Baekhyun ve Chanyeol yana oturuyorlar, Kyungsoo ve Jongin ise onların aralarında, kanepenin ucunda, bacaklarını sarkıtıyorlardı. Hepsinin yüzünde şaşkın, hafif şüpheci, hafif korkulu bir bakış ve azıcık da merak vardı ve karşılarında oturan bir büyük bir de küçük adamı baştan aşağı inceliyorlardı.
İlk önce eve gelen Chanyeol ve minikler başlatmıştı bu olayı. Ardından Baekhyun onlara katılmış ve bozuntuya vermeden devam ettirmişti. Karşılarında duranlar bıkkınlıkla bir şey söylemelerini bekliyordu artık. Büyük olan hala çıkarmadığı gözlüklerini burnu üzerinde hafifçe indirip kendilerini uzaydan gelmiş gibi izleyen insanlara baktı. Hafifçe boğazını temizledi ve elinde tuttuğu miniğini omzuna yerleştirerek konuşma pozunu aldı. Bacak bacak üstüne attı, miniği onu takip etti. Gözlüklerini tamamen çıkardı ve miniği onu bir kez daha takip etti. Adam elini çenesine koyup yalandan öksürdüğünde parmak çocuk sahibini bir kez daha tekrarladı. Koltuğa dizilmiş diğerleri ise şaşkınlıklarına şaşkınlık ekleyip gözlerini daha da büyültmüş ama kısa süre sonra bu durumu tuhaf karşılamışlardı; bir kişi dışında. Kungsoo bu durumu büyük bir merak ve hevesle izliyordu. Tabii bunu fark eden Jongin'in de yüzü anında asılmıştı.
"Eee..." dedi adam. "Bütün gün bizi mi izleyeceksiniz? Evet, harika görünüyoruz falan ama..." Kıkıradı ve koltukta kendinden emin bir şekilde gerindi. Küçüğü elbetteki onu taklit etmişti.
Baekhyun anında tüm havasından kopup belirli bir göz devirme verdi. Chanyeol'ün yalnızca kaşları çatılmıştı.
"Sizin ne zamandan beri var?" diye sordu Chanyeol adamın omzundaki miniği gözleriyle işaret ederek.
"Öncelikle..."
"Öncelikle..."
Adam soluna dönüp kendisini tekrarlayan miniğine baktı. "Bunu ben hallederim." dedi. Minik olan başıyla onay vermişti.
"Öncelikle sizi uzun bir süredir izliyoruz."
"Evet, iki gündür. Di mi Suho?" Minik olan bir dedektif edasıyla karşılarındakilerie seslenirken Suho dediği sahibi, ona kızgın bir bakış attı.
"Sana ben hallederim demiştim Lay." diyerek fısıldadı. Ardından Baekhyun ve Chanyeol'e dönüp boğazını temizledi yine.
"Nerede kalmıştık?"
"Uzun bir süredir bizi izliyordunuz?" dedi Chanyeol ve Baekhyun da ona öfkeyle baktı.
"Evet, uzun bir süre sizi izliyor-"
"Ne kadar süredir?" diye sordu hemen Baekhyun. Suho lafının kesilmesine bozulsa da yine de cevap verdi.
"3 ay oluyor."
"İyi biz onları bulalı 2 ay bile olmadı." dediğinde Baekhyun, Suho renginin hiç atmadığına emindi. Yutkundu ve boğazını temizledi, yine.
"Evet, sanırım yanlış hesaplamışım." diyerek başını üzüntüyle iki yana salladı. Bu üzüntünün sahici olmadığı belliydi.
Omzundaki mimiği ise hemen lafa karışıp Suho'yu dürtmeye başladı.
"İki gün, iki gün Suho. Ben saydım." Büyük bir şey başarmışçasına söyledi minik. Sahibi yalan söylediği anlaşılacağından dudaklarını yemeye başlamıştı. Hemen omzundaki miniği alıp yere koydu ve poposundan ittirerek ilerletti.
"Hadi sen git arkadaşlarınla tanış, hadi."
Minik olan onun sözünü dinleyip, Suho'nun cümlesiyle çoktan yere inmiş Kyungsoo ve Jongin'in yanına koştu.
"Evet, iki gündür bizi izliyorsunuz?" dedi Baekhyun imayla. Chanyeol de onaylarcasına başını salladı ve Suho da pes edip ofladı.
"Peki, peki. Sadece ortamı biraz ciddi kılmaya çalışıyordum." dedi. Karşısında oturan adamlar kaşlarını kaldırıp ona ifadesizce baktığında sadece sırıttı.
