Seninle daha çok görüşeceğiz Bayan Kaçak !!
******
Sevincimden sarhoş olmuş gibi dünden beri sırıtıp duruyorum.Dünkü haberden sonra eve gelip hemen bizimkilere haber verdim.Onlar benden daha bir çıldırmışa döndüler. Babamda sağolsun bu haberden sonra hesabıma tam tamına 650 TL yatırmış. Dur bir dakika bir daha bakayım. Hahayt !.... Babam birde "Kızım kendin için harca" demesin mi.
Güzelce uyudum.Tabi bugün öyle erken kalmak yook.Telefonuma uzanıp saate baktım saat 12:30.Odayı havalandırıp üzerimi giyinmeye başladım.Kahvaltı hazırlamayacağım. Bugün dışarıdan yiyeceğiz.Babamın gönderdiği parayı dün hemen çektim bugün alışveriş zamanı.Okul için kıyafet almam lazım.Bu paranın üzerine bende de 250 TL var ohh! Ver elini mağazalar.
Aşağı inip bir kaseye gevrek koyup üzerine de süt döktüm.Tabi bizimkini unuturmuyum.Browf yemeğini yerken gevreğimi bırakıp aynanın karşısına geçtim.Saçlarıma ve yüzüme yakından bakmaya başladım.Saçlarımın arasına ne zamandır sarı boya artırmayı düşünüyorum fakat vakit olmadı yüzüme de gelince solgun -_- Makyajı sevmem.Hele Koreli kızlar!! herbirine baksanız makyajsız ,yok bulamazsınız.Ayretten hepsi mini giyiyor.Benim giydiğim en kısa şey diz kapağımda. Yok yok ya kendime bakmalıyım!. Ha birde !! Bu çocuğu her gün dışarı çıkarmak lazım yoksa gidişat hiç iyi olmayacak.Anca ya iç yat.
*******
Ceketimi giyip hemen çıktık.Ne alsam diye düşünüyorum.Tabii ya ! Telefon ! Burası Kore.Telefonlar o kadar ucuz ki.Hahaha çok şanslıyım Allahım.Tamam kıyafetten sonra telefoncuya ilk iş. Hava güzel fakat içimde dünden kalma mutluluk bitmiyor.Tamam kazandım çok şükür fakat dün neler olmadı ki iki şeyi unutamıyorum.
1-Ken ile tanışmam daha doğrusu öğretmen jun soo.
2-"O"nun tüylerimi ürpertecek şekilde konuşması. Ne demişti ? "Seninle daha çok görüşeceğiz Bayan Kaçak!" Ayretten bir değişik bakıp,gülümsüyordu.Hahaha gülmeden edemiyorum.Neresi hoşuma gitti benim şimdi ? Bana böyle dedikten sonra şaşkınlığımla birlikte hemen geri çekildim.Ona bakmaya başladığımda yüzüme yaklaşmış şekilde gözlerini kapatmış gülümsüyordu.. Neyse canım...O zaman öyle dediğine göre oda kazandı.Kazanmaması mucize olurdu zaten.
Ben düşünmeye devam ederken Browf beni parkın içine sürüklemeye başladı.. Aah! Yapma! Kesin kedi gördü. 3 dakikalık koşuşturmamızdan sonra beni bir bankın yanına getirdi. Hah! Erkek bir köpek ne için bu kadar hızlı koşar ki sanki ? Tabiki karşımızda duran bir o kadar tatlı köpek için.İki köpekte birbiriyle uğraşırken bende köpeğin sahibi Var mı ? Yok mu ? diye düşünüyordum.Banka oturdum bu köpek gerçekten çok şirin elime alıp sevmeye başladım.Bunun sokak köpeği olması imkânsız.Eğilip Bro'yu sevmeye başladım. 'Sen ne zaman boyle çapkın oldu..??
Önümde bir çift ayak belirdi.Kafamı kaldırdım... Ben şaşırmış şekilde hem köpeğe bende karşımda ki....Ken'e bakıyordum.
+Selaam ! diyip elini yüzüme doğru sallıyordu.
-S..selam ! Bu köpek senin mi ? diyip köpeği işaret ettim.
+Sence ? diyip elindeki tasmayı gösterdi.Beni gördüğüne hic şaşırmadı mı acaba ? Bir çukur şeklinde olan o gamzesiyle gülümsemeye devam ediyordu.
-Ama bu çok şiirin ! ^*^. +Seninki de bir o kadar yakışıklı diyip Browf'u sevmeye başladı.
+Nasılsın ? Hala heyecanlı değil mi ?
- Hemde çook. Bizde alışverişe çıkacağız fakat Bro beni buraya sürükledi. Hala şaşkınım senin köpeğin olduğunu hic düşünmemiştim.
