A~3

208 22 23
                                    

Heyyooo!! Ben geldim. Uzun bir süre yoktum. Sizden özür dilerim. Teknik sıkıntılar yaşıyordum. Size çook güzel bir bölüm hazırladım. Bazı şeyler artık daha net olucak sizin için...

Keyifli okumalarrr!!!

Uyandığımda yerde yatıyordum. Bir yerimde ağrımıyordu gerçi. Kalkmaya çalıştığımda boynum feci bir şekilde ağrıyordu.  Söylene söylene ayağa kalktım.

Lavaboya gidip yapmam gerekenleri halledip çıktım. Odama gidip okul formamı giydim.

Aşağı indiğimde annemin yine çok güzel bir kahvaltı hazırladığını fark ettim.  Annem ya, onu gerçekten seviyorum.

Her sabahki rutinimizi bozup ben onun yanaklarını öptüm. Buna ne kadar şaşırdığı gözlerinden belli oluyordu,

Bana dönüp "Oğluşum, günaydın! Nasılsın bakalım bu sabah?" Dedi.

Ona kendimi daha iyi hissettiğimi söyleyip kahvaltıya yumuldum. Sucuklu yumurta enfes olmuştu.

Ardından bugün annemden babamı uyandırmamasını istedim.

Bugün yürüyecektim.

Evden annemin beni mıncırmalarını atlattıktan
sonra kapüşonumu kafama geçirdim ve kulaklığımı kulağıma takıp ilerlemeye başladım.

Ardından bir şeyi fark ettim. Hayal yoktu. Sonra her şey üstüme gelmeye başladı. Sanki dünyam üstüme yıkılıyordu.

Başım dönüyor, midem bulanıyordu. Kendimi berbat hissediyordum. Çevremde kimse olmamasına rağmen insan seslerine benzer sesler geliyordu.

Ardından hayali görüdüm. Bana doğru koşuyordu. Ona doğru adım atmak istedim ama kendimi çoktan karanlığa bırakmıştım bile.




*




Uyandığımda bir hastane odasında yalnızdım. Ailemi karşımdaki camdan görebiliyordum.
Hararetli bir şekilde doktorla konuşuyorlardı.

Sonra odaya girdiler. Doktor bana baktı ve büyük ihtimalle tüm hastalarına sorduğu soruları sordu ve asıl mevzuya geldi.

"Bak Evren tedavi olman gerekiyor. Hem de ciddi anlamda bir tedavi." dedi.

Tedavi olmam gerektiğini zaten biliyordum. Ama neden ciddi anlamda olduğunu söyledi ki?

Doktora anlamsızca bakarak "Neden ki?" dedim.

İç çekerek " Evren ailenle konuştum. Evde odanda kimse olmamasına rağmen biriyle konuşuyormuşsun. Ardından hala eski okulunda olmana rağmen başka okul forması giyip oradaki insanlara zorluk çıkarıyormuşsun." ailemle göz teması kurdu ve "Seni bir süre hastanemizde ağırlamak zorundayız." dedi.

Bi an durdum. İyi de bu anlattıkları çok saçmaydı. Doktora bunlar böyle olmadı diye açıklama yapmaya kalksam da bunları uzmanına anlatmamın daha doğru olduğunu söyledi. Yarın zaten bir görüşme ayarlanmış.

Kafam allak bullak olmuştu. Ailem ve doktor dışarı çıktığında içeri bir hemşire girdi.

Ona baktığımda zihnimden " Ne bekliyorsun! VUR, VUR, VUR!!!  Sadece acı çekmesini sağla!" geçiyordu.

Ani bir titremeyle kadına saldırdım. Karıncayı incitmeyen ben bir kadına saldırıyordum. Bu, bu yaptığım çok kötüydü.

Ama o an sanki ben ben değildim. Kadın çığlık atıyordu. Ve de ağlıyordu. Kendimden iğreniyordum.

Ardından bir sürü görevli beni kadının üstünden aldılar titriyordum ve de ağlıyordum.

Annem elini göğsünün üstüne koymuş ağlıyordu. Babamsa bakmıyordu.

Sonra bir şey oldu. Bir sessizlik. Her şey sustu. Her şey. Gözlerimi ve kendimi karanlığa teslim etmeden son bir kez beni tutmaya çalışan büyük ihtimalle stajyer olan doktorun temiz yüzüne baktım. Kim bilir belki ileride çok iyi bir doktor olucaktı.

Ve sonrası karanlık...

OY VERMEDEN GEÇMEYELİM...
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

ŞİZOFREN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin