Medya:
Soldaki BoMin,yanında ki de JaeMin❣️SeoYeon'un ağzından...
Spor salonunda daha fazla olay yaşanmaması için hiç konuşmadım.Ben konuşmayınca otamatikman o da hiç konuşmadı.Bu da geri kalan ceza süresi boyunca sessizliğe neden oldu ve ben bir süre sonra kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım.İşimiz bitince toparlandık.
"Ben çıkıyorum.Sen anahtarları alıp kilitlersin." tam arkamı dönüp giriyordum ki
"Sen al ben çok yoruldum." dedi.
"Emin misin?Ben kızım ve hiç kol kasım yok ve bu yüzden kollarım koptu.Senin ise baya baya hatta fazla fazla kol kasın var ve benim kadar yorulduğunu düşünmüyorum.Bu yüzden sen al ben çıktım." dediğim şeyden sonra offlayarak okul görevlilerinin odasına doğru ilerledi.Ben ise çoktan otobüs durağına varmıştım.Bir otobüse atlayıp eve döndüm.Geldiğimde saat 10'u geçiyordu.Hemen duşa girdim ve aşağı inip yemek için bir şeyler bulmaya çalıştım.Ve sonunda en sevdiğim yemek olan ramen paketini buldum.Temcerde su kaynatıp ramenimi pişirdim ve üzerine yumurta kırıp kaşar rendeledim.Afiyetle yedikten sonra telefonumu şarja takıp direk yattım.
~~~
Aceleyle evden çıktım çünkü her zamanki kalkma saatimden geç kalkmıştım.Lanet olası ceza!!Hepsi onun yüzünden!Eğer ceza yemiş olmasaydım bu kadar yorulmazdım ve geç kalkmazdım.Cezaya sövmeyi bırakıp bir otobüse bindim ve okula vardım.Sınıfa girdiğimde ders başlamak üzereydi.Nefes nefese bir şekilde yerime oturdum.Donghyuck yanıma gelince direk gıcıklığa başladı
"Ne oldu bücür?Geç mi kalıyordun!""Bana bücür demeyi kes!!Aynı yaştayız boyu biraz kısa olabilir ama en azından senin gibi bendende kısa olanlarla dalga geçmiyorum!!Biraz saygılı ol lütfen!"
"Tamam bücür bi-" ona sinirli bir bakış attığımda sustu ve yerine gömüldü.
"Ne var ya!Boşuna acele etmişsin diyecektim sadece.Çünkü ilk 2 dersimiz boş." ona boş gözlerle baktığımda bunun benim için hiç bir anlamı olmadığını anladı ve önüne dönüp defterine bir şeyler karalamaya başladı.Bomin'in ağzından...
Sınıfa girer girmez Jaemin karşıladı beni.Kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladı.Ama çekiştirdiği yer sınıf değil kantindi.Daha zil çalmamıştı evet ama direk beni kantine götürmesi baya garipti.Boş bir sandalyeye oturttu beni ve yanıma sandalyesini çekti aynı zamanda sağ kolunu omzuma attı.
"Ne yapıyorsun sen?" diye kulağına fısıldadım.
"Unuttun mu?Oysa ki daha dün anlaşma yapmıştık!" dedi benim gibi fısıldayarak ama sesinde alaycı bir ton olduğunu anlamıştım.Baktığı yöne bakmaya çalıştım.Batığı yer sadece girişti ve orda kimse yoktu.Boş yere niye oraya bakıyordu ki?Sonunda ona sormaya karar verdim.
"Neye bakıyorsun?"
"Boşver."
"Peki neden ben bu şekilde duruyorum yanında?Bari çantamla montumu çıkarıp sınıfa bıraksaydık?"
"O kadar vaktimiz yok."
"Niçin?" soruma cevap vermeden beni de ayağa kaldırarak girişe doğru ilerlemeye başladı.Bir süre sonra sağ eliyle sol elime parmaklarını kenetleyerek tutmaya başladı.Elime ani bir haraketle çekicektim ama anlaşmanın bir parçası olduğu için vazgeçtim.Beni sınıfa çıkardı.Hayır yani biraz önce zamanımız yok diyen çocuk şimdi gelmiş beni sınıfa çıkarıyo?Saçma."Neden bir anda elimi tuttun ve birden beni yukarı çıkarttın?"
"Elini tutmam anlaşmamızın bir parçası sınıfa çıkarmam ise kantinde işimiz bitmişti."
"Ne işimiz vardı zaten orda?"
"Bunu sana söylemek zorunda değilim çünkü anlaşmamızda ki şartları koyarken nedenlerini söylemek zorunda olmadığını konuşmuştuk ve bu da anlaşmanın sebebine giriyor."
"Uff..." diyerek kollarımı göğsümde birleştirdim.Bilmiş bir tavırla tekrar söze başladım"Ama senin haftan bitince nedenini söyliyceksin,bende kendi haftam bitince nedenini söyleyeceğim.Okey?"
"Üff...Nedenini öğrenmeden bu işin peşini bırakmayacaksın değil mi?"
"Evet." diyerek sinsi bir gülüş attım.
"Peki,tamam istediğin gibi olsun ama sonunda benim istediğim 3 şeyi yapacaksın tamam mı?"
"Sonunda sebebini öğreneceksem tabi ki olur!"
"Anlaştık?"
"Anlaştık!"Zil çalalı 5 dakika geçmişti ve hoca hala ortalıkta görünmüyordu normalde zil çaldığı anda sınıfta olurdu bizimki.Bizimki dediğime bakmayın şu bizim sınıf hocası var ya,o.Neyse sınıf başkanını neler olduğunu öğrenmesi için öğretmenler odasına gönderdikten sonra Seoneul'un yanına gittim.Biraz dedikodu zamanıydı.Donghyuck'u dürtüp
"Boş derste genelde ben otururum burda,kalkıp kankanın yanına gitsene?"
Kafısını sıradan yavaşça kaldırıp bana baktı.Sanırım uyuyormuş.Hiç bir şey demeden kalkıp benim yerime geçti ve kafasını sıraya koyup tekrar uyumaya başladı.Zaten Jaemin'de uyuduğu için çok tatlı görünüyorlardı!!Ahh!Ne diyorum ben yaa??"Noldu aşkım?" dedim Seoyeon'a dönüp.Başını sıraya koymuş uyumaya çalışıyordu.
"Bilseydim seni gönderirdim Jaemin'in yanına?"
"Yaa!" dedi mırıltılı bir sesle,aynı zamanda sağ kolunu yavaşça kaldırıp güçsüz bir şekilde vurmaya çalıştı.Ben geri çekilince kolu boşluğa düştü.
"Niye bu kadar yorgunsun?" dedim.
"Dün spor salonunu sildik ya!Ondan!"
"Uuu...Kıyamam ben sana amaaa!"
"Mmm..." diye yine mırtılı bir ses çıkardı."Bak sana ne diyeceğim..." diye başlayarak Jaeminle dünkü anlaşmamızdan başlayıp biraz önceki olaya kadar hepsini anlattım.Ben anlatırken biraz daha ayılmıştı.Sonunda tepkisi ise
"OW MY GOD!" idi ve sonrasında dona kalmıştı.
"OHA!!" diye bir anda kafasını kaldırdı.
"Korktum yaw!Ani haraketler yapma!" dedim kızarak.
"Lan çocuk senden hoşlanmaya başlamış." inanmayan bir tavırla"Nerden çıkarıyorsun bunları?"
"Elini tutmuş ya!"
"Üff...O sadece anlaşma içindi."
"Biliyorum."
"O zaman niye çocuk senden hoşlanıyor diyosun?"
"Ondan hoşlanıp hoşlanmadığını teyit ettim."
"Peki sonuç?"
"Hoşlanmıyorsun."
"Evet.Çünkü ben Lee Hyeong Joo'dan hoşlanıyorum."
"Biliyorum.Cidden seviyor musun yoksa biri bir şey yaptığında çocuktan vazgeçer misin diye test ettim.Veeeee...Testi geçtin."
"Yeee!"
"Kutlarım!" diyerek birbirimizle beşlik çaktık ve bu şekilde bağırıyorduk.Herkes bize bakıyordu ama umrumuzda değildi.Çünkü biz buyduk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything Starts With A Fight [Donghyuck&Seoyeon] [Jaemin&Bomin] (YOUNG) ✔️
Fanfic"Umarım ilerde evlendiğin kadın kışın ortasında erik aşerir." . . . Lee DongHyuck&Park SeoYeon ? Na JaeMin&Kim BoMin?