yok artık!' bakışı attı ama gelip kapıyı açtı.Heheheh!İçeri binip kapıyı kapatmasını sağladım.
İstediğime ulaşmış bir şekilde dikiz aynasından ona bakıyordum.O ise göz devirerek karşılık verdi.Bende cama döndüm ve kulaklığımı çıkarıp Uncontrolably Fond'un Ost'larından/Don't Push Me şarkısını dinlemeye başladım başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything Starts With A Fight [Donghyuck&Seoyeon] [Jaemin&Bomin] (YOUNG) ✔️
Fanfiction"Umarım ilerde evlendiğin kadın kışın ortasında erik aşerir." . . . Lee DongHyuck&Park SeoYeon ? Na JaeMin&Kim BoMin?