▲ 21

835 112 154
                                    

"Olmaz Baekkie, olmaz! Bugün Jonginnie gelecek ya, seninle nasıl geleyim?"

Aynasının karşısında giydiği kıyafetlerini inceleyen Kyungsoo'nun, teklifini reddeden tavırlarını gülerek izliyordu Baekhyun.

"O da nereden çıktı? Bana geleceklerini söylemediler bir kere, o nedenle bugün benimle işe geliyorsun."

Kyungsoo bir eli belinde, bir ayağı üzerine yüklenip sıkıntıyla Baekhyun'a döndü ve saçlarına hava gönderip devirdiği gözleriyle büyüğüne baktı.

"Gelecekler diyorum ya işte. Jonginnie bugün sürpriz yapacak bana!"

Baekhyun kıkırtısı dışarı vurmasın, küçüğü sinirlenmesin diye bir müddet arkasını dönüp derin nefesler aldı. Ardından tekrar Kyungsoo'ya yönelip eğilerek avcuna konduruverdi onu.

"Benim miniğim bu yüzden bu kadar yakışıklı olmuş ha, saçlarını sağa mı taradın sen bakayım? Oy ne de güzel giyinmiş bugün..."

"Ya Baekkie, ellemesene saçıma!"

"Amanın büyümüş de arkadaşı için süslenirmiş!"

"Ya Baekkie!"

"Oy oy, gel seni bir öpeyim ben!"

"Ya olmaz, olmaz. Islatacaksın şimdi suratımı! Ya Baekkie, popomdan uzak dur ya!"

Onu ters çevirip popocuğuna vakumlu bir öpücük veren büyüğü ile yüzünü şişiren ve kıpkırmızı olan Kyungsoo, minik yumruklarını ortaya çıkarıp Baekhyun'un eline eline vurdu. Keşke bir etkisi olsaydı ama nafile! Baekhyun hissetmemişti bile.

"Of, of! Jongin'e söylicem seni!"

"Jongin ne yapacakmış bana?"

"Döver seni!"

"Emin misin?"

"O zaman ona da popomdan öpütürürüm!"

Küçükten gelen cümleyle kaskatı kesilen ve büyük bir şokun etkisi altında kalan Baekhyun, artçı öksürükler ile sallanan bedenine hakim olabilmek için Kyungsoo'yu odasına bırakıp bir sürahi su içmek için mutfağa koşturdu. Arkasında ise ayna karşısında kıs kıs gülen bir Kyungie bırakmıştı.

"Acaba Jonginnie de kırmızı tişörtünü giymiş midir?" diye sordu kendi kendine. "Ya mavi olanı giymişse? Arasam mı ki?"

"BAEKKIEEEEE!"

Aklına gelen düşünce ile aniden bağırınca, elinde yarısı bitmiş sürahi ile nefes nefese kalmış bir Baekhyun belirdi içeride.

"Ne oldu, neden bağırdın?" diye korkuyla konuşmuştu büyük. Kyungsoo, onun neden bu halde olduğuna fazla kafa yormadan direk konuya girdi.

"Channie'yi arasana!"

"Huh?"

"Jonginnie ile konuşcam!"

Fazla sorgulamadan kabul etti Baekhyun. Telefonunu eline alıp numarayı çevirdiğinde ve hoparlöre alarak Kyungsoo'nun önüne bıraktığında, miniğin eli ayağına dolaşmıştı birden.

İyi, güze, hoş, Jongin ile konuşacaktı da, neden telefon çalmaya başladığı ilk anda aklındaki her şey uçup gitmişti şimdi? Ne söylecekti Jongin'e?

"Ya, kapat kapat Baekkie,vazgeçtim." dedi kendinden büyük telefonun üzerinde zıplarken.

"Yahu neden, açarlar şimdi, konuş ne istiyorsan!"

"Of, unuttum ki!" Elleri yanaklarına çıktı miniğin, sonrasında yavaşça oradan kayıp dizlerine düştü ve tam da o an, karşı taraf çağrıyı kabul etti.

FingerSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin