Kapı açık bekliyorum....
Karşımdakiler şok olmuş bana bakıyorlardı.Yorgunluğumla başa çıkamadım.Yere yığıldım.Kapı ağzına düştüm.
Browf oradaydı.Köpeğimi bulmuştum sonunda.
Bir oğlan ve bir kız vardı.Yanındaki kız yanıma koştu.Ağlıyordum browf'u bulmanın verdiği sevinçle hüngür hüngür ağlamaya başladım.Kız bana ' Hey iyi misin ?' diye arda ardına sorup duruyordu.Ses çıkarmadım.
Peki ya çocuk ? Bana ne oldu dermişçesine bakıyordu. Ayağı sarılıydı.Bende yüzüne baktığımda...dondum.
İkimiz de birbirimize bakıyorduk. Biliyorum karşıma çıkma dedin ama hey yine ben.
Her şey o kadar üst üste geldi ki Browf'u unuttum.Ağaç evin kapısında beklerken üzerime hemen atladı.
' Nerelerdeydin pis çocuk ? diye sevmeye başladım.Uzuun bir süre bırakmadım.Çok şükür buldum ya başka bir şey istemiyorum.
Browf üzerimden kalktığında yarı şişmiş ıslak gözlerimi silmeye başladım. Bacaklarımından biraz destek alarak kalkmaya çalıştığımda bir el uzanıyordu.
Kafamı kaldırdım evet onun eliydi.Yardım etmek istiyordu anlaşılan.Yüzünü bu ikinci görüşümdü.Sadece bakakaldım.
Aklıma ' Sakin karsima cikma' lafı geldi.Peki neden karşılaştık ki biz.
Elini uzatmaya devam ediyordu.
O cırtlak sesiyle '' Yah! kalksana'' diye kulağımı yırtacak şekilde bağırmıştı çiyan
'Bir bilmiş ((Yah yah)) ne var ne zıkkım'. Titreyek kendime geldim. Ayağa kalktım.
Onla karşı karşıyaydık.Ne yapmaya çalışıyorsun ? gibisinden bakıyordum. Neden mi ? Onca laftan sonra böyle birisinin yardım etmesi ne kadar saçma değil mi ?.Elini hızlıca çekti.
-Gel buraya oğlum diyerek Browf'un tasmasını taktım ve kapıdan tam çıkarken kız birden kolumdan tuttu.
+Sen ne yapıyorsun ? Teşekkür etmeyecek misin ha,Senin köpeğini o buldu dedi.Bir yandan onu gosteriyordu. Acı acı gülümseyerek onun suratına baktım ve Browf'u kucağıma alarak aşağıya inmeye başladım. Aşağıya indiğimizde kızın yukarıdan sesi geliyordu. ' Bir şey demiyecek misin şuna Leo'ya.' diyordu.Çocuk bir şey dememiş olsa gerek ki kız susmuştu. Yürümeye başladık yavaş yavaş.Eğildim,Browf'a tekrar sarılıp kalktığımda aklımdaki sorular kafami delecekti.
1- O aptal kızın dediği gibi o mu bulmuştu ? İyi de bacağını ısıran bir köpekten intikam almak ister insan , kaybolduğunda onu bulmaz demi.Denk gelmiş olsa gerek belki de o gün farkina varip Browf'u görmedi.
2- Sonra ne işleri vardı onların orada o ağaç evi bulmaları imkânsız.Belkide o ikisi yapmıştır.İki sevgili sonuçta beraber vakit geçirmek için gizli bir yerleri olması gerek demi.Sevgili olduklarını nerden çıkardım bilmiyorum ama o kız Leo denen çocuğu çoktan sahiplenmiş duruyordu. Leo mu ?...?
Ha sonunda ismini de öğrendim..Leo..leo.
Öğrensem ne olacak ha bu sondu.Son. Bugün karşılaşmamız tesadüftü sadece Tesadüf.
******* Eve yaklaşmadan küçük bir manav buldum.Yiyeceğimiz kadar meyve sebze aldım.Üstüm hala sırılsıklam ıslak. Cebimden anahtarları çıkarıp kapıyı açtım.İkimiz de banyoya koştuk.Yano Browf koştu gelinin ağrısı geçmiş değil. Hemen üzerime temiz bir şeyler giyindim.Browfun da ayakları çamur olmuştu ikimizde tamamen temizlendikten sonra onu koltuğuna bırakıp doğru mutfağa geçtim.
Hemen yemeğin başına geçtim.Kaç gündür hazır yediğim için aldığım sebzelerle çorba yapmaya başladım.Güzelde bir salata yapıp sofrayı kurmaya başlamadan Browf'un etli kemiğini,mamasini az da su koyup televizyon açtım.
Çorbanın az soğumasını beklerken kanallarda dolaşıyorum.'Hah işte ' güzel bir eğlence programı buldum.Programi izlerken bir yandan da çorbası içiyordum.Yere baktım bizim ki uyumuştu.Yemeğimi yiyip sofrayı kaldırdığımda saat 9'a geliyordu.
Yarin erken kalkmalıyım fakat bir saat daha dayanabilirim. Bro'yu ( Genellikle boyle seslenirim )daha sevemedim bile.Kahve bardağımın üzerine su çekip kanepeye oturdum.Oda paspasının üzerine yatmış mayışmış bir şekilde bana bakıyordu.Hemen aldım kucağıma.
Yalnızlık zor şey bu gerek insan için olsun gerek hayvan için.Benim yalnızlığımı ailem,Bro birde müzik goturur. '+Hadi oğlum ver patini' dercesine bakıyordum hemen sağ patisini elime uzatti.
Patisini elime aldigimda,sert bir şey çarptı gözüme.Browf'un kolunda bir şey vardı.
.....Sustum
Hahhahha sinirim bozuldu,Gulmekten alamadim kendimi. Bir yandan Browf'un kolundaki bilekliğime bakarken düşünmeden edemedim. Yuzum düştü..
Bir bilekligi kendi veremeyecek kadar mi sinir etmistim onu ? ....?
Bu bölüm biraz geç geldi ama kusura bakmayın. Yorumlarınızı bekliyorum... ^3^