Yeni bölüm geldi... iyi okumalar :)
Bazı hataların geri dönüşü yoktur bu yüzden söylenecek her sözde tekrar tekrar düşünmek gerekir
genco karısını kendinden ayırıp odadan çıktı lanet doktor hala gelmemişti neyse ki merdivenlerden çıkan doktoru görünce rahatladı
"nerdesin sen"
"anca gelebildim"
doktorun ensesinden tutup odaya soktu şuan yaptığı hareketler çocukça gelebilirdi ama bu endişesini gösterme şekliydi azad kucağında titreyen kardeşine baktı yüzü solmaya başlamıştı bu kadar yeterli diye düşünüp suyu kapatıp banyodan çıktı
"anne sen dilbayı giydir" kardeşini yatağa bırakıp odadan çıktı arkasından gelmeyen abisi ve doktor la kaşlarını çattı geri odaya girip ikisini de kolundan tutup çıkardı "bir de içeride kalsaydınız hadi abi sen neyse de" eli ile doktoru gösterip "bu sümsük niye çıkmıyor"
genç doktor omuzlarını kaldırıp indirdi "çık dediğini duymadım"
"duymamış mış çakıcam bir tane ağzına , yürü git az ötede bekle yaklaşma kapıya , içeri falan dalarsın ben de sana dalarım"
genco kendini azadın hareketlerine gülmemek için zor tutuyordu elini azadın omzuna koyup duvara yasladı
"sakin ol kardeşim bir de dövseydin "
"yakında o da olacak"
açılan kapıyla içeri girmeye çalışan genç doktoru yakasından tutup çekti
"oğlum sen benim sabrımı mı sınıyorsun"
"yine ne yaptım ya "
"hasbinallah gir içeri gir , hemen işini hallet çık"
dilba az da olsa kendine gelebilmişti gözleri yarı açıktı genç doktor muayene etmiş alınması gereken kremlerin listesini Hanife hanıma vermişti
Erkek doktor o iki kardeşe görünmeden konaktan ayrılmak istiyordu kapıyı açıp kafasını dışarı uzattı kimsenin olmadığını anlayınca hemen merdivenlerden indi yan odadan çıkan iki kardeşe fark ettirmeden konaktan çıkıp gitti bir daha bu konağa gelmemek için yemin etmeyi de unutmamıştı
iki kardeş dilbayı kontrol etmiş iyi olduğundan emin olunca kızı yalnız bırakmışlardı dilba ona verilen ilacın etkisiyle iyice mayışmış bir süre sonra uykuya dalmıştı.
"Hadi kalk annecim"
Dilba annesinin sesini duyunca gözlerini araladı. "Anne?" Hanife hanım kızına bakarken ağlamamak için zor tutuyordu kendisini , kızı eskisi gibi değildi sanki. "Ne oldu bana her yerim acıyor" dilba elini bedenindeki kızarıklıklarda gezdirdi. Ne olmuştu ona böyle hiç birşey hatırlamıyordu. "Suyun altında fazla kalmışsın yavrum , niye dikkat etmiyorsun" annesin söylediklerini duyunca yüzünü buruşturdu. Şimdi hatırlıyordu yengesinin söylediklerini nasıl unutabilirdi ki."Birazdan gelecekler...yani" dilba yerinde kıvranıp duran kadına baktı ne söylecekse hemen söyleseydi "anne çıkar ağzındaki baklayı" hanife hanım tek seferde söylemek daha iyi diye düşündü. Söyleyecekleri kızının canını yakacaktı belki , ama olmuş ile ölmüşe çare yoktu. "Bu akşam kahraman aşireti gelecek... berzan uzatmaya gerek yok demiş." Yumruklarını sıkmaya başladı annesi neler söylüyordu , bu kadar erken gitmek istemiyordu.
"Anne daha yeni istemeye geldiler , sen babamla konuşsan ikna edersin sen he" hanife hanım olumsuzca kafasını salladı. Göz yaşları akmaya başlamış kızına daha fazla bakamayacaktı. Diğer çocukları içinde güçlü olmalıydı. Ayağa kalkıp yatakta büzülmüş bedene son sözlerini söyleyip oda dan çıktı. "Toparlan akşama gidiyorsun" genç kız annesinin soğuk sesi ile söylediklerini anlayınca , daha fazla ağlamaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLBA (KUMA)
Ficção GeralBU HİKAYE 17.03.2017 TARİHİN DE YAZILMAYA BAŞLANMIŞTIR ""Sen normal gelinmi oluyorsun ki kına yakmak çeyiz alışverişine çıkmak GELİNLİK giymek istiyorsun ha sen KUMA sın "" çalıntı veya alıntı söz konusu olursa yasal işlem başlatılacaktır!