Medya; Temsilen BoMin ve JaeMin❣️
BoMin'in ağzından...
JaeMin beni öpüşen çiftin önünden alıp dışarı çıkarmıştı.
"Ne bakıyorsun onlara?Ayıp ayıp!Az utan!"
"Üfff sanane bee?Ben bikere aşk acısı çekiyorum!"
"Aman!Aşk acını yesinler!!" Diyerek göz devirdi.Bu sırada çikolatamı yiyordum.~~~
JaeMin ile beraber parka gelmiştik.Beraber yan yana oturmuş dondurmalarımızın son kısımlarını yiyorduk.Ben söze başladım.
"Hani benim göğüsüme top gelmişti de ben hastaneye girmiştim ya?Bana topu atan çocuk varya?Hah!O kendi kendine suçlanıp beni hastaneye götürmüştü.Gözlerimi açtığımda beyaz ışık görmüştüm yani daha doğrusu spot lambaları ama öldüm falan sandım.(ikiside küçük bir kahkaha atar)Sonra sağıma bakınca o çocuğu gördüm hoşlanamaya başladım falan.Neyse bu kısmı atlayalım-"
"Hey hey!Atladığına göre kesin bir şey olmuştur anlat bakıyım ne oldu?Sonuçta buraya bana derdini anlatmaya geldin,öyle değil mi?"
"Üff...Cidden anlatılacak bir şey yok.Sadece çıkarken telefonla oyuyordu ve cool görünüyordu o kadar.Zaten o zaman ondan hoşlanmaya başladım.Neyse sonra dün markette sevgilisi ile el ele tutulurken gördühühüm!!!"Diyerekten ağlamaya başladım.Cidden o kadar feci değildi ama feciydi yani.İşte feciydi ama değildi.Ahh!Neyse.Ben ağlarken sağ omzumdan tutmuş ve beni göğüs kafesinin oraya yatırmıştı.Ben yüzümü kapatmış hâla ağlıyordum.
"Aşk acısının ne demek olduğunu çok iyi biliyorum."
"Hadi be!!Nerden bilirsin ki sen?" diyerek göğüs kafesine güçsüzce bir yumruk geçirdim.
"Anlatmamı ister misin?" diyerek saçlarımla oynamaya başladı.Kafam hâla onun göğüs kafesine dayalı olmasına rağmen başımı salladım."Mesela şuan bir kızı seviyorum."
"Woah~Cidden mi?Kim?" diyerek başımı bir anda kaldırdım.Kafamı geri yaslayarak devam etti.
"Ama sevdiğim kız benim onu sevdiğimden habersiz.Bilmesini isterdim ama bir türlü fırsat bulamadım çünkü o hep başkalarına bakıyor.Mesela HyeongJoo'yu-"
"Hey!" Dedim tekrar başımı kaldırarak.
"O HyeongJoo'nun eski sevgilisi değil,değil mi?Yoksa o kızın saçını başını yolarım!"
"Hayııır!Değil!" Bunu bıkkın bir şekilde söyleyip başımı dizlerine koymuş beni yatırmıştı."Mesela BongChol'ü seviyordu,ama şuan onlardan birini sevmiyor,ama beni sevdiği de söylenemez."
"Woah~Kız ile zevkimiz aynı herhalde?Baksana aynı kişileri seviyormuşuz!" Bunu derken cips paketini açmıştım.
"Ayşh!" Diyerek avuç içini kafasına vurdu ve başını olumsuz anlamda salladı.
"Ama şuan kız aşk acısı çekiyor.Neyse işte,kız birazda anlama özürlü!Yani teşisi konmuş bir hastalığı yok ama doktorun koymasına ne gerek var!?Değil mi!?" Sinirli sinirli ve alaylı bir şekilde konuşmuştu.Sonrasında sakinleşip devam etti
"Sence bu kıza nasıl kendimi sevdirmeliyim?Daha doğrusu kıza nasıl kendimi göstermeliyim?Kız birazda beni görme özürlü de?"Bir süre o şekilde durup düşündüm.Sonrasında doğrulup düz bir şekilde yanına oturdum.
"Şimdi,öncelikle!Kız ile daha önce öpüştün mü?"
"Evet."
"Oha!Nasıl farketmedi o zaman seni?"
"İşte diyorum ya,anlama özürlü."
"Hmm...Tamam,şimdi sana birkaç bir şey söyleyeceğim;
İlk olarak kızın dolabına mektup bırakıp onun gizli hayranı varmış gibi yap (dububaozi dubu babaya selamlar dkskakd -pororo)sonra işte kızın her gittiği yere not bırak,kantinden yemek alırken ondan önce git ve parasını ödeyip kantinciye ona vermesini söyle.Ama bunları yaparken maskeli ol!Sonra bir gün BAM!Son mektubu bırak ve kendini ifşa et."Ben bunları söylerken her cümleyi aklına kazıyarak başını sallıyordu.
"Okey!Güzel fikirmiş!E o zaman sen cipsini bitirdiysen eve bırakayım mı seni?"
"Bitti.Hadi gidelim!" Diyerek üstümü çırptım ve JaeMin'in çevirdiği taksiye bindim.JaeMin'in anlattığı kız biraz tanıdık geliyordu.HyeongJoo ve BongChol'ü sevmesi,ondan sonra aşk acısı çekmesi falan...Bir saniye bir saniye!!!!!Yoksa sevdiği o özürlü,anlama kıtlığı çeken kız ben miyim?
SeoYeon'un ağzından...
BoMinlerin gitmesinden sonra rahatlamıştım.Dong beni öpmeyi bırakınca hızla geri çekildim sonrasında hiçbir şey olmamış gibi çikolata seçmeye başladım.İstediğim çikolatayı seçtikten sonra yüzüne bakmadan konuştum ve çikolatayı bırakıp dışarı çıktım,
"Sen öde."
Alıp dışarı geldiğinde konuşmaya başladı,
"Çilekli birşeymi sürdün çok lezz-"Arkamı dönüp çok sert olmayan ama şok olmasına yeticek tokatımı suratına geçirdiğinde sustu.Arkamı dönüp yürüdüm.2 gün suratıma bakmıycağını tahmin etmemiştim.Etseydim ikinciyide vururdum ohh iki hafta
suratına bakmazdım.Bu böyle sürüp giderken 3.gün yaşanan olayla sona erdi.3 Gün Sonra
Çıkış zili çalmıştı ve bugün annemin mesaisi vardı o yüzden gecenin 10.00'unda eve kendim gidiyordum.
Sessiz sokakta yürürken arkamdan sesler gelmeye başladı.
Arkamı döndüğümde kimse yoktu.Yanlış duydum diye yürümeye başladığımda bir gölge gördüm arkamı döndüm yabancı adam elini atıp beni saçımdan çekiceği sırada arkadan biri ona tekme atıp yere düşürdü.Ben çığlık attığımda adam kaçıyordu,sarhoştu heralde.Arkadaki nefes nefese Donghyuck elindeki yıpranmış çiçekleri arkasına sakladı ve başını kaşıdı.Yanına doğru ilerledim
İlerdim, 3-2-1...
Parmak uçlarıma yükselip dudağına bir öpücük kondurdum.
Tekrar ayaklarım yere bastığında şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
"Teşekkür olarak gör." dedim ve yürümeye başladım.
Arkamdan gelmediğini fark edince döndüm ve konuştum,
"Beni eve bırakmayacakmısın?"
"Ah tabi şey."dedi ve hızlıca yürüyerek kolunu omzuma attı.Sessiz sokakta sadece ayak seslerimiz duyuluyordu.Uzun bir yürüyüşten sonra kapının önüne geldik.
"Hadi gir içeri."
"Sende gel!"
Dediğim şeyle kocaman gülümsedi ve konuştu
"Kahve ikram edeceksen neden olmasın!"
Gülümseyip kapıyı açtım ve ona içeriyi işaret ettim,
"Gir hadi."
Ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi bende dışarıyı kontrol edip kapıyı kapattım ve kilitledim.Oturduğu koltuğa çantamı atıp sordum,
"Americano yada latte?"
"Sıcak çikolata!"
Dediği şeyle güldüm ve hazırlamak için mutfağa gittim.Artık ona söylemelimiydim bilmiyorun ama sanırım ona fena abayı yakmıştım.Bunu önce Bom'la konuşmam lazımdı.Düşündüğüm şeyle yanaklarım kızarırken arkadamdan bir ses geldi"Ne düşünüyosun sen bakayım huh?"
Arkamı döndüm ellerini tezgaha dayamıştı aramızdaki mesafe azdı.
Gülümseyip konuştum,
"Sıcak çikolatalar hazır salona gidelim."
Bir adım attım ama çekilmiyordu.
Bende başımı boyun girintisine gömdüm ve ellerimi beline sardım.
"Uykum varr!!"
"Görebiliyorum."dedi ve güldü oda ellerini belime doladı ve sallanmaya başladık.
Kokusu dünyadaki en mayıştırıcı şey olabilirdi. Hafif çikolata kokan(artık bu tanımlamadan bıktınız dmsmdm)
nefesi enseme çarptıkça eriyip gidiyordum.
Sıcacık ellerinin sıcaklığıyla ısındım.Mutfak kıkırdamalarımızla dolarken sonunda sıcak çikolataları akıl edip ondan ayrıldım ve tepsiyi elime alıp bağırarak salona koştum
"Çabukkk soğumadan içelim."
Benden önce gelip oturduğunda şaka niyetli ağzımı "o" yapıp güldüm ve yanına oturdum.Çikolataları yudumlarken iyice uykum geldi.
Çikolatayı bırakıp sessizce yanına yanaştım ve omzuna yattım."Yatabilirim değilmi?"
"Tabi."
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım,
Uykudan mayışmıştı,az uyumanın verdiği şişlik hala suratındaydı,ergenlik sivilcelerinin izleri ve hala yerinde olan sivilceleri insana kusurları sevdiriyordu.Elini saçıma attı ve konuştu,
"Uyu hadi ben burdayım."
"İstemiyorum."dedim istemiyordum.
Yağmur yağmaya başlamıştı ve çok şiddetliydi.Dong'un annesi aradı ve konuştular yollar kapanmıştı.Burda kalmak zorundaydı.Annemle konuştuk ve odamın yanındaki odayı onun için hazırladım.Tekrar yanına gittiğimde koltuğa uzanmış uyuyordu.
Çok güzeldi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything Starts With A Fight [Donghyuck&Seoyeon] [Jaemin&Bomin] (YOUNG) ✔️
Fanfiction"Umarım ilerde evlendiğin kadın kışın ortasında erik aşerir." . . . Lee DongHyuck&Park SeoYeon ? Na JaeMin&Kim BoMin?