Yenilmezler, gelecekte evrenin hakimi olan Thanos'a karşı önlemler almaya başlarken, Doktor Strange, Rhodes ile birlikte çıkagelir. Fury'nin karargaha geri dönmesi ise beraberinde gizli kalmış sırları da peşi sıra getirir.
***
"Yani sen şimdi bu garajda, bu... şeyleri mi tasarlıyorsun?" Shuri ağzını eğerek konuşup, memnun olmayan bir tavırla etrafına bakıyordu.
"Wakanda'da sen ne tasarlıyorsun, uzay gemisi falan mı?" diye sordu Tony.
"Çok daha iyisi!" dedi Shuri.
"Eh, bizde Vibranyum yok, olsaydı-"
"Olsaydı bile nasıl kullanılacağını çözemezdin, çünkü-"
"Beni hafife alıyorsun tatlım, sana dahi olduğumu söyleyen-"
"Bunu zaten ben buraya geldiğimden beri on kez söyle-"
"Ama dinlemiyorsun!" dedi Tony. "Senin sorunun bu bence. Dinlemeyi bilmiyorsun. Burada büyük konuşuyor."
Shuri, sabırla 'yaşlı' adamın sözünü bitirmesini bekledi.
"Neyse, Vibranyum'u kendinize sakladınız- hayır hayır, kızmıyorum. Böyle bir serveti ben de dünyaya duyurmazdım elbette. Ama Vibranyum bende olsaydı, onunla harikalar yaratabilirdim. Senden aşağı kalır- gerçi bana sorarsan biraz fazlası olabilirim. Yaşımla alakalı değil- ama madem sen de dahi olduğunu iddia ediyorsun, o zaman 'bu şeyler' dediğin tasarımları geliştirmem için bana yardım et. Ve bu arada daha önce zırhlarım için kimseden yardım almadığımı da belirtme-"
"Senin için çenesi düşük demişlerdi, ama cidden bu kadarını beklemiyordum." dedi Shuri gülümseyerek. "Zırhlarının acilen güncellenmeye ihtiyaçları var, T'Challa sanırım Vibramyum'u ekiple paylaşabileceğinden-"
"Evet evet böyle bir şeyi ben de duydum." Tony kısaca sırıttı. "Kralımız çok yaşa! Hurra! Hadi başlayalım!"
Shuri kaşlarını kaldırdı ve Tony ile birlikte zırhları güncellemeden daha çok geliştirmek için çalışmaya başladı.
Steve ise ana salonda volta atıyordu. "Saaatlerdir içerde ne yapıyorlar, anlamadım."
"Burada dolanıp kendini yiyeceğine, neden gidip bakmıyorsun?" diye sordu Natasha. Ayaklarını sehpaya uzatmış, sırtına da koltuktan bir kırlent almış dinleniyordu.
"Kız kardeşim ona Vibranyum'u anlatıyor olmalı," dedi Kral. "Shuri, Wakanda'nın önde gelen dahilerinden. Tüm teknolojimiz onun ellerinde."
Natasha'nın yanında oturan Bucky başını salladı. "Bu konuda gerçekten çok iyi," dedi Metal-Vibranyum karışımı koluna bakarken. "Eminim Tony'e de zırhları için yardım ediyordur."
"Yedi saat oldu." dedi Steve. "Açlıktan bayılacaklar."
Elinde cips kasesi ile salona giren Clint atıldı. "Tony'i mi yoksa Prensesi mi düşünüyorsun?"
"Shuri'nin çalışırken aklına yemek geliyor mu bilmiyorum, ama Tony çalışırken açlığını kesinlikle unutuyor." dedi Steve.
O sırada Vision, Wanda ve Billy içeri girdiler. "Bay Stark nerede?" diye sordu Vision, salondaki ekibe bakarak.
"Sence nerededir?" diye sordu Sam, başını okuduğu dergiden kaldırmadan.
"Billy'nin anlatacakları var," dedi Wanda. "Geleceğimizle ilgili."
Steve kaşlarını çattı ve laboratuvara doğru ilerlemeye başladı.Yarım saat geçmesine rağmen Steve ve diğerleri laboratuvardan geri gelmemişlerdi. "Giden dönmüyor." dedi Billy.
Bucky ayaklandı. "Ben bir bakayım."
Tam o sırada Tony ve Shuri'nin gülüşmeleri duyuldu ve ardından salona giriş yaptılar.
"Kardeşin gerçekten çok iyi!" dedi Tony, T'Challa'yı görür görmez. "Sonunda dilimden anlayan birini bulduğum için mutluyum. Ee, Marty* ne söyleyecekmiş?"
"Billy." diye düzeltti Wanda.
Tony omuz silkti.
"Size Thanos hakkında yeterince bilgi veremedim. Bilirsiniz ailemi buldum ve onlarla biraz zaman geçirmek istedim. Ne de olsa gelecekte onlar yok."
"Ben yaşıyor muyum?" diye sordu Tony. "Yaşıyor olmam lazım." Steve'e döndü. "Zırhı gördün değil mi? Onunla beni kimse yenemez."
"Maalesef Iron Man gelecekte bir efsane dostum." dedi Billy. "Yani alınma ama nalları dikiyorsun."
Tony, Vision ve Wanda'ya, "Bu çocuğa terbiyeli konuşmasını öğretin." diye gevelerken, Steve son derece ciddi bir şekilde Billy'e bakarak, "Seni dinliyoruz." dedi.
Billy, "Gelir gelmez size söylediğim şeyi hatırlıyor musunuz?" diye sorarak başladı. "Thanos geliyor dedim. Ve Thanos gelecekte evrenin hakimi. Üzerinde Sonsuzluk Taşları'nın bulunduğu bir eldiveni var. Babamın alnındaki taş da buna dahil elbette. Ve bu eldivenin gücünü az çok tahmin edebilirsiniz, taşlar sayesinde hepinizi yeniyor. Herkesi yeniyor. Gelecekte Dünya... zor şartlar altında. Avengers yok, kahramanların zamanı çoktan geçmiş bitmiş. Thanos'un rejiminde yaşıyoruz ve bu, gerçekten kolay değil. Adalet yok, barınak yok, yiyecek yok. Kısacası üzerinde yaşadığınız bu Dünya, bir nevi yerle bir oluyor. Thanos, Sonsuzluk Taşları sayesinde kozmik varlıklara ve tanrılara kafa tutabiliyor. O, her şeyden daha güçlü."
Tony alnını ovaladı. "Sonsuzluk Taşları'nı ele geçirmeye çalışan Hydra'yı en büyük tehdit olarak görmek de bizim aptallığımız olsun." dedi.
"Bu bir ilk!" diye ilan etti Natasha.
Tony ona döndü. "Neymiş o ilk olan?"
"Aptallığımızı kabul etmiş olman."
Tony cevap vermek için ağzını açtı, ama "Hydra'dan daha büyük bir düşman bekliyorduk zaten." diye araya girdi Steve, "ama Thanos gibi birini hiçbirimiz beklemiyorduk."
"Plan ne?" diye sordu Bucky.
"Uyumak." dedi Tony. "Bu konuyu yarına bırakalım derim. Misafirlerimiz uzun bir yoldan geldi ve Shuri ile saatlerdir laboratuvardayız. Herkes oldukça yorgun. Dinlenelim."
T'Challa, "Önemli değil," dese de Tony, "Bu gecelik yeter." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masters of Infinity (stony)
FanfictionOdin dünyada kim olduğunu hatırlamadan yaşarken, Thor, Loki ile dünyaya dönmüş, Doctor Strange'in de yardımıyla babasını aramaya koyulmuşken; öte yandan Tony tüm arkadaşlarını geri kazanmak için bir plan yapmıştır bile. Kabul etmese de kazanmaya çal...