Everything Starts With A Fight [Donghyuck&Seoyeon] [Jaemin&Bomin] (YOUNG) ✔️

13.(love envelope)

Medya;
BoMin❣️

SeoYeon'un ağzından...

...ve OW MY GOD!!...

Şuan sınıfta Jae ve Bom öpüşüyorlar mı bana mı öyle geliyor??Hemen Bom'un sırasına baktım ama yoktu.Jae de yok!!Öpüşen çift birbirinden ayrıldılar ve BAM!!

Jae ve Bom değilmiş.Şuan cidden çok rahatladım.Herkes öpüşen çifti alkışlarken ben ise sadece sırama geçtim.Şuan çok mutluyum çünkü Dong'dan intikamımı biraz önce aldım.Ama neden bir anda ona çarpınca kalbim hızlandı??Amaaan neyse onu bunu boşverinde Bom hep benden erken gelirdi,niye geç kaldı ki?

Bir süre sonra sınıfa Jae ve Bom konuşarak girdiler.Jae'nin elinde yırtılmış bir zarf vardı ve bir süre sonra zarfı çöpe attı.Zarfı çöpe atarken gülerek konuşuyorlardı.Tabikide sevgili değiller ve birbirlerinden hoşlanmıyorlar ama neden böyleler ki?

BoMin'in ağzından...

Uyandığımda okula gitmeme daha çok vardı ama sonrasında aklıma bir şeyin gelmesi yataktan fırladım.Sizce ne?Tabiki de anlaşma!!Bu hafta benim haftam ve Jae'i istediğim gibi kullanıcam.Şurayada kötü kadın gülüşü bırakayım; HAHAHHAHAHHA!

Günlük rutin işlerimi halledip kahvaltı masasına geçtim.
"Bugün tarih sınavın varmış,çalıştın mı minik kuşum?"
"Evet anne çalıştım."
"Umarım sınıfça en yüksek ortalamaya sahip sınıf seçilirsiniz."
"Umarım."

~~~

Çıkmadan önce Jae'e mesaj attım
'
-Beni almaya gelsene.
-Neden?
-E anlaşma gereği bu hafta istediklerimi yapıcaksın.
-Yaa!!Ben onu tamamen unuttum.
-Hatırlatmış oldum,hadi al beni de okula bırak.
-Üff,ben daha yeni kalktım 10dk sonra gelirim.
-Tamam,bay bay.
-Bay bay.

'

10 dakikanın sonunda cidden gelmişti.Beni başından savmak için söyledi falan sanmıştım bende.Sanırım ben onun dediklerini harfiyen uyguladığım için o da adaletli olmak için yapıyor.Arabanın arka koltuğuna binip
"Günaydın!" dedim.Jae'de karşılık verdi
"Sanada günaydın.Okula gidebiliriz Kim amca."
"Tamam JaeMin Bey."
"Ahh!Kim amca,kaç kere dedim ben senden küçüğüm bu yüzden bana Bey deme diye.Lütfen,cidden utanıyorum."
"Peki.Peki demem bundan sonra."

Geri kalan yolculuğumuz çok sesli geçti.Çünkü ben müzik dinliyordum,bu yüzden sesli.Neyse arabadan önce ben indim ve önden yürümeye başladım.Tahminimce Jae'de şoförü yollıyordu o sırada.Koşarak yanıma geldi.

"Planımız işe yaradı."
"Ne planı?"
"Hani şu kızı kıskandırıp ne halt olduğunu göstermiştik ya,hah!İşte kız gelip benden özür diledi sonra eskisi gibi olalım mı,seni çok özledim falan dedi ama ben sana dediğim gibi kabul etmedim ve kız bok oldu.Cidden mükemmel bir duyguydu onu reddetmek."
"Kkkkk.Cidden güzel bir duygu olmalı nefret ettiğin insanın senden hoşlanması ve senin onu reddetmen."
"Ne yani?Sen daha önce hiç kimseyle çıkmadın mı?"
"Hayır."
"Cidden mi?"
"Evet.Ne olmuş?İlla biriyle mi çıkmam lazım?"
"Yoo,hayır.Sadece garip geldi,bizim yaşımızdaki kızlar genelde en az 9-10 tane sevgili yapmış olurlar."
"Neyse,bende onlardan farklıyım işte."

Biz bunları konuşurken en üst kata çıkmıştık bile.
"Benimle gelsene dolabıma gidicem,ders kitaplarımı almam lazım.Zaten 3. ders sınavız."
"Tamam.Bende kitaplarımı alıcaktım zaten." Beraber dolaplarımıza gittik.Onun dolabı benimkinin üst sağındaydı.Dolabımı açar açmaz içinden bir zarf düştü.Eğilip aldım ve arkasını çevirdim ama bir şey yazmıyordu.Üat kısmını açıp okumaya başladım

'Geçen hafta seninle tartıştığım için özür dilerim.Bu yüzden kendimi çok mahçup hissediyorum ama sanırım senden hoşlanıyorum.Benimle çıkarmısın Kim BoMin? -Lee Hyeong Joo'

Bunu okuduktan sonra şaşkınlıktan gözlerim fal taşı gibi açıldı,elimdeki kağıt yere düştü ve bir elimi ağzıma diğer elimi ise dolaba dayadım.Bu...bu...bu....bu gerçek değil değil mi?Ciddi misiniz siz?Şaka değil değil mi?

JaeMin beni fark etmiş olacak ki önce beni sarstı,cevap vermeyince yerdeki kağıdı farketti ve eline alıp okumaya başladı.O okumayı bitirdikten sonra bende kendime gelmiştim.
"Woah!!Cidden seni seviyorsa o zaman neden Min ile çıktıda seninle çıkmadı?Neden seni o kadar insanın içinde rezil etti?"
"Bilmiyorum ama cidden çok iyi bir şey değil mi?Sanırım cidden benden hoşlanıyor!!!"
"Cidden buna kanmayacaksın değil mi?Şuan sadece seni kullanıp bir kenara atıcak ve sende tekrar yalnız kalıcaksın!!Aradaki fark ne biliyor musun?Sonunda kalbin kırılmış olucak!Fakat o ise istediğine ulaşmış olucak.Cidden bunun olmasını istiyor musun?"

Mahçup bir şekilde ona bakıyordum.Bir süre sinirden bir o tarafa bir bu tarafa gitti sonra önüme geçip sakinleşmiş bir şekilde konuşmaya başladı
"Bunu kabul etme olur mu?Etrafına bak.Ondan bin kat daha iyi erkekler var.Git onları sev veya beni sev.Bak ne kadar yakışıklıyım görmüyor musun?" Ona tiksinmiş bir şekilde baktım.
"Konuyu ne ara kendine getirdin?"
"Eh işte okuldaki en yakışıklı erkek konusu açıldı bende okulun en yakışıklısı olduğum için,ordan geldik yani."
"Sen ve egon...Ahh!!"

Dedikten sonra göz devirerek kitaplarımı alıp JaeMin'i orada bırakarak sınıfa doğru ilerlemeye başladım.Kitaplarını alıp koşarak peşimden geldi.Sınıf kapısına geldiğimizde tekrar sordu
"Kabul edicek misin çıkma teklifini?"
"Sanırım etmiycem."
"Sanırım mı?O kadar saydım sana neler yaptığını hala 'sanırım' mı diyorsun?" onun bu yarı ciddi yarı mizahlı sorusuna gülerek karşılık verdim
"Tamam tamam dediğin gibi olsun,kabul etmiycem."

"Ha şöyle!!Az gülümse.Önceden dediğim gibi gülmek sana yakışıyor." O bunu dedikten sonra daha fazla gülmeye başladım.Ben güldükçe Jae de gülüyordu.
"O zaman bu yırtık zarfa gerek kalmadı.Nasıl olsa onu reddettiğini yüzünede söyleyebilirsin.Hem gelirken daha önce nefret ettiğin ve sonrasında senden hoşlanan birini reddetmediğini söylemiştin.İyi ya!!İşte şimdi HyeongJoo'yu reddedersen yapmak istediğin şeyi yapmış olursun!"
Başımı onaylarcasına salladım.Ama burda asıl anlamadığım şey ise Hyeong Joo'dan gelen çıkma teklifine neden bu kadar fazla tepki göstermişti?Sanırım benim bildiğimden daha fazlasını biliyordu...