Nick Fury eski dostu ile uzaydaki tehditlere karşı dünyayı savunuyordu ama aklı hala çocuklarında, Yenilmezler'deydi. Zaman daralıyordu ve bir an önce harekete geçmeliydiler.
***
Nick Fury daha fazla beklemek istemiyordu. Eskiden ona güvendiği için bir gözünden olduğu kadın ona sabretmesini, tekrar güvenmesini söylüyordu. "Dünya'ya dönmemiz gerekiyor artık." dedi Fury, karşısındaki sarışın kadına dik dik bakarak. "Daha fazla burada beklememizin anlamı yok, Carol."
Carol Danvers dudağının ucuyla gülümsedi. Fury'nin sabırsız biri olduğunu biliyordu, bunu yıllar önce öğrenmişti. Bu sefer de sırf sabırsızlığı yüzünden buraya gelmişti, Dünya'da gizlenerek yaşamak ona göre değildi. "Muspelheim'ı gözetmeyi bırakmak hiç mantıklı değil, Nick, bana güvenmeni söylemiştim."
"Sana güvenmek mi, Carol? Bu cümleyi bir kez daha sana güvendiğimde kaybettiğim gözüme söylemek ister misin?" Nick Fury artık sabrının son raddesine gelmişti. "Eğer söylediğin gibi bir tehlikeyle karşı karşıyaysak, Yenilmezler'i yeniden toplamam gerektiğini söylemiştim."
Carol, Fury'ye iyice yaklaştı. "En son gördüğümde birbirlerini öldürmeye çalışıyorlardı, Nick." dedi yavaşça. "Onların gerçekten yardım edebileceğini düşünüyor musun?"
"Onlar-"
"Onlar birbirlerine yenildiler, Nick. Thor, Odin'i bulana kadar bizim yapmamız gereken bir görevimiz var."
Fury içinden küfrederken dışından sadece "Geriye kalan tek gözümle, ki bunun için teşekkürler sana geliyor bayan bana-güven-gerisini-boşver, Dokuz Diyar'ın gözetmeni ben değilim, kahrolasıca Heimdall ve ruhları bile görmeyi başarabilen o mor iki gözü! Şansa bak, ne hikmetse kendisi de ortalarda yok!" demekle yetindi.
16 Yıl Önce
"Kaptan burada yardımına ihtiyacım var!" Nick Fury etrafını saran yaratıklarla savaşmaya devam etse de tek başına onlara karşı koyamayacağını biliyordu. Sahadaki diğer ajanların hiçbirine ulaşamıyordu. Direktör Johson bile çağrısına yanıt vermiyordu ve Fury hayatında ilk defa bu denli umutsuz hissediyordu.
"Birazdan orada olacağım, Nick." dedi telsizden gelen ses. Fury yere uzanmış, parçalanmış bir kapıyı kendisine siper yapmıştı. Bu karmaşaya nasıl karıştığını çok net hatırlıyordu. S.H.I.E.L.D uzaylıların varlığını onaylayalı sadece birkaç yıl olmuştu ki onu ve CIA ajanı Carol Danvers'ı uzaya bir araştırma görevine yollamışlardı.
Kree düşündükleri kadar dost canlısı olmasa da Mar-Vell adındaki bir Kree ile aşk yaşamayı başaran Carol, başını büyük bir derde sokmayı başarmıştı. Kadınlar, diye düşünmüştü Fury, başlarını bir şekilde derde sokmayı başarabiliyorlar. Fury ve Carol'ı yok etmek için kundaklanan bir patlamada Mar-Vell sevdiği insanı korumak için kendi bedenini onun vücuduna kalkan olarak kullanmıştı. Ve Nick Fury patlama alanına vardığında karşısında gördüğü kadının, takım arkadaşı Carol Danvers ile aynı kişi olmadığını biliyordu.
Yeşil bir yaratık daha Fury'nin barikatını aşmayı başardığında Fury son bombasını yaratığa fırlatarak kendini odadan dışarıya fırlattı. "Kaptan, şimdi tam zamanı!" Olabildiğince hızlı koşuyordu ve Kaptan'ın ona yetişmesi için dua ediyordu. "Bana güven, Nick, orada olacağım." Nick Fury koridorun sonundaki camdan kendini dışarı atmadan önce son duyduğu şey buydu. Nick ona güveniyordu. Fury cam kırıklarıyla birlikte yere düşmeden önce kısa bir süre havada süzüldü. Arkasındaki binadan gelen patlama sesi kulaklarında çınlarken sol gözünde bir yanma hissetti. Gözlerini acıyla kapatırken, bir çift el onu yakaladı ve düşmesini engelledi. Nick Fury, Kaptan'ın yetiştiğini biliyordu. Gözlerini açıp onu görmeye çalıştı ama kahretsin, bu çok acıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masters of Infinity (stony)
FanficOdin dünyada kim olduğunu hatırlamadan yaşarken, Thor, Loki ile dünyaya dönmüş, Doctor Strange'in de yardımıyla babasını aramaya koyulmuşken; öte yandan Tony tüm arkadaşlarını geri kazanmak için bir plan yapmıştır bile. Kabul etmese de kazanmaya çal...