Hristiyan Sevdiceğim

12 ~ Arap Olsaydım

Yeni çeviri hikayem olan My Bestfriend's Brother / En İyi Arkadaşımın Kardeşi bakmanızı tavsiye ederim.

----

Şu korku filmi oyuncuları da tam bir mal. Lan müziği duymuyon mu sen ya??? Müzik coşunca açma o salak kapıyı işte. Aha! Al işte. Öldü. Mal. Açma dedik sana o kapıyı.

Sende çığlık atmayı kes! Tamam. Arkadaşın mal çıktı. Öldü. Sen mi ölmek istiyorsun?? Çık ordan. Aferin. Yürü yürü yürü yürü yürü. Çabuk! Hızlı yürüsene ahmak!  Hayır! Hayıııııııırrrrrrr!!!!!! Niye 'Kimse var mı' diye bağırıyorsun?? Sanki katil çıkıp sana 'Mutfaktayım hayatım. Sandviç ister misin?' ya da 'Televizyon izliyorum bebeğim. Gel beraber izleyelim.' diyecek. Ölceniz hepiniz ölceniz. Benden söylemesi. Aha sende öldün. Ortalık kan gölü. Oovvvv.

KAN PARTİSİ!!!!!

Ve yine o kapı. Açma lan orayı. Açmaaağğğğ.

Hayır! Onu öldüremezsin. Ağağağağağağğa o en yaqışıqlı olanlarıydı. Seni akıllı sanmıştım. Demek her yaqışıqlı akıllı değilmiş!

Yastığı sıkmaya başladım ve ekrana biraz daha yaklaştım. Bütün sesler kesilmiş çocuğun arkasını dönmesini bekliyordum. Neden sana dediğim sırada evden kaçıp gitmedin??? Öl ya sen. Hakettin. Geber. Mal. Salak. Ağzımı bozduruyorsunuz sonra.

Çocuk tam arkasını dönmüştü ki telefonum çalmaya başladı. O korku yataktan düşüp yere kafa atmamla sonuçlanmıştı. Kafatasımın içinde top oynayan beynimin yerine gelmesi için bir süre yerde bekledim. Büyük ihtimal kafamda misket büyüklüğünde şişlik ortaya çıkacaktı. Bazılarında golf topu ama bende misket. Farkımızzzzz.

Telefonun sesi kesildi.

Sonra yeniden çalmaya başladı.

Arayana bakmadan telefonu kulağıma götürdüm.

''Alo?''

''Hey. Uyumuyorsun değil mi?''

Kaşlarımı kaldırıp alaycı bir tavırla ''Hayır. Uykumda konuşan tiplerdenim ben.'' dedim.

''Ben gülmüyorum ama?'

''Ama bak ben gülüyorum niahhahahsğfoğasfdfgdsg.''

''Gülmek ve anırmak arasında fark var.''

''Cidden gece gece bunu mu tartışacağız? Senin yüzünden filmimden oldum ve kafamda büyük boy misket oluşacak.''

Bir süre sessizlik oldu. Tam aramanın sonlanıp sonlanmadığını görmek için telefona bakacakken ''Anlamadım. Ama sen anladım say.'' dedi.

İçimi çektim. ''Ne için aradın?''

''Telefonum. Orada kalmış. Şey... yarın getirebilir misin?''

''Hizmetçin mi var burda?''

''Aslında siyah mini bir elbise ve önüne önlük bağlasan fena görüntü oluşmazdı.'' diye mırıldandı.

''Anlamadım?''

''Getir işte ya.''

''Hemen yanımızdaki blokta oturuyorsun. Kıçını kaldırıp gelemiyor musun?''

''Annem gibi konuşuyorsun.''

Gözlerimi devirdim.

''Getir işte. Hem yarın için plan yaptık ve sende geliyorsun.''

''Ben niye geliyorum?''

''Ece tek kız olarak kalmak istemediğini söyledi.''

''Ne kızı? Nereye gidiyoruz ki?''