********
İnsanın rüyasında da telefon zıır zıır çalar mı ya ? --- ---- ----- Ahh ne rüyası telefonun alarmı çalıyor.Sıçradım.Elime alıp telefonun saatine baktıı-?
Oha! Saat 11 olmuş.Ne halt yiyeceğim diye sayıklarken üzerime kıyafetlerimi geçiriyordum.Valla başladı secme sonuçları.Saat 11'deydi.
Koşa koşa aşağı inip montumu üzerime giyindim.Aynaya kaçamak bakış attım.Saçlarımı düşünecek halim yok,toplamadan kaküllerimi düzeltip dışarı çıktım.
Dışarısı dünden kalma dağılmıştı.Yolda çukurlar oluşmuş,bu çukurları da yağmur suları doldurmuştu.Çantamı sırtıma takıp koşmaya başladım.Normalde yarım saatlik yol nedeen bu kadar uzuun.
Aaah! Heey! Ne yapıyorsun sen ? Koşarken yanından geçen araba üzerime su sıçrattı. Pzevenk seni.Kaçmasını da biliyor.Az yavaş gitsen bir yerin mi kırılır.Allahtan montuma geldi.Aman buda iyice ıslanmış.Çıkardım hemen .Dışarısı zaten soğuk başka çare yok ne yapalım.Icimde de yarasa kollu ince bir gömlek var.Soğuk ama ne yapıcam artık -_-.
Saate baktım 11:37 hemen fırladım.Her zaman ki gibi aceleciyim.Nefes nefese kaldım. İşte geldim.Etrafta kimse yok.Hah karşıda bir salon var.Kapıyı zorda olsa açtım.
SESSİZLİK... Herkes bana bakiyordu. O___O
İçeri daldığımdan şaşırmıştı millet.Kafamı kaldırmadan eğilerek özür diledim.
Arka sıralara geldiğimde Dekan konuşmasına devam ediyordu "Başaramadım diye hiçbir seyden vazgeçmeyin,denemeye devam edin.Seçilen öğrencileri de tebrik ediyorum.Bu sene güzel geçecek" deyip diğer hocalarla birlikte salondan çıktılar. Seçilemeyenlerin coğu söyleniyordu diğerleri de ya ağlıyor yada sinirli sinirli binadan çıkıyorlardı. Etrafima baktığımda panolar bomboştu.
Boşalan sandalyenin birine oturdum.Görevlilerin 2'si 3'ü sahneyi boşaltmaya başladılar.Sanki tek derdim onlari oturup izlemekmiş gibi gözüm dalmış onları izliyordum.Sirkelenip kendime geldim.Hemen bayan bir görevlinin yanına koştum.
'-Afedersiniz! Seçme sonuclari panoya asılacak mı ?
+Hanımefendi ben size bir şey diyemem fakat şu yan odada ki hocaya sorabilirsiniz. Kadının gösterdiği gibi odanın önünde durup kapıyı çaldım.
Tıık tık....
"Geel " dedi.
Kapıyı yavaşça açtım.Karşımda neredeyse benim yaşlarımda bir çocuk ayaklarını uzatmış tabletinde oyun oynuyordu.Kapıyı açar açmaz bana baktı.
+'Afedersin,bir şey sormak istiyordum' diyip gülümsedim.Neden gülümsediğimi bilmiyorum çocuğun hali mutlu etmişti heralde.Oda bana bakınca hemen ayaklarını indirdi.Elindeki tableti hemen arkasına saklayıp ayağa kalktı.Saçlarını karıştırmaya başlayıp utanmış bir şekilde gülümsedi.
B-bu hoştu.Gülümsemesi ve utanmış hali.Bakmaya devam ettim.
+Aaa merhaba :) E-evet sorabilirsin.Geç otursana.diyerek koltuğu işaret etti. Gösterdiği yere oturmamla sandalyesini çekip oda oturdu.
* Elimdeki kağıda bakaraktan* -Şeyy ben Öğretmen Jun soo'ya bakmıştım.Nerde bulabilirim a-acaba ? diyip kekelemiştim. *___* Çünkü ben daha konuşurken hızlıca masaya yaklaşıp bana bakıyordu.
Kahkaha attı.Neden güldüğünü anlamadığım için suratım düştü.
+Gerçekten öğretmen gibi göstermiyor muyum ? dedi.
.............?...................
Ne ? Bu çocuk öğretmen jun soo yani dans öğretmeni mi bir dakika ya.Aynı ifadeyi ona bakaraktan söylemiştim.