Artık başlamalıydım..

5 4 0
                                    

Oktayın ağzından;

Elimdeki börek tabağınıda bitirdim ve masanın üzerine bıraktım. Selin teyzem ise sırtımı sıvazlıyordu. Aklıma gelen fikirle;
- selin teyze, ben artık sizin evde kalsam olur mu?

Selin teyzem şaşırmıştı ve;
-Neden?
- Annem üzerime çok geliyor, rahat yemek yiyemiyorum ve..

Ağzıma tıkıp söyleyememiştim. Nergise aşık olduğumu ve en çokta onun için bu evde kalmak istediğimi nasıl söyleyebilirdim ki..?

- Her neyse işte izin veriyorsun değil mi?

Selin teyzem düşünür gibi yaptı ve;
-Olur ama bir şartla.
Dedi ben ise merakla;
- Neymiş o şart?
Dedim.
-Kendine biraz çeki düzen vereceksin ve az önceki yaptığın eşşeklikten dolayı nergisin gönlünü alacaksın. Yoksa asla tavlayamazsın.
- ben ona ne yaptım ki? Ayrıca
T-Tavlamak derken?

Selin teyzem sırıttı ve (ben bilmem eşim bilir diyip gitti nihahahhaa tamam sustum.. 😅)
Mutfaktan çıkıp salona doğru yürüdü. Beni ise düşünceler içinde bıraktı. Bende bu konu üzerinde fazla durmadım ve bana göre iyi ona göre kötü olan haberi vermek için cerenin odasına doğru yol aldım. (Herkes yol alıyo sjsjsjsjsj)
Kapıyı açıp içeri girdiğimde (Kapıyı çalmadan giriyor şerefsiz 😂😂 tamam vurmayın gidiyorum,gittim...)

Uyuduklarını gördüm ve yavaş adımlarla yanlarına gittim. İşte nergisi bu yüzden seviyordum. uyurken bile çok masum duruyordu. Ben ona bakarken yan taraftaki sürahi dikkatimi çekti. Komidine yaklaşıp Cam sürahiyi elime aldım. (Yine ben geldim,yıkılmadım,ayaktayım. İyice psikopata bağladım cam sürahi falan sjsjsjs)
Aklımdan geçen ilk şeyi yaptım ve sürahideki buzlu suyu kafalarına boşalttım. Ve cerenin;
- Ne oluyor lan!
Demesiyle kaçmaya başladım. Ben kahkaha atarak kaçacakken ceren kapının önüne geçti ve;
- Ya sen ne yaptığını sanıyorsun he?
Diye bağırdı. Sırıttım ve;
- Ben sadece size mutlu haberi söylemeye gelmiştim.
- Mutlu haber mi?

Nergisin sorduğu soruyla o tarafa döndüm. Saçındaki sular damla damla üzerine akıyor ve bana anlamamışlıkla bakıyordu. Bu haliyle çok şirin duruyordu. Başımı olumlu anlamda salladım ve;
- Evet
Dedim. Ceren küstahça güldü ve;
- EE söyle o zaman şu mutlu haberi.
Dedi gözlerini devirerek.
Cerene döndüm ve;
- Ben artık sizde kalıyorum. Çok sevindin değil mi? benim canım kuzenim.
Dedim sırıtarak. Ceren ise gülümsemesi kaybolmu ve afallamış bir şekilde bana bakıyordu. Arkamdan nergis sarıldığında nefes almayı unuttum sanki. Kaskatı kesildim ve ne yapacağımı bilemedim. Heyecanımı belli etmemeye çalışıyordum ama inanın bu çok zordu. Sonra nergisin narin sesine kulak verdim.
- Burada kalmana sevindim. Cerenden sonraki en sevdiğim KANKİM.

Dedi ben ise beynimden vurulmuşa döndüm. Bu iş gittikçe kötüye gidiyordu. Birbirimizi çok yanlış anlıyorduk. Selin teyzem haklıydı. Madem nergise açılmam gerekecek kendime çeki düzen vermeliydim. Tam anlamıyla baştan aşağı değişmeliydim. Nergis benden ayrıldı ve;
- Hadi ceren rahat bırak artık KANKİMİ.
Dedi cerenin kolundan tutup geçmem için yol açtı. Bana her "kanki" dediğinde gözlerimin içine bakıyor ve zoraki gülümsüyordu. Onu artık tanıyordum. Hareketlerini, huylarını, herşeyini. Bu "kanki" işine bir son vermeliydim. Bende zoraki gülümsedim ve odadan çıktım. Salonda televizyon izleyen selin teyzeme son kez baktım ve villadan uzaklaştım. Arabama binerken, en iyi dostum olan barışın numarasını tuşladım. Çalıyor.. Çalı-

- Alo.
- Hiçbir soru sorma ve sadece her zamanki ki takıldığımız yere gel.

Dedim ve cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Arabayı çalıştırdım ve bana iyi gelen, kafamı dağıtmamı sağlayan o özel bölgeye doğru sürmeye başladım. Artık başlamalıydım...

&&&*****&&&

Bu bölüm biraz kısa oldu ama olsundu. Vote ve yorum yapmayı unutmayın.

DEVAM EDECEK...

AKASYA GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin