Sabah kalktığımda Kwang Hee hala gelmemişti. Ve dün akşam da banyoya girdikten sonra Kwang Hee'yi hiç görmedim, içimden "Acaba sabah erken mi kalktı?, Yoksa dün akşamdan beri hiç gelmemişti?, Bilmiyorum yaa!! Yoksa… Yoksa başına bir şey mi geldi?" deyip onu aramaya çıktım. Okulun her yerini aradım fakat yok yok yok!! Acaba bu çocuk nereye gitmiş olabilir? Yoksa okuldan mı kaçtı? Yok, hayır Kwang Hee böyle bir şey yapmaz yapamaz! (okuldan kaçmak, en kötü disiplin suçlarından biridir.) Yine aramaya Kwang Hee'yi başladım. Gitmediğim bir yer tek kalmıştı, futbol sahası. Doğru yaa! Kwang Hee de futbol oynamayı çok seviyordu. Hemen koşup futbol sahasına gittim. Doğru tahmin etmiştim (geç olsa da) Kwang Hee futbol sahasında futbol oynuyordu, tam yanına gidecektim ki bir an durdum (sanki biri beni tutup onu biraz izlememi istiyormuş gibiydi). Ve onu izlemeye başladım, fark ettim de Kwang Hee çok yorgun, bitkin, halsiz ve çok uykusuz görünüyordu, sanırım dün akşamdan beri hiç uyumamış. Onu izleyerek düşüncelere dalmış gidiyordum ki ve bir ses bana seslendi, kendimi toparladığımda o sesin sahibi Kwang Hee'ymiş. Kwang Hee "Hey!! Eun Hye ! Orda ne yapıyorsun? Beni mi izliyordun yoksa?" Dedi ve gülerek "Hadi sen gel buraya, çok yorgunum oraya çıkamam." Dedi ve durduğu yerde çömelip benim gelmemi bekledi. Ben de ayağa kalkıp hızlı adımlarla Kwang Hee ‘nin yanına gittim. Ona biraz yaklaşarak "İyi misin? Niye bu kadar çok çalışıyorsun ve neden böyle halsizsin?, hıı! Tabi doğru yaa! Dün akşamdan beri hiç uyumadın ki" dedim. Bana dönüp "Çünkü… Çünkü seni…" dedi ve derin bir nefes alarak tam o sıra ben araya girerek "Eee! Ne olmuş bana" dedim. Kwang Hee "Çünkü senin yüzünden, sen banyo yaparken ben de dışarı çıktım, geldiğimde ise sen uyuyordun ve çok horluyordun, hangi insan o ortamda uyuyabilir ki?(!) Senin gibi bir kıza hiç yakıştıramadım, senin o horlaman yüzünden tabi ben de uyuyamadığım için biraz antrenman yapayım dedim ve çıktım. Ve zamanın nasıl geçtiğini hiç farkında değilim… İşte öyle, her neyse asıl senin bu halin ne gecelik falan?" Dedi, zaten unutmuştum hemen ayağa kalkarak "Aişs!! Hepsi senin yüzünden acele ile odadan çıktım ve yanıma da doğru düzgün bir şey de alamadım offff!! Rezil oldum yaa!!!" (üzerim de en sevdiğim pembe kalpli eşortmanım vardı. Kwang Hee benim kız olduğumu artık bildiği için uzun bir zamandan sonra ilk defa onu giyiyorum) dedim tam gidecekken Kwang Hee kolumdan tutup "Eun Hye! Dur gitme! şeyy... yani beraber gidelim, beni böyle bırakıp gitmesin değil mi?" Dedi ve yerde duran ceketini omzuma atıp, kolunu da omzuma atıp "Şimdi gidelim dedi, bunun ne anlama geldiğini pek anlamadım ama neyse… Deyip yürümeye başladık. Giderken Kwang Hee "Benim için bu kadar meraklandın mı ki? Bu halde kendini dışarıya attın, bide sen şuan bir erkek yurdundasın seni böyle görseler senin aslında erkek değil bir kız olduğunu çakarlar bence daha dikkatli olmalısın." dedi ve güçlükle kaldırdığı elini saçlarımı karıştırmak için getirdi ama kafamı kaçırarak "Sen değimliydin bir erkeğin saçına dokunulmasından hoşlanmaması gerektiğini söyleyen, deyip gülümsedim. Kwang Hee de elini çekerek "Doğru söylüyorsun arkadaşım" deyip gülümsedi.
Odaya gelirken yolda Won Ho ile karşılaştık, Won Ho
"Siz ikiniz nerden geliyorsunuz? Ve… bide… Eun Hye senin bu halin ne?" dedi. Ben de "Ne varmış halimde? Oda arkadaşıma yardım ediyorum ne var bunda?" Dedim, Won Ho "Onu görüyorum senin o üstündeki de ne? Ama çok yakışmış, zevkin çok hoş" dedi ve gülümseyerek "Tamam öyleyse siz içeri girin de sizi böyle görmesinler yoksa yanlış anlarlar değil mi Kwang Hee?" dedi ve yanımızdan ayrıldı. Biz de odaya girdik, Kwang Hee "Ben önce banyo yapayım olur mu? Çünkü Hemen uyumak istiyorum dedi. Ben hemen araya girip
"Nasıl yani?? Sen bugün derslere girmeyecek misin? Diye sordum Kwang Hee "Derslere girebileceğimi hiç sanmıyorum çok yorgunum dedi ve banyoya girdi. Bende o sıra üzerimi değiştirip odayı toplamaya başladım. İşim bittikten sonra yatağıma oturdum ama hala bir şey eksikti "Acaba neydi?" dedim kendi kendime, o sıra kapı çaldı bende gidip kapıyı açtım gelen Kim Soo Ro öğretmendi. Kim Soo Ro öğretmen
"Eun hye, teyzenler geldi. Hadi çabuk ol da gel dedi ve gitti. İçimden (aişs! Tabi yaa! Bugün teyzem ve kızlar gelecekti.) dedim. Kim Soo Ro öğretmen gittikten hemen sonra Bende ziyaretçilerin bulunduğu yere gittim. Gittiğimde bizimkiler gelmişlerdi bile.
Koşup yanlarına gittim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDDİA TUTKUSU
Подростковая литератураBir iddia yüzünden erkekler okuluna düşen bir kızın hikayesini okumak ister misiniz?