BoMin'in ağzından...
Perşembe günü okula gittiğimde cidden çok yorgundum.Sırama geçip dersin başlamasını beklemeye başladım.Yanımda JaeMin oturmuş resim çiziyordu.Resim çizmeyi bende çok severim ama şuan o kadar üşeniyorum ki.Hâla pazartesi söylediği sözün anlamını çözememiştim.Ne amaçla söylediği bir muammaydı.
Zil çalınca sınıfa hoca geldi ama dersimiz bu hocayla değildi.
"Arkadaşlar ders boş,sessizce yaptığınız işe devam edin." Hoca yerine oturup telefonuyla oynamaya başladı.Uykum gelmişti ama bir türlü uyuyamıyordum.JaeMin'i dürttüm.
"Saçımla oynasana."
"Niye?"
"Uyuyamıyorum ve uyuyamadığım zaman genelde annem saçımla oynar bu şekilde çabucak uyurum.Ayrıca anlaşma."
"Ahh!!Peki."Kafamı sıraya koyunca saç uçlarımla oynamaya başladı.Bir süre sonra uyuya kaldım...
~~~
Uyandığımda sırtımda bir ağırlık vardı.Kalktığımda sırtımda olan şey düştü.Arkama baktığımda JaeMin'in koluydu.Sanırım saçımla oynarken o da uyuya kalmıştı.Bu arada benim saçım niye omuzlarımda değil!!!Hemen aynamı çıkarıp saçıma baktım.Balık sırtı mı??O mu örmüştü!!Oha!Ben bile düzgün olarak bilmiyorum balık sırtı örmeyi,bu nerden biliyo??
"Woah cidden!!" diyerek başımı bir o yana çevirdim bir bu yana.Ayrıca bebek saçlarımı da çıkarmıştı.Bir anda yanımdan mırıltılar gelmeye başladı.
"Günaydın uykucu."
"Günaydın!"
"Aa!Saçın ne güzel olmuş!!"
"Ne yani,sen yapmadın mı?"
"Hayır.Ben nerden biliyim balık sırtı örmeyi?"
"Ben de...Amaan neyse en başından bunun senin yapacağına inanmam saçmaydı zaten."
"Ben yaptııııım!" diyerek SeoYeon geldi."Ahh!Bende diyorum bu kadar güzel kim yapmış olabilir diye.Sen yaparsın anca bu kadar güzelini!"
"Immm...Yerim seni!!"
"Ye beniii!Kkkk." diye sarılmaya başladık.
"Napıyorsunuz burda?" diye yanımıza DongHyuck geldi.
"Sarılıyoruz!" dedik aynı anda SeoYeon ile.
"Onu görebiliyorum."
"Madem görüyorsun o zaman niye soruyorsun?" dedi SeoYeon."Üff neyse yaa benim canım sıkılıyor,haftasonu bir yerlere falan mı gitsek,dördümüz?" dedi DongHyuck.İlk cevap veren ben oldum.
"Bana uyar."
"Banada."
"Sana peki JaeMin?"
"Gelmeye çalışırım."
"Hadi ama JaeMin!!!Bu ikisinin arasında tek erkek ben kalırsam yer bunlar beni yer yer!Gelmeye çalışma,direk gel."
"Üff.Peki DongHyuck,gelirim."~~~
Zilin çalması ile herkes fırçaladını alıp görsel sınıfına indi.Bende dahil.Bugün koca koca tahtalara resim çizicektik.Sınfta kimse kalmayınca sınıf defterini alıp aşağı indim.Kapıyı çalıp içeri girdim ama hoca yoktu.Tam yerime geçeceğim sırada JaeMin el sallayarak bana seslendi.
"Gel yanıma otur BoMin!!" Bir şey demeden yanına geçtim.Hoca sınıfa girince manzara resmi çizmemizi istedi.Ayrıca boyalarımız o büyük tüplerle.Ama tabiki biz boyaları bardaklara döküp alıyoruz.Hepimiz resme başladık.JaeMin ve DongHyuck'un resim yeteneğini bilmem ama onlar yokken sınıfın ressamı bendim.Dersin ilk 15 dakikası geçtikten sonra hoca resimlerimizi gezdi.
"Gençler şimdi öğretmenler toplantısı var bu yüzden ben gidiyorum." Sınıftan başka biri araya girdi.
"Hocam kaç ders sürer?"
"Tahminen bu ders dışında 3 ders." Sınıfta bir sevinç gürültüsü koptu.
"Tamam,tamam sessiz olun.Ben çıkıyorum.Manzara resimleriniz haftaya kadar bitmiş olsun."diyerek sınıftan ayrıldı hoca.Herkes kendi halindeydi.Sanırım tek resim çizen bir dörtlüydük.Zaten hepimiz sırayla dizilmiştik.Çaktırmadan JaeMin'in resmine baktım.İstemsizce şu tepkiyi verdim
"Woah!Cidden güzel olmuş!"
"Evet ama senin tonlaman kadar güzel değil tonlamalarım..." dediği gibi tonlamaları güzel değildi.
"Yardım etmemi ister misin?" Heyecanlı heyecanlı başını 'evet' anlamında salladı.Ona daha çok yaklaştım ve fırçayı tutan elini tuttum.
"Önce renkleri ayarlaman lazım ama şimdilik benimkinden kullanalım."
"Tamam."
"Şimdi ağaçları boyamaya koyu renklerden başla ve açık renkleri daha çok resimde ışığın geldiği yöne doğru (çaktırmayın pikachu admin ressam dksmskd)boya ayrıca ışığın görmediği ağaçları boyamaktansa onları daha koyu bir yeşile boya.Ve ağaçların gövdelerini çiz-" Dona kalmıştım.Çünkü eğilerek önüme geçip dudağımı öptü.Ve biz sınıftayız!!!
"Yaa!" diyerek arkamı döndüm ama dönmez olaydım,çünkü şuan tamda öpüşme pozisyonundaydık.Utançtan yanaklarımın elmaya döndüğünü hissedebiliyordum.Eğilip hızlıca yanağımdan öptü.Ahh!Cidden bu çocuk şaşırtmada bir numara!!Beklemediğim bir anda öpüyor ve tam beklediğim anda yanağımdan öpüyor!!Iyşh!Aptal!Yerime geçerken söylendim
"Gerisini sen halledersin,tabi başta söylediklerimi dinlediysen." Bu sırada bir çığlık sesi geldi.Gelen tarafa baktığımda bu ses DongHyuck'dan geliyordu.Boya tüpü üstüne dökülmüştü.~~~
O boya tüpü DongHyuck'un üstüne döküldükten sonra dördümüz eğlencesine boya savaşı yapmıştık ve dördümüzün de üstü başı batmıştı.Öncelikle ders bitmeden resim sınıfı temizledik sonrasında yukarı bu şekilde çıktık.
"Üfff!Bugünde yedek kıyafet getirmemiştim!!" Diye sızlandı SeoYeon.Bende ona katıldım.
"Bende!!!"
"Şunlara baksana!!!Portakal çocukları!!"'Portakal çocuğu:Kore'de portakal fazla yetişmediği için fiyatı genelde pahalı olur ve bu yüzden zenginler alır.Bu yüzden şanslı olanlara yada zengin olanlara denir.'
DongHyuck araya girdi.
"Yanımızda birer tane daha kıyafet var,isterseniz size verelim."
"Üfff!Cidden mi?Uydurma yaa!!Sırf bizi kandırmak için varya!!" diyerek işaret parmağıyla DongHyuck'u gösteriyordu bana SeoYeon.
"İnanmaya bilirsiniz ama cidden var." diyerek çantasından bir t-shirt daha çıkardı JaeMin,DongHyuck'da aynı şekilde.
"Giyinebilir miyiz??Cidden hiç zarar vermeyeceğiz t-shirtlerinize!!" dedim ellerimi yalvarır gibi birleştirerek.Çünkü cidden ihtiyacım vardı."Bir şartla!" dedi ikisinde aynı anda.
"Bizi öperseniz."
"Yuh!!" dedik aynı anda.
"O zaman t-shirt yok."
"Tamam tamam öpücez!!Ah!" dedim bıkkınlıkla.SeoYeon ile yanlarına gittik.Tabiki yanaklarından öpücektik!!Başka türlü alsınlar kıyafetlerini başlarına çalsınlar.İş hızlı bitsin diye hızlıca yanağını öpüceğim sırada bilerek yanağını çevirdi ve ben istemesem de dudağını öpmüş oldum.Sanırım SeoYeon'a da aynısını yapmıştı DongHyuck.Çünkü ikimizde aynı anda çığlık atmıştık.JaeMin ve DongHyuck ise bu durumumuza katıla katıla gülüyorlardı.Sanırım hoşlarına gitmişti.Etrafıma çaktırmadan baktım.Hiç kimse ne olduğunu anlamamış bir şekilde bize bakıyordu.Demekki ne yaptığımızı görmemişlerdi.Bir anda normalleşerek JaeMin'e döndüm.
"Hadi,t-shirtü ver.İstediğini yaptım." İlk başta anlamadı ama ama sonra verdi.SeoYeon da benim gibi kimsenin bizim onları öptüğümüzü görmediklerini anlamış olacak ki kıyafetini istemişti.Koşarak soyunma odasına gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything Starts With A Fight [Donghyuck&Seoyeon] [Jaemin&Bomin] (YOUNG) ✔️
Fanfiction"Umarım ilerde evlendiğin kadın kışın ortasında erik aşerir." . . . Lee DongHyuck&Park SeoYeon ? Na JaeMin&Kim BoMin?