5 ~ Luke

1.4K 145 34
                                    

Multimedia'da Luke var sfasfagax

Bu bölüm

@KutsalAsosyal 'e gelsin

------

Bahsedilen site deniz manzaralıydı. 4 blok vardı ve her bir blok 8 kattan oluşuyordu. Bazı dairelerin perdeleri yoktu. Pencelerinden içeri güneş ışıkları girerken o dairelerin boş olabileceğini düşündüm.

Annemle babam bavulları site girişine çekiştirirken geride kaldığımı fark ettim. Yüzüme vuran sıcak esintiyle beraber mor bavulu çekiştirdim. Güvenliğin yanına vardığımızda babam ile güvenlik arasında dikkatimi vermediğim bir konuşma geçti. Konuşma sonucunda güvenlik Semih Amca'yla konuşmak üzere kulübesine gitti.

Etrafa bir bakındım. Tam karşı kaldırımdan 2 kız geçmekteydi. Kızlardan biri benim aksime beline kadar inen sarı saçlara sahipti. Diğerinin ise benim gibi kahverengi saçları vardı. Ellerinde içeceklerle gülüşerek ilerlerken göz göze geldik. Kahverengi saçlı olan kızın önce suratında şaşırma ifadesi belirdi daha sonra önceden tanışmışcasına bana gülümseme gönderdi. Yanındaki ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Orda durup kıza anlam vermeye çalışırken bir el gözümün önünde sallanmaya başladı.

''Huhuuuu''

''Ha?...Giriyoz mu?''

''Yeas.'' İngilizcesi benden beter arkideşler kendi haline bırakalım anamı

Bavullarla güvenliğin gösterdiği bloğun önüne geldik. Kafamı kaldırıp baktım. Burası aynı bizim Türkiye'deki evler gibi. Yurdumu özledim beeğğğn.

Daire kapısı koridora açılıyordu. Koridorun sağ tarafında 1 oda vardı. Sol tarafında ise 3 oda sıra sıra dizilmişti. Kapının karşısında ise mutfak vardı. Annemlerin peşinden ilk sağ taraftaki odaya gittik. Tv'siyle koltuklarıyla buranın salon olduğunu anlamam uzun sürmedi.

Evde eşyalar önceden yerleştirilmişti ve masaların üstü tozdan arındırılmıştı. Allah razı olsun senden Semih Amcağğğğ. Temizlik derdinden kurtardın beni.

Annemlerin bana verdiği koridorun sonundaki odaya girdim. Kırmızı yatak örtüsüyle tek kişilik bir yatak, yanında bir tane armut koltuk, koltuğun yanında dolap, yatağın karşısında da kitaplık vardı.

Mor bavulumdaki kitapları özene bezene kitaplığa yerleştirdim. Diğer bavulumdaki giysileri de düzgünce askılıklara koydum.

Armut koltuğa oturup camdan dışarı bakmaya başladım. Güneş ışınlarının vurduğu deniz, kum eşliğinde kusursuz gözüküyordu. Kulağıma gelen Coldplay – Clocks melodisiyle yatağıma zıplayıp telefonumu açtım.

''İsraa? İnsan arar be.''

''Yağmur?''

''İsra?''

''Yağmooor?''

''Yeter kızım yeter.'' Kahkaha sesi gelir. ''Eee napıyorsun oralarda? Kesin yüzüyorsundur. Sen dayanamazsın''

''Daha yeni geldik eve az sabır.''

''Ahahaha peki. Seni ilk günden çok özledik be gulüm.''

''Ben özlemedim aslında nihahaha.''

''Öküz.''

''Şakaydı sadece broo.''

''Bana bro deme diye yüz kere dedim.''

''Ne diyem Mahmut mu diyem?''

''Tamam sus. Ben kapatıyorum. Eren zırlıyor.'' Eren Yağmur'un küçük kardeşi olur bu arada.

Hristiyan SevdiceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin