12.(service)

140 14 22
                                    

Daha fazla yaklaşıp bekledi,sonrasında bir kitabı alıp arkasını döndü.(Hemen fesatlaşmayın😂)Ah!!Bende öpücek sanmıştım ve nedense heyecanlanmıştım!!Cidden inanamıyorum kendime!!Nasıl kanarsın bu numaralara!Bu arada ben ne ara JaeMin beni öperken heyecanlanmaya başladım.Yoksa...Hayır hayır.Olamaz değil mi?Olmamıştır yaa!Ondan hoşlanamam!!Asla olmaz!
"Ahh!!" diyerek elimi alnıma koydum.

Alıcağım kitabı alıp kütüphaneden hızla çıktım.Otobüs durağına gittiğimde sadece ben vardım.
"Yaa!BoMin!Dur orda!Dur...dur...dur." gittikçe sesi fısıltıya dönüşmüştü.Koştuğu için nefessiz kalmıştı,şimdide ellerine dizlerine koyup nefesini kontrol o çalışıyordu.Sherlock Holmes kitabımı uzatarak
"Al...Bunu unutmuşsun!" soğuk bir şekilde
"Saol." deyip tekrar oturdum.

Yanıma oturdu.Ben ise kayarak aramıza mesafe koydum.Yine yanıma geldi.Ben yine mesafe koydum.Tekrar yanıma gelip
"Neden benden kaçıyorsun?İstemeden yanlış bir şey mi yaptım?"
"Yok bir şey!" deyip gelen otobüse bindim.Ahh cidden!Sadece arkamdan bakmakla yetinmişti.Aptal!!

~~~

Eve varınca kendimi yatağın üzerine bıraktım.Bir süre bu şekilde kalmak istiyordum.Nasıl bir öküz bir kızın hisleri ile oynayabilir ki?Tabi ki JaeMin.Kapının açılması ile düşüncelerim yarıda kaldı.Kafamı çok az kaldırıp gelen kişiye baktım.Annemdi.JaeMin'in gelmesini beklemiyordunuz değil mi?(Yine fesatlaşmayın🤣)

Annem yanıma gelip kafamın hizasına oturdu.Saçlarımla oynamaya başladı.Her zamanki yumuşak ve anlayışlı ses tonuyla konuşmaya başladı
"Ne oldu kızım?Yoksa HyeongJoo ile aranız iyi değil mi?"
"Hayır.Ama artık ondan vazgeçtim."
"Neden?"
"Herkesin önünde beni azarlayarak 'Ne oldu sana çıkma teklifi etmeyince sövmeye mi başladın?' dedi.Sövdüğüm kelime ise sadece 'aptal' dı.Salak!"
"Üzülme minik kuşum,demekki seni sevmeyecek biriymiş bunları dediğine göre.Neyse,belki ileride senin için daha iyi biri çıkar karşına."
"Umarım anne,umarım...Neyse ben yatayım artık yarın okul var."
"Peki minik kuşum,iyi geceler."

Alnımı öpüp odadan çıktı.Bende pijamalarımı giyinip yatağıma doğru ilerlemeye başlamıştım ki bildirim sesi ile yönümü telefonuma döndürdüm.

-Özür dilerim...
-Niçin?
-Sana kütüphanede yanlış davrandığım için.
-Peki.İlk defa özür dilediğin için kabul ediyorum.
-ㅋㅋㅋㅋㅋㅋ
-ㅋㅋㅋㅋ.Neyse ben yatıyorum iyi geceler.
-İyi geceler.

SeoYeon'un ağzından...

Uyandığımda hazırlanmak için 10 dakikam vardı.Kahvaltı etmeden koşarak aşağı indim.Çok beklemeden servis gelmişti.Ben servise en son binendim bu yüzden hep son koltuk olarak benim koltuğun kalırdı.Servise bindiğimde bana yerimde kapüşonlu,müzik dinleyen ve uyuduğunu düşündüğüm bir çocuk oturmuştu.

Cidden sinir olmuştum,çocuğu dürttüm ama ses gelmedi,tekrar dürttüm "Anne beş dakka daha..." Bu sefer derisinin içindeki kemiği bile deşmek istercesine bastırarak dürttüm.Birden kafasını kaldırınca hafif geriledim ama tekrar eski halime döndüm."Burası benim yerim,kalkarmısın?"

Şapkası ve maskesi vardı bu yüzden kim olduğunu anlamamıştım.Yüzüme boş boş bakıp tekrar kafasını çantasının üzerine koymuştu.Ayşh!!Cidden!Seri ve sert bir şekilde dürterek "Kalksana burası benim yerim!!" öncekine göre sesimi yükselttiğimden dolayı tüm servis bize bakıyordu.Umrumdamıydı peki?Hayır.

"Yaa!!" dedim bağırarak aynı zamda hem dürtüyor hemde ayağımla ayağına vuruyordum.Kafasını kaldırmadan"Sessiz ol." demişti.Ahh,inanabiliyor musunuz?Benim yerimde bana karşı çıkıyor??Tam ağzımı açmış bağıracaktım ki seri bir şekilde ağzımı kapayıp yanına oturttu.Sonra başını çantasına koyup tekrar uyumaya geçti.

Bir süre böyle kaldıktan sonra şoför bir anda ani bir fren yaptığı için yanımda duran çocuğun başı geriye doğru kalktı.Yüzündeki maskesi açılmıştı ve-Dur bir saniye bir saniye,b-bu bu DongHyuck?!?!!!Bu- bunun burda ne işi var?

Şoför önüne çıkan kişiye anlamını bilmediğim küfürleri sayarken Dong hala uyuyordu ve şuan sallandığımız için başını cama vuruyordu.Sonunda dayanamayıp başını tuttum.Tümsekli kısım bitince bıraktım ve bırakmam ile başı omzuma düştü.Sonrasında bende ona romantik romantik BAKMADIM!

Öyle bir şey olmasını beklemiyorsunuz değil mi?Sol işaret parmağımla iğrenerek başını ittim.Benim itmemle uyandı.Etrafa birkaç dakika boş boş baktıktan sonra gözlerini bana çevirdi.Garip garip baktıktan sonra tek kaşını kaldırarak "Ne bakıyorsun?" deyip başını çantasına gömdü.İçimden bu çocuk katıksız mal diye geçirirken bir anda kafasını kaldırdı ve onun kafasını kaldırmasını beklemediğim için sıçradım.İşaret parmağını kaldırarak
"Okula vardığımızda uyandır."
"Bağaş üstüne beyefendi,başka bir arzunuz?Tövbe tövbe..."

~~~

Okula vardığımızda onu dürtükleyerek uyandırdım,anlamaz gözlerle bana baktı dışarıyı gösterip "okula geldiğimizde uyandır dedin"dedim.
Başını olumlu anlamda sallayıp kalktı ve benim peşimden servisten indi.
Merdivenlere yürüdüm peşimden geldi,merdivenleri tırmandım(4.kata çıkılmaz,tırmanılır arkadaşlar hatta dağcıya bile dönüşebilirsiniz)peşimden geldi,acaba benimi t akip ediyor diye düşündüm ve kantine girdim.

Tahmin edin.Evet oda girdi.Birşey söylemedim su aldım oda aldı.En sonunda orayada gelecekmi acaba diye kızlar tuvaletine yürüdüm,içeri girecektim ki yine peşimden gelip içeri girer diye bir anda arkamı döndüm.Benden 15 cm uzun bedene çarpmadan bir çift nerdeyse kapalı gözü görmem için 2 saniyem vardı.
Sert bedene çarpmış olmanın verdiği acıyla kıvrandım

"Ah kafam ahh"DongHyuck bunlar yaşanırken sonunda ayılmış ve bir anda yüzümü avucuna almıştı,yine o dizime pamuğu bastırdığında ve ben ağlamaya başladığımda oluşan ifade vardı suratında.Korku?Endişe?Belki suçluluk duygusu?

Bilmiyorum ama şuan olan şeyden dolayı fazla yakınlaşmış durumdaydık ben bir anda sustum.Ben susunca suratıma iyice eğildi ve sordu
"İyimisin"
"hı?"
Verdiğim tepkiden sonra gidip kendimi camdan atmak istedim aish cidden bu çocuğa koz vermekten bıktım.

Verdiğim tepkiyle suratına kocaman alaycı bir gülümseme yerleştirdi ve konmuştu
"Sen yoksa benden etkilendinmi hahahahahahahahahaha"
Geçen herkes bize bakıyordu çünkü DongHyuck suratımı bırakmış gülmekten nerdeyse ölecek durumdaydı.Ahhh...Ahmak kafalı orangutan!!

"Cidden etkilendin mi?Hahha-"
"Evet."
"Ne?!"
"Evet,etkilendim."
"Sen ciddi misin?"
"Hayır,yoksa gerçek mi sandın?" diyerek onun attığı sırıtışı atıp sınıfa girdim ve OW MY GOD!!

Everything Starts With A Fight [Donghyuck&Seoyeon] [Jaemin&Bomin] (YOUNG) ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin