Seeds of Apocalypse Part 5: Aftermath

129 6 0
                                    

Tony gözüne yediği yumruğu hak etmediğini düşünürken, Steve tam tersini düşünür. Bu arada Nick herkese ihtiyaç olduğunu söyler ve Tony, Parker'ı yardıma çağırır. Öte yandan Clint, pişmanlığı ile savaşırken, Natasha ona yardım eder.

***

Tony, hayal görüp görmediğini anlamak için başını salladı. Gözüne yediği sert yumruk, beyin travması geçirmesine sebep olur muydu?

Natasha az evvel bir şeyler gevelemişti. Fury, T'Challa ve Yenilmezler'le ilgili bir cümleydi, ama Tony şu an tam olarak hatırlayamıyordu. Yumruk geçici hafıza kaybı yapar mıydı?
"Mark 47'i yolla Friday!" diye emir verdi, gördüğü kişinin gerçek olduğunu anladığında. Mark 47 sadece bir saniye içinde Tony'nin yanına uçup geldiğinde, Steve ve Natasha araya girdi. Tony vakit kaybetmeden zırhı giyerken, Steve, Bucky'i kolundan tuttuğu gibi odadan çıkardı. Ve aynı anda Natasha da adamın önünde duvar oldu.

"Hiçbir yere gitmiyorsun, Tony."
"Beni sen mi durduracaksın?"
"Bozhe moy* mantıklı davran Tony. Onu ve T'Challa'yı buraya Fury çağırdı."
"Umurumda değil, o ailemi öldürdü ve bu karargahta işi yok. Bir de onu besleyecek miyim? Bunca şeyden sonra?"
"Tony sadece bir saniye dur ve düşün lütfen. Bucky'i şimdi öldürür ya da yaralarsan-"
"Yaralamak mı? Onu parçalara ayıracağım."
Natasha derin bir nefes aldı. "Onu öldürürsen, Steve Dünyayı kurtarma işinde bize yardım eder mi sanıyorsun? Bu bizi en başa atar Tony. Başladığımız yere geri dönmek mi istiyorsun cidden?"
"Umurumda değil kadın, çekil önümden! Yoksa seni de ezer geçerim."
"Orada dur bakalım evlat. O benim en kıymetli ajanım," diyerek odaya Fury girdi.
"Hangi akla hizmet Barnes'ı buraya çağırırsın Nick? O benim ailemi-"
"Biliyorum aileni öldürdü, evet. Haklısın da. Ama herkese ihtiyacımız var Tony, anlıyor musun? Bunun profil tanımıyla bir ilgisi yok. Hatta şu senin Queens'li velede bile ihtiyacımız var."
Tony zırhın başını açtı. "Parker'a mı? Şaka yapıyor olmalısın."
"Senin gözüne ne oldu? Az evvel sapasağlamdı," dedi Fury, şaşkınlıkla.
Tony, Dummy'e yandan bir bakış attı. Dum-E paniklemiş bir şekilde sağa sola hareket ederken, Tony yeniden Fury'e döndü. "Önemli değil, ufak bir kaza."
Natasha, kaşlarını kaldırdı ve "Bana ufak gibi görünmedi," diye mırıldandı, ancak onu sadece Tony duydu.
"Demek Parker?" diyerek lafı değiştirdi Tony.
"Evet, Parker'ı dahil etme konusunda çok ciddiyim. Bir ara Yenilmez olmak için buraların altını üstüne getirmedi mi? Ayrıca Steve'e kalkan prototipi yapan sen değilmişsin gibi davranma lütfen. Herkese ihtiyacımız olduğunu benim kadar sen de iyi biliyorsun," dedi ve odadan çıktı Fury.
Tony gözlerini devirirken, Natasha bir sandalyeye oturdu. "Ee, buna ne diyorsun? Parker'ı çağıracak mısın?"
Tony oflayarak nefesini verdi ve başını salladı. "Benim onu aramama gerek yokki, o zaten beni günde iki milyon kez arıyor."
Natasha gülümsedi. "Azimli çocuk." Sonra ciddileşerek, "Bucky'i her gördüğünde umarım zırhını çağırmazsın Tony, bu bizi yeniden ayırmaya yeter çünkü. Oysa ne kadar zor bir araya geldiğimizi biliyorsun," dedi.
Tony dişlerini sıktı. "Lanet olası Dünya'ya neden her gün savaş açmaya çalışıyorlar anlamıyorum. Bilim adamları her saniye yeni bir gezegen buluyorlar, gidip orada sidik yarıştırsalar ya."
"Eh, en popüler gezegene sahibiz, haliyle alıcısı da çok," dedi Natasha.
Tony iç çektikten sonra zırhı geri yolladı. "Yani şimdi ben ailemin katili ile aynı çatı altında yaşayacağım, ama ona zarar veremeyecek miyim?"
"Aileni beyni yıkanmış bir Bucky Barnes öldürdü Tony, buradaki adamsa Steve'in en yakın dostu. Bizimse müttefikimiz, bunu aklından çıkarmamaya çalış," dedikten sonra Natasha da odadan çıkıp gitti.

Tony boş odaya göz gezdirdi ve az evvel Natasha'nın oturduğu sandalyeye çöküp başını ellerinin arasına aldı.
Sonra arkasındaki Dummy'nin mekanik mırıltısını işittiğinden başını kaldırdı. "Anakartını ıslatırım senin, ciddiyim. Sakarlık yapmadan duramıyor musun? Gözümün halini görüyor musun? Kesinlikle senin eserin. Bana ihanet etmeyen tek sen varsın sanıyordum."
Dum-E hareket ederek panikle kıpırdanmaya devam etti.
"Hayır, özrünü kabul etmiyorum, yakında yerin çöp konteynırı olacak."
Dummy korkuyla yerinde kıpırdanıp durmaya devam etsin, Tony sandalyede arkasına yaslandı.
İçinden türlü küfürler savururken, Steve ile az evvel yaşadığı şeyi düşünmeden edemedi. Bir saniyelik bir olaydı, tek bir saniye. Ama sanki kalbini tekleten, içindeki bir şeyler... Düşüncelerini yarıda kesen çalan telefonu oldu. Arayan elbetteki Peter Parker'dı. Tony onu daha önce Yenilmezler'e katılması için çağırmış ve çocuk reddetmişti. Onurlu bir davranıştı. Ama şimdi teklifi reddetmesine değil, kabul etmesine ihtiyacı vardı. Telefonu yanıtladı.

Masters of Infinity (stony)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin