Bölüm 5 - Cennet Kokulum

142 30 1
                                    

Bana ne oluyor bilmiyordum. Ama kalbimin sıkıştığını hissediyordum. Arkamı dönüp gitmeye kalkarken yüzümdeki o ifadesizlik mutluluğau dönmüştü ve resmen kalbim ferahlamıştı. Asya elimi tuttu " Nereye ? " diye sordu. Burak yüzündeki gülümsemesi solmuş şekilde bana bakarken bağırmaya başladı.

" Bu kim Asya ? " Asya elimi bırakmadan beni Burak' a doğru çekiştirdi ve en tatlı gülümsemesini takınarak " Sevgilim " diye cevap verdi. Burak saçma sapan bana bakarken Asya' nın kolunu tuttu ve " Ne saçmalıyorsun sen Asya ? " diye bağırmaya başladı. Öne geçerek Asya' yı arkama aldım ve " Çek elini ! " diye tısladım. Asya' yı çektim ve çıkışa doğru yürümeye başladım. Burak arkamızdan bir kaç kez bağırsa da umursamadan oradan uzaklaştık. İçeri' den gelen uğultuları duyabiliyordum. Herkes
" Velet' in sevgilisi yeni kız mı ? " diye konuşuyordu.

Asya' nın morali fazlasıyla bozuktu. Arabaya bindiğimizden beri hiçbir şey konuşmamıştık. Kapıya geldiğimizde Asya dalmıştı ve kendine getirmek için ona bir kaç kez seslenmem gerekti.

" İyi misin ? "

" Şarkımız ... Bizim şarkımızı söyledi. Zor dayandım Aras. Onu orada rezil etmemek için zor tuttum kendimi. " Hafif gülümseyerek cevap verdim.

" Bu tutmuş halin miydi ? Evet seni kızdırmamam gerektiğini artık biliyorum. " dedim ve ellerimi havaya kaldırıp ' teslim ' işareti yaptım.

Gülümsememe o sıcacık gülümsemesiyle karşılık verdi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.

" Görüşürüz " diyip arabadan inerken kolunu tuttum ve ona merak ettiğim o soruyu sordum.

" Burak şarkıyı söylerken gözlerin doldu. Yani sen ... " derken sözümü kesti ve
" Sinirlendim Aras. Ona karşı bir şey hissetmediğimi nasıl kanıtlayabilirim sana ? " dediğinde hiç beklemediği bir cevap verdim.

" Sarıl bana. "

Asya şaşırmıştı. Kollarımı açmış bekliyordum ve boynuma kollarını sarmasıyla o mis kokusunu içime çektim. Bebek gibi kokuyordu. Ne kadar da masum ...

Kaç dakika öyle durduk bilmiyorum fakat bana " Uyumadın değil mi ? " diye sorduğunda içimden ' hayır ama sanırım sarhoş oldum, kokunla. ' demek gelse de sadece gülümseyerek onu kendimden ayırdım. Arabadan indi ve kapıya doğru ilerlemeye başladı. Anahtarı ararken yaptığı hareketleri izlerken kendimden geçebilirdim. Sonunda anahtarlığı bulup içeri girebilmişti. Kapıyı kapatmadan bir kez daha bana baktı ve gülümseyerek kapıyı kapattı.

Bu kız ne yapıyor bana böyle ?

***

Sabah alarmla birlikte küfürlerimi savurarak uyandım. Kalkıp bir duş aldım ve dolabın karşısına geçip gri bir tişörtle siyah kotu üstüme geçirdim. Deri ceketimi de üstüme aldıktan sonra evden çıktım. Okula geldiğimde herkes dün ki olayı konuşuyordu. Kızların Asya' nın sevgilim olduğunu öğrenmesi onları üzmüştü belli ki. Çünkü hepsi bana yalvaran baygın gözlerle bakıyorlardı. Yürümeye devam ettiğim sırada kafamı çevirdim ve Zafer züppesinin yanında Burak denen o şerefsizi gördüm. Zaten dün yaşananlardan sonra onun yanına sığınacağını tahmin etmek zor olmamıştı.

Sınıfa girdiğimde Asya' nın sıraya oturmuş uykulu gözlerle etrafa baktığını gördüm. İstemsiz bir gülümsemeyle yanına oturdum ve " Günaydın güzellik " dedim.

" Günaydın velet. "

" Bana şöyle seslenmeyi keser misin ? " Kaşlarım çatılmıştı ve Asya' nın verdiği cevapla bu kelimeyi gözümde bu kadar büyütmemem hatta keyif almam gerektiğini düşündüm.

VELETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin