Yeni bölümmmm
İyi okumalar 👄
Araba taşlı yolda ilerlerken , genç kız ağlamamak için kendini sıkmaktan patlayacak duruma gelmişti. O konuşma sonlanmış o odanın duvarlarına sinmişti. Dini nikah kıyılmıştı , ailesinden kimseye sarılmadan arabaya içi yana yana binmişti.
Berzan ağayla dikiz aynasından bir kaç kez göz göze gelince bir daha bakmamıştı. Şimde ise geçip giden yolu seyrediyordu. Biraz sonra büyük konağın önüne gelmişlerdi. Berzan ağa annesi ve babası nın konağa girmesini beklerken kapıları kilitlemiş , genç kızın inmesine engel olmuştu. Yaşlı çift gözden kaybolunca berzan kilitleri açıp arabadan indi. Dilba da berzan inince inmiş kendini büyük ahşap kapının önünde buluvermişti.
Berzan yanında konağı inceleyen kıza baktı , daha küçücüktü ona göre. Ama dilba yaşı küçük olsada çok güzel ve çekiciydi bu yönünü görmedi berzan. Kızı kolundan tutup konağa soktu , elinin altındaki beden ayazda kalmış gibi titriyordu. Berzan ağa dilba için hazırlanan odaya gelince kızı odaya itip kapıyı kapadı.
Burnuna dolan kokuyla arkasındaki bedene sarıldı. "Berzan lütfen girme o odaya" füsun dilba nın güzelliğini görmüştü. O kız tam bir meleği andırıyordu aynı zamanda da kadınsıydı. Çok kıskanmıştı , o kızın ismi bütün aşiretlerin hanımağaları nın dilinde dolaşırdı. Bütün hanımağalar kendilerine gelin isterdi bu kızı. Ama kızı nerdeyse gören bile olmamıştı , füsun bile daha yeni görmüştü.
"Yapma böyle güzelim" berzan ağa karısının saçlarını okşadı "hadi sen odamıza git bende gelicem birazdan" füsun buruk bir tebessüm ile baktı kocasına. Kafasını sallayıp odasına girdi. Berzan dişlerini sıktı karısının göz yaşlarına dayanamıyordu , biliyordu ki ağlayacaktı. Sinirle arkasındaki kapıyı açıp girdi , yatakta oturak kızı gördüğünde tısladı. "Kalk ayağa" dilba içeri giren adamı görünce irkildi , sinirli sesini duyunca zorlukla ayağa kalktı.
Berzan kısa ve öz konuşmak istiyordu. Karşısındaki kız artık karısı olsada o konuşmayı yapacaktı... "Allah kahretsin benim bir karım var zaten" diye hırladı. Dilba yutkunmaya çalıştı ne diyeceğini bilemedi. Haklıydı diye düşündü , haklıydı. Dilba dan başka herkes haklıydı bu dünyada. "Beni iyi dinle dilba bir daha bu konuşmayı yapmayacağım çünkü" genç kız başını onaylarcasına salladı.
Berzan tam ağzını açıp konuşacaktı ki karşısındaki kızın kurbanlık koyun gibi beklediğini fark etti. Ufacık ellerini önünde birleştirmiş başı eğik saçları yüzünün bir kısmını kapatmış. O an kızın yüzünden yere akan damlaları gördü. Bir an sadece bir an yüreğine öyle bir ateş düştü ki , berzan yandı , tutuştu , kül oldu. Onun bu hali yıllar öncesindeki bir anıyı canlandırmıştı. Kendine gelmeliydi gözlerini kırpıştırıp anıyı geldiği yere geri yolladı.
Dilba daha fazla dayanamıyordu , ne söylecekse söylesin işini bitirip gitsin istiyordu. Yeni evlenmiş bir kız için bu istek ne kötü bir durumda olduğunu belli etmez miydi. Dilba berzanın konuşacagını anlayınca, sessizce burnunu çekip gözlerini karşısındaki adamın gözlerine çıkardı. "Dilba ben karımla severek evlenmedim..." Berzan genç kızın tepkisini ölçmek için bakışlarını yüzünde gezdirsede , genç kız tepkisizliğini koruyordu. "Ama sonradan ona bağlandım aşık oldum , canını yakanın canını alırım dedim. Bu sözüm senin içinde geçerli , saygısızlık istemiyorum. Kavga istemiyorum ikinizde bir ağa karısına yakışır şekilde davranacaksınız." Bu konuşmaya ne kadar füsunu katmaya çalışsada dilba biliyordu ki , bir tek onu uyarıyordu.
Berzan gömleğini çıkarmak için hareketlendiğinde, duyduğu bağrış sesleriyle elleri havada aslı kaldı. O seslerin arasından karısının ufak çığlığını ayırt ettiğinde yeni gelini oracıkta bırakıp çıkıp gitti. Dilba ne olduğunu anlamamıştı merakla oda dan çıktı, uzun koridorun sonundaki odanın önünde toplanmış aile üyeleri nin yanına ilerledi.
Refiye hanım çekingence yanlarına gelen yeni gelinine yaklaşıp kolunu sıvazladı. Gelini ay parçası gibi o kadar güzeldi ki ,içinden Berzana kızmaya başlamıştı. Dilbayı seneler önce ilk defa gördüğünde bu kız benim gelinim olmalı demişti. Berzansa ansızın bir kız ile konağa gelmişti , füsün ile. Allahın işi ya şimdi geliniydi bu ay parçası kız. Dilba refiye hanımın bu kadar dikkatli bakmasına utanıp bakışlarını kaçırdı. O sıra ağlama sesleri ve yakarışlar doldu bütün konağa. Genç kız ne olduğunu bir an unutmuştu. İçeriyi görebilmek için yaklaşacağı sırada içeriden kucağında füsun ile çıkan kocasını gördü. Genç kız başta ne olduğunu anlayamasada füsunun elbisesi nin kana bulandığını fark etti.
Meraklı gözleri endişeye bırakmıştı yerini. Berzanın gözleri füsundan başkasını gormezken karısının ağlayarak söylediklerine cevap veriyordu. Dilba yanından rüzgar gibi geçip giden kocasının arkasından o da ilerledi. Her ne kadar üzerine kuma geldiği kadın için endişe duymak istemesede o da bir insandı. Merdivenden inip avluya çıktılar Berzan vakit kaybetmeden karısını arabaya yerleştirmeye başladı. Dilba sessizce onları izlerken füsunun söylediği şeyleri duymak istemiyordu. En son dayanamayıp arkasını döndü o sırada genç kız duyduğu cümlelerle buz kesmişti.
Füsün" o kızın yanına gitme berzan , gönder onu lütfen" Dilba gitmek istesede ayaklarına söz geçiremiyordu. Berzanın ne diyeceğini ölesiye merak ediyordu.
"Tamam güzelim"
-tamam güzelim
-tamam güzelim
-tamam güzelim
Berzan ne demişti öyle , Dilba hıçkıracağını anlayınca hemen eliyle ağzını kapattı. Az önce endişeyle indiği merdivenleri şimdi ağlayarak koşa koşa çıktı. Odaya girip kapıyı arkasından kapadı , dizleri daha fazla dayanamayıp büküldü. Sırtı kapıya yaslıyken ağlamaya devam etti. Berzan böyle birşey yapamazdı göndermezdi baba evine. Gönderirse namussuz damgası yerdi, babası yaşatmazdı. Zorlanarak ayağa kalktı ellerini sıkmaktan tırnakları avuçlarını kanatmıştı. Avuçlarına baka baka yatağa oturdu , bedeni burda olsada ruhu burda değil gibiydi.
Dikkati hâla ellerindeyken boğuk sesi duyuldu "Allah şahidim olsun sana öyle bir acı yaşatacağım ki Berzan ağa... tüm Mardin şahit olacak". "Beni baba evine gönderirsen ölüm çıkacak oradan, bunu bile bile gönderirsen..." daha fazla konuşmaya gücü yetmedi.
💫
Berzan kucağında uyuyan karısyla konağa giriş yaptı. Füsunu yatağa yatırıp üstünü örttü , saçlarını öpüp odadan çıktı. Dilba ile odasının kapısına geldiğinde durakladı, eğer füsun yaralanmasadı şimdi dilba kadını olacaktı. Sertçe burnunu çekip içeri girdi. Karanlıkta dilbayı göremeyince ışığı açtı. Yatakta büzülmüş saçı başı dağılmış kızı gördüğünde kaşları çatıldı. "Ne oldu bu kıza" yatağa yaklaşıp dilbanın önünde yere çöktü , gözleri kızı tararken ellerine sıra geldiğinde çatık kaşları dahada çatıldı. Kızın açık olan avcundan görünen kana bakarken düşünceliydi. İşaret parmağını kızın kanının bulaştığı avcunda , tüy kadar hafif bir şekilde gezdirmeye başladı. Genç kız anlayamadığı birşeyler mırıldanıp arkasını dönünce elini çekmek zorunda kaldı. Berzan ağa ilk defa kapana kısılmış gibi hissediyordu.
Bu kızı gönderecek miydi? , gönderebilecek miydi?. "Yusuf Hazar" diyerek iç çekti. O adamı tanıyordu tanımasına da karısı füsun vardı. Karısının o halini görünce kararını vermişti ama şimdi bu kıza bakınca kararını sorguluyordu. Aşk mı? daha ağır basacaktı yoksa vicdan mı? İşte orası meçhuldu. Berzan ne karar verirse versin verdiği karardan pişman olmayacaktı. "Yapma..." duyduğu ses ile kıza yaklaşmıştı bile. "Baba dur..." Genç ağa ne yaptığının farkında olmadan yatağa oturmuştu. Arkası dönük kız son bir mırıltıyla elinin altındaki çarşafı sıktı "VURMA".
31.05.2018
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLBA (KUMA)
Ficção GeralBU HİKAYE 17.03.2017 TARİHİN DE YAZILMAYA BAŞLANMIŞTIR ""Sen normal gelinmi oluyorsun ki kına yakmak çeyiz alışverişine çıkmak GELİNLİK giymek istiyorsun ha sen KUMA sın "" çalıntı veya alıntı söz konusu olursa yasal işlem başlatılacaktır!