Teyzem ve kızlarla sohbete dalmıştık, bir ara aklıma saate bakmak geldi. Saate baktığım da zaman baya ilerlemişti, son 10-15 dk tek kalmıştı ziyaret zamanın bitmesine ve her nedense içimde bir tuhaflık oluştu ama nedenini bilmiyorum, sanırım teyzem bu halimi fark etmiş olmalı ki bana "Eun Hye, kendini zorlama ve kesinlikle üzme!, Bak! Oda arkadaşın senin kız olduğunu biliyor. Her ne kadar öğrenmesi iyi olmasa da bence bu senin için daha iyi oldu. Sonuçta oda arkadaşında odaya kimsenin girmesine izin vermiyor. Bu da senin için bir avantaj, en azından oda dayken rahat bir şekilde dolaşabilirsin, tabi fazla aşırıya gitmemek şartıyla" deyip bana doğru elini uzatarak saçımı okşadı. Ben hep teyzemin bu okşamasını sevmişimdir. Çünkü ben taa.. Küçükken annemi kaybetmiştim, babam ise hep yılın çoğunu yurt dışında geri kalan zaman da ise yurt içindeki işleriyle uğraşırdı. Yani babama da doğru düzgün sarılarak uyumadım. Geceleri annem ve babam yerine teyzem benimle yatar, bana masallar okurdu. Bundan dolayı teyzem benim her şeyim ve teyzemin saçımı okşaması beni hep mutlu hissettirmiştir. Suzy bir an dalmıştı, ben de merak edip "Suuuzyy!!!" Diye kısık bir sesle bağırmaya başladım. Tabi bizim Suzy hala uyanmadı ben de koluna yavaşça vurdum ancak kendine gelebildi. Suzymizin tepkisi de "Yaa! Eun Hye!... sen… şu çocuğu tanıyor musun?" Oldu. Bende Suzy'nin daldığı tarafa baktığımda orda sadece Kwang Hye vardı. Onun için Suzy'e dönerek "Şu ilerdeki tek başına yürüyen çocuk mu?" Diye sordum, bu kez Choa dan da bir soru geldi "Wuuuw! Ne kadar yakışıklı! Mutlaka bu çocuğun ismini bilmem lazım, sen şimdi biliyorsundur lütfen adı nee?" diye sordu. Choa çok hareketli bir kişiliğe sahip ve nerdeyse her hafta kendine yeni bir sevgili edinir. Onu ne kadar uyarmış sakta boşuna, çünkü aklı kalıcı olanlarda değil geçici olanlardaydı.
Suzy ‘e dönerek "Evet, tanıyorum." deyip Choa ‘ya döndüm "Ve adı da Kwang Hye" dediğimde tüm kızlar bana dönüp "Nee!... yoksa o mu! Yani Oda arkadaşın…" Diye tepki verdiler. Ama bence bu kadar şaşılacak bir durum yoktu ortada. Choa "Aigoo! Eun Hye ne kadarda şanslısın sen." dedi. Sonra Suzy de "Çağırsana buraya" dedi ve ben "Niye ki?" dedim. Sulli "Daha anlamadın mı? ilk görüşte aşık oldu" deyip alaylı bir gülüş yaptı. Suzy de Sulli'nin koluna yavaş bir şekilde şaplatarak vurdu ve "Ne saçmalıyorsun? Sadece arkadaşımızın buradaki arkadaşlarını tanımak istiyorum" dedi. Ben de "Peki çağırayım" deyip Kwang Hye yanımıza gelmesi için ona mesaj attım. Birkaç dakika sonra Kwang Hee yanımıza geldi. "Aaa! Eun Hye burada mıydın? Ben de seni arıyordum" dedi. Ben de kafamı evet anlamında sallayarak "Evet, bizimkilere biraz senden bahsettim onlarda seninle tanışmak istedi, onun için çağırdım" dedim. Ve onları tanıştırmaya başladım, önce Kwang Hee tanıştırdım. "Bu Kwang Hee benim hem oda arkadaşım hem de sınıf arkadaşım olur." Dedim ve tek tek bizimkileri de saymaya başladım…
Bizimkiler ile Kwang Hee biraz konuştuktan sonra Kim Soo Ro öğretmende geldi. Her nedense ilk gözüne teyzeciğim geldi ve direk teyzemin yanına giderek "Omo!! Hoş geldiniz hanımefendi nasılsınız?" Diye sohbete girdi.
Kim Soo Ro öğretmenle teyzem sohbete dalmış, kızlarla da Kwang Hye ile sohbete dalmışlar ben de tek başıma köşede kalmış bir vaziyette oturuyordum. Ki yine yardımıma Won Hoo geldi. Önce Kim Soo Ro öğretmenin yanına gidip "Müdür bey sizi çağırıyor" dedi. Sonra Kim Soo Ro öğretmen aniden ayağa kalkarak ve sonra saatine bakıp "Aişss! Çok ama çok özür dileyerek sizin gitmenizi istemek zorundayım çünkü süre dolmuş bile umarım beni affedersiniz ve benim şu an acilen gitmem lazım, tekrar gelmenizi diliyorum" dedi birkaç adım ileriye gittikten sonra arkasına dönüp "Sizi mutlaka bekleyeceğim" deyip hızlı adımlarla okula girdi. Kızlara döndüğümde ise Kwang Hee'nin yanında sadece Suzy kalmıştı diğerleri hepsi Won Hoo ‘nun etrafında dolanmışlardı bile, sanki kırk yıldır onu tanıyorlarmış gibi koyu bir sohbet ediyorlardı. Her nedense içimde bir acı hissettim ama buna aldırmadan teyzemin yanına gidip oturdum. Ve teyzeme soru dolu bakışlarımı döndürerek "Teyze, sen ve Kim Soo Ro öğretmen ile aranızda bilmediğim bir konu mu var?" diye sorduğum da teyzem "Nee!... yok canım ne alakası var ki?"Biraz sustuktan sonra "Doğruyu söylemek gerekirse evet, yani benim ona karşı hislerim var ama… Sanırım o benim gibi hissetmiyor." dedi ve gözlerini yere dikti, bu kez ben onun moralini düzeltmeye başladım "Aslında bakarsan teyze, Kim Soo Ro öğretmen de sana karşı aynı hisleri taşıyor. Çünkü bana hep seninle ilgili soru sorup duruyor. Zaten buraya ilk geldiğimiz gün fark etmiştim aranızda bir şeylerin olacağını." dedim ve teyzemin morali de düzelmiş oldu. Teyzem Kalkıp "Kalk bir sarılayım yeğenime" deyip elimden tutup kaldırdı ve teyzemle doya doya sarılıp vedalaştıktan sonra teyzem kızlara dönüp "Hadi kızlar toparlanın gidiyoruz" dedi ve bana dönüp "Kendine dikkat et tamam mı Eun Hye?" Deyip Kwang Hee'nin yanına gitti, ona da "Eun Hye ‘me çok iyi bak tamam mı? ve lütfen birbirinize sadık kalın tamam mı?" dedi ve sarılıp "Şimdiden her şey için teşekkürler Kwang Hee, dedikten sonra, kızlara tekrardan seslenip önden yürümeye başladı. Kızlarla da teker teker sarılıp vedalaştıktan sonra okul kapısından çıkana kadar onlarla gittim ve maalesef onlar o kapıdan çıkıp gittiler yine ben burada kaldım offf off!! Neyse,onları uğurladıktan sonra Kwang Hye ve Won Hoo ‘nun yanına döndüm…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDDİA TUTKUSU
Fiksi RemajaBir iddia yüzünden erkekler okuluna düşen bir kızın hikayesini okumak ister misiniz?