Ağaçların yeni çiçek açmaya başladığı bir bahar akşamı sen Ozan ile birlikte bahçede oynuyor bende yanınızda çiçekleri suluyordum birden ikiniz konak kapısına doğru koşmaya başladınız
Ozan
-dayım,gelmiş Nazlı bak
Nazlı
-anne bak babam gelmiş
Diye sesinizi duyduğumda olduğum yerde kalmıştım .Çünkü babanın yanında aşkından deli divane olduğu kadın vardı,anlaşılan bu konuda Fatih Burcu'ya hiç bir şey söylememiş ,ikisi de oldukları yerde kalıp sizi izliyorlar Burcu neler olduğunu anlamaya çalışıyor Fatih'e peşpeşe sorular yağdırıyordu
Burcu
-Fatih ne demek oluyor ?Bu kız senin kızın mı?
Fatih
-telaşlanmış
-hayır hayır öyle değil
Fatih,içinde bulunduğu durumu Burcu'ya anlatmak için çok zorlanmış,peşinden bayağı koşturmuştu.
Fatih'in günlükte okudukları,Nazlı'nın "baba"dediği günü gözleri önüne sermişti .O gün Nazlı'ya karşı değişik duygular hissetmiş Nazlı'nın durumuna üzülmüş bu yüzden izin vermişti .O, Nazlı'ya "ben senin baban olurum "dediğinde Nazlı ağlamayı bırakmış karşısında kikirdiyor ,bütün yüzünü öpmekten tükürük içinde bırakmıştı.Fatih'in bu durum hoşuna gitmiş hafifçe gülümsedi,ama o masum gülümsemesinin ardından iki damla göz yaşı kendine yol bulmuş ,yanaklarının kenarından aşağı süzüldü.Bütün bunlar inanaması güç bir rüya gibiydi."Zehra gözlerimizin içine baka baka nasıl saklayabildin"
Rıza bey koltuğunda oturmuş uyukluyor Asiye hanım ise bakınca kafasını bir şeyler ile meşgul ettiğini belli ediyor ,bir taraftan da Fatih'i görünce gülümsedi
Fatih
-anne, ne düşünüyorsun?
Asiye hanım
-Zehra'yı
Fatih Zehra 'nın konusu açılınca hoşuna gitmiş ,annesine göz kırptı
-hayırdır.. kaçak kızın hakkında ne düşünüyorsun?
Asiye hanım
-kızım ya, kendi kızımız gibi oldu ,senelerdir yanımızda,ömrü Nazlı'nın, Ozan'ın ,Mehmet Rıza'nın peşinde koşmakla geçti,bir gün olsun of demedi,yirmibeş senedir yanımızda bir gün olsun saygısızlığını görmedik,şu koskoca geçen çeyrek asırda kendisi için yaptığı hiç bir şey yok .Nazlı'nın babası olacak alçakta ne aradı ne sordu
Fatih, alçak kelimesini buyunca hafifçe kaşlarını çattı
-neden alçak diyorsun,kim olduğunu bilmiyorsun
Asiye hanım
-hiç aradı mı?kızını Zehra'yı ,Zehra tek başına mı yaptı bu çocuğu
Fatih
-o alçak arasa ,gitmesine izin verecek misin?
Asiye hanım
-eli yüzü düzgün ,biri ise Zehra'da isterse izin verirdim tabii neden vermeyeyim?mutlu olmalı artık Nazlı büyüdü
Fatih
-belli mi olur belki bir gün çıkar gelir o alçak
Asiye hanım gelir mi ?dersin
Fatih mırıldanarak "o alçağı tanısan"
Fatih hiç bir şüphe duymadan Nazlı'yı kızı olarak kabul etti .Çünkü Zehra'ya çok güveniyordu.peki ya Nazlı duyunca kabul edecek miydi?"babalık testi yaptırmalıyım Nazlı'ya anlatırken işimi kolaylaştırır ,bunu nasıl yapacağız bakalım"
Asiye hanım
Ozan'ı arasana , nerede kalmış
Fatih
-gelmediler mi ?daha ,bu saatte genç bir kızın ne işi var sokakta
Asiye hanım
-oğlum Nazlı hastanede
Fatih mutfağa yöneldi
-Hatice
Hatice
-buyurun Fatih bey
Fatih
-sen gece evine gitmiyor musun?
Hatice
-gidiyorum ama Zehra gelene kadar burada kalıyorum
Fatih Zehra'yı merak etmiş fakat belli etmemeye çalışıyor
-aradı mı ?Zehra
Hatice
-yok aramadı
Fatih
-sen aradın mı?
Hatice
-bir kaç kere aradım cevap vermedi
Fatih daha çok meraklanmış
-ne demek cevap vermedi,niye söylemedin
Hatice
-ne bileyim Fatih bey ,vardır bir bildiği
Fatih, biraz sert bir sesle
-ya başına bir şey geldiyse
Hatice
-ne gelecek Fatih bey ,kocaman kadın
Fatih
-bana bir kahve yap,ararsa haberim olsun
Hatice
-bu saatte kahve uykunuzu kaçırır Fatih bey,isterseniz papatya çayı yapayım,daha iyi uyutur
Fatih
-kahve dedim Hatice..
Fatih Zehra için endişelenmiş,"menopozamı girdim ben ,kahve yap dediysem kahve yap be kadın sana ne benim ne içeceğimden"diyerek tekrar odasına gider
Hatice ,hiç bir zaman nerde ne konuşacağını bilmeyen,ağzına geleni düşünmeden söyleyen ,bazı hareketleri ile karşısındakini çileden çıkaran,(özellikle de Fatih' i) çok iyi sır tutan saf ,temiz Zehra'nın tek ve en iyi arkadaşı olan yetişkin çocuk sahibi,kocasını yıllar önce kazada kaybetmiş ,oğlunu tek başına büyütmek zorunda kalan bir kadındır(Nazlı'nın babasının kim olduğunu Zehra'dan başka bir tek o biliyor)
Hatice
-ay.. ne içersen iç be bana ne senin ne içeceğinden seni düşündüğümüz için söyledik.buz kalıbı adamın ağzından iyi iki kelime çıkmıyor ,gelince bi selam verilir hal hatır sorulur
Hatice sesini kalınlaştırıp Fatih'in taklitini yapar
-"Kahve yap bana..Zehra nerde" ne bileyim ben nerde ben mi gönderdim ,yıllar önce soracaktın Zehra nerede diye şimdi mi aklına geldi .Otel odasın da tek başına bırakıp giderken sormadın da şimdi mi aklına geldi. Zehra nerdeymiş git kendin bul.Şimdi tükürecen şu kahvenin içine bol köpüklü afiyet olsun deyip dönüp gelecen arkanı .ama ben yapamam anam ,buna öylesi lazım ,aksi herif
Nazlı'm küçük kelebeğim baban bilmeden de olsa ilk defa senin içinbir şey yapmıştı.yıllar sonra seni keman kursuna götürüp yazdırdığı için eminim mutlu olacaktır.
Baban ,son günlerde oldukça durgun davranıyor,pek fazla kimse ile konuşmuyor,endişeli bir hal sergiliyordu.Konaktaki çalışanlar ileri geri konuşmaya başlamışlar, arkasından "küçük beyimiz pek bir durgun bu günlerde ah.. kıyamam biz hep onu sarhoş gördüğümüz için tuhaf geliyor bu halleri, aşk bu kızım aşk küçük beyimize bile deprem etkisi yaptı"diyen konak çalışanlarından birini duyan Rıza bey, Fatih'in Ata beyin kızı ile sırf dillere düşüyoruz dedi kodu malzemesi oluyoruz diye evlenmesine müsaade etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Gömlek (TAMAMLANDI)
Ficção GeralKırık bir kalp yirmi beş sene, sessizce içten içten sadece kanadı .