Ertesi sabah konak halkı yataktan konağın içinde yankılanan Nazlı'nın kemanından çıkan bir veda şarkısının melodisi ile uyandılar.Bu şarkı Nazlı'nın annesine olan özür borcuydu,içindeki kırgınlıklardı,babasız geçirdiği günlerdi,annesini kırdığı için affıydı.Nazlı bu şarkıyla annesine bir çocuğun eksik kalmasının ne demek olduğunu anlatmak istiyor,aynı eksikliği annesine de yaşatmak istediği için ,annesini kırdığını söylemeye çalışıyordu.Konak halkının Zehra'nın gitmemesi için söyleyemediği sözleri idi.Kemandan çıkan her nota,Fatih ve Zehra'nın kalbine bir ok gibi saplanıyor,Kulaklarda çınlayan bu melodi ,Fatih ve Zehra'nın kalplerinin dili oluyordu.Aynı Nazlı gibi onlar da birbirlerine söyleyemedikleri sözleri söylüyorlardı.Bu şarkı ile Fatih geç kalmışlığın pişmanlığını yaşıyordu.
Fatih,daha fazla içinin acımasına dayanamadı ,Nazlı'yı durdurmak için,merdivenlerden koşar adımlarla inerken,Rıza bey oğlunun önüne geçip, gözlerinin içine bakmış,bakışlarındaki hüzünü,şüphelerindeki kanıt olarak kullanmıştır.
-Dur!annesiyle vedalaşıyor,bırak çalsın
Fatih'in ayakları bir türlü babasını geçip ilerleyememiş,olduğu yerde kalmıştı.
Nazlı,her zaman konuşturarak çaldığı kemanını bu kez ağlatarak çalıyordu. Parçayı yarıda kesip ,koşar adımlarla annesinin odasının önüne gitti,kapıyı hızla açarak Zehra'nın boynuna sarıldı,gözlerinden akan oluk oluk yaşlara engel olamıyordu.Titreyen çenesinden defalarca çıkardığı
-Özür dilerim anne ,özür dilerim,özür dilerim...
Deyip annesinin sıcak kollarına hasret kaldığını ,ona sıkıca sarılmasından belli ediyor,
-anne özür dilerim,şımarık bir kız çocuğu gibi davrandığım için özür dilerim,benim şimdiye kadar senden başka şımaracak kimsem yoktu,bu sebepten sana böyle davrandım. Aptalca davranışlarım yüzünden seni kırdım,özür dilerim...
Nazlı sürekli ağlayarak annesinden af diliyordu.Zehra'nın yüreği nasıl dayanabilirdi,yıllarca küçük kelebeğim diye sevdiği kızını,affetmemeye.İkisi de göz yaşlarına hakim olamadığı gibi onları izleyen Asiye hanımda,ağlamaktan kendinden geçmiş
Rıza bey
-Tamam sultanım barıştılar işte,harap etmeyin kendinizi ,onlar çözdü aralarında ki sorunu
Fatih'in gözleri önünde yaşanan bu sahne,Fatih'in konaktan gitmek istediği için Zehra'ya olan kızgınlığını daha çok artırmış"gitmek zorunda değildin"diye aynı cümleyi tekrar tekrar içinden geçirmesine neden olmuştu.Ne zor gelmişti Fatih'e "gitme ,kal "demek.Halbuki bilseydi Zehra'nın ona karşı koyamayacağını,sebep olurmuydu,konağın içindeki bu hüzüne bu üzüntüye.
Nazlı ve Zehra'nın yüzü gülmeye başlamış,ikisi de kendini bir kuş kadar hafiflemiş hissediyordu.
Asiye hanım ,pencereden bahçede keyifle babasına bir şeyler anlatan Nazlı'ya bakıp ,iç geçirirken Rıza bey
-Sultanın niye bu kadar içinizi çektiniz
Asiye hanım
-hiç ,Nazlı'ya bakıyordum
Rıza bey
-Nazlı orada mı?
Asiye hanım
-gel ,Fatih'e bir şeyler anlatıyor,annesi ile arasını düzelltti diye ne kadar keyifli
Rıza bey
-her halinden belli canım ,konuşurken babasının içine girecek neredeyse
Asiye hanım gülümseyip,derin bir nefes alarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Gömlek (TAMAMLANDI)
Fiction généraleKırık bir kalp yirmi beş sene, sessizce içten içten sadece kanadı .