BoMin'in ağzından...
Hyeong bunu söyledikten sonra kıpkırmızı olduğumu hissedebiliyorum.
"Ne oldu?Çıkma teklifini sana etmeyince saydırmaya mı başladın?" Bu kadarını söyleyemezdi ama!!
"Ya!Bana bak!!Ben senden çıkma teklifi falan beklemedim,ben sadece seni sevmek istiyordum.Ki zaten senin yanında bu kız gibi yılışık olucaksam seni sevmekten vazgeçmeyi tercih ederim!Ayrıca ikiniz bir farkı yok zaten.Tam,'Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.' şeklindesiniz valla.Sizi bozmak istemem hazır birbiriniz bulmuşken.(çantamı ve montumu alarak)Ve Eğer hala sevdiğimi düşünüyorsan kendini avutma!Seni sevmeyi yüzyıllar önce bıraktım!" dedikten sonra JaeMin'e döndüm.Kafasını onaylarcasına sallayıp yanıma geldi ve beni sakinleştirir gibi yaparak yüzümü ellerinin arasına aldı
"Tamam,boşver bunları.Biz evimize gidelim,hem sana en sevdiğin bol şekerli kahveni yaparım rahatlarsın."
Sözünü bitirdikten sonra elini elime götürüp yürümeye başladı.Elimi tuttuğu için bende peşinden gidiyordum.Arkama baktığımda ikisinde sinirli birer boğa gibi bize bakıyorlardı.Umursamayıp önüme dönerek JaeMin'in hizasına geldim.
"Güzel laf soktun haa!"
"Biliyorum." Bana iğrenç bir bakış atıp önüne döndü.
"Söylediğim şeyde ciddiydim.Kahve konusunda.İstersen kahve içmeye gidebiliriz?" Bu sırada telefonum çaldı.EunBin teyze arıyordu.Elimle 'bir saniye' işareti yapıp telefonu açtım."Efendim Eun teyze?"
"..."
"Tamam,zaten yanımda JaeMin de var.O da gelir."
"..."
"Görüşürüz."JaeMin'e dönüp
"Eun teyze yani Seo'nun annesi bizi hastaneye davet ediyo.Yeri'ye de haber vermiş.Zaten Dong ve Seo'da ordalarmış."
"Tamam,gidelim o zaman.Ben şoförü çağırayım da." başımı sallayıp yola döndüm.~~~
Gördüğümüz manzara karşısında üçümüzde şaşkındık.Üçümüz derken JaeMin,ben ve Yeri.Hastaneye gelmiştik ve terasa çıktığımızda bu haldeydik.Seo çikolatalı süt içip uyuya kalmıştı.Sherlock Holmes gibi akıl yürüterek yaptım bunu tabikide yoksa yanında ki çikolatalı süttten anlamadım.Saçmalamayın.
Seo'nun uyuya kaldığı yer ise Dong'un omzuydu.Garip olan Dong'da uyuyordu.Bir süre sonra Dong'un kafası sola düştü,Seo'nun ki de sağa ve ortaya çok komik bir görüntü çıktı.Üçümüz birbirimize baktık sonra bir anda hepimiz kahkaha atmaya başladık.Ne kadar bağırırsak bağıralım onlar hala uyuyordu ve bu bizi daha çok güldürüyordu.
İlk ben sustum ve söze başladım
"Bari...kaldıralım....burdan.Hastalancaklar.ㅋㅋㅋ"
"Ta...tamam." Yeri sadece "Peki peki." diyebildi.JaeMin onların yanına gidip Dong'u kucağına alıp Dongsoo oppanın yanına götürdü.Ben veya Yeri götürmeyecektik herhalde.Maalesef o kadar güçlü değiliz.Yeri demişken kolu hala alçıdaydı ama yarın çıkarılacaktı.Sonuçta yarın pazar ve bir haftalık süresi dolmuş olacak.Artık o da okula gelicek.(pek benzemesede kötü kadın gülüşü)HAHAHHAHAHA!!
JaeMin geldiğinde iğrenir gibi Seo'ya bakarak
"Bunudamı taşıyacağım?" Yeri ile İkimiz aynı anda
"Bi zahmet." dedik.Sonra birbirimize bakıp sırıttık.Bende bu fırsatı bulmuşken
"Cips,kola kilit!" diyerek pis pis sırıttım.Sonra bir anda sırıtmışım bozuldu
"Yeri,Yeri,Yeri." JaeMin bunu bana söylerken 'hahahaha' dercesine bakıyordu."Adamsın be!!" diyerek Yeri,gidip JaeMin'e beşlik çaktı,sonrada sırtlarını birbirlerine dayayarak bana bakmaya başladılar,ardında birbirlerine bakmaya başladılar.Cidden bozulmuştum.Sonra aklıma bir fikir geldi ve hemen telefonumu çıkarıp fotoğraflarını çektim.Flash patladıktan Sonra ikiside bana şaşırmış bir şekilde baktılar ardından da aynı anda "Yaaa!" diyerek beni kovalamaya başladılar.Ben kaçarken aynı zamanda telefonuma farklı bir şifre koyup tamamen kapattım.
Yorulup durduklarında onlara doğru dönüp telefonu sallayarak
"Valla dedikodu yayarım,benden gizli işler yapmayın!!Anladınız mı?" Ben bunu dedikten Sonra Yeri tam JaeMin'in kulağına bir şey diyecekken araya ben girdim
"Şifreyi değiştirdim,boşuna uğraşma,açamazsın.""Ayşh!!" Diyerek elini alnına vurdu.Ben ise pis bir sırıtış atıyordum.
"Üfff!Ben Seo'yu götürmeye gidiyorum..." bitkin bir şekilde söylemişti bunu JaeMin.Bizde peşinden gidiyorduk.Yeri ile aynı hizaya geldiğimizde bana pis baktığını görebiliyordum.
"Sen kaşındın." Dedim yüzüne bakmadan."Bir kerelik unutsak?" Dedi şirin görünmeye çalışarak.Ama ben bunu yer miyim?Yemem.Net bir şekilde cevap verdim
"Hayır."
"Bir kere,bir kere.Oh?Olur mu?Oh?"
"Hayır."
Of layarak önüne döndü.
"Tamam yaa!Senden bir iyilik istedik altı üstü!!!"
Bir süre sustu.Sonra bana dönerek yine şirinlik yapmaya başladı
"Sileceksin değil mi?Oh?"
Ben ise yine net bir şekilde
"Hayır." dedim...SeoYeon'un ağzından
Bu akşam hiç bir şekilde hiç bir şey yapasım yoktu açıkçası yatıp kıçımı büyütmeyi düşünüyodum ama,canım annem beni hastaneye çağırmıştı.Lanet!
Hastane çok uzak değildi yürüyerek 10 dk sürüyordu o yüzden üzerime şunları giyip çıktım.Hastaneye girdiğimde güvenlikler ve diğerlerine selam verip acil bölümüne ilerledim,annem ağzı şişmiş bir kadına sakin olmasını söylüyordu yada daha çok söylemeye çalışıyordu diyebiliriz,kadın çıkmayan sesiyle konuşuyordu
"Honföndü benöm ağzum ğanıyo diğoğum ğandı ğandı ağğğh!"
"Hanımefendi sakin olun lütfen şöyle oturun sıranız geldiğinde sizi alıcam"
"Hala sığa diğosunuz!!Yandıı dudağım yandığğ!!"
Bu sözü duyduğumda istemsizde aklıma DongHyuck geldi ve tebessüm ettim,öyle bir ayının içinden o masum çocuğun çıkabileceği aklımın ucundan geçmezdi doğrusu.O sırada tanıdık bir kahkaha sesi duydum ve başımı o tarafa çevirdim.
~~~
Dararamm oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın 😘😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything Starts With A Fight [Donghyuck&Seoyeon] [Jaemin&Bomin] (YOUNG) ✔️
Fiksi Penggemar"Umarım ilerde evlendiğin kadın kışın ortasında erik aşerir." . . . Lee DongHyuck&Park SeoYeon ? Na JaeMin&Kim BoMin?