🌹12.Bölüm"Hep beraber sahilde gidelim mi?"🌹

358 22 1
                                    

Multimedia;
Choi Bond-Cha ve köprücük kemikleri😍😍

"Kim o tatlım?" Yanıma gelerek kimin geldiğine baktı.Sonrasında izlediğim kadarıyla ikisininde gözlerini yuvalarından çıkacakmış gibi pörtledi.
"Sehun!!"
"Joon Min!!"
"Senin burda ne işin var?Stajyerlik yapmıyor muydun sen?"
"Evet.Bittiği için geldim.Peki ya sen?Hala mimarlık mı okuyorsun?"
"Evet.Hatta Bong-Cha ile de ordan tanışıyoruz.Aynı bölümdeyiz."
"Woa~İşe bak."
"Aynen."
"İçeri geçsene?" demesi ile Joon Min salona yöneldi.Ben ise donmuş bir şekilde kapının pervazında bekliyordum.

Sehun'un kolumu tutması ile kendime geldim.Salona geçip oturduğumuzda aklıma gelen ilk soruyu onlara yönelttim
"Siz nerden tanışıyorsunuz?"
"Ortaokuldan!"
"Ortaokuldan!"
Bir süre onların geçmişlerini tazelemesini dinledikten sonra ayaklanıp mutfağa doğru ilerledim.
"Nereye gidiyorsun hayatım?"
"Size bir şeyler hazırlamaya!"
"Tamam." deyip konuşmasına geri döndü.

Mutfağa girer girmez en sevdiğim tatlıyı yapmaya başladım.Macaron!!Onları fırına gönderdikten sonra içindeki dolgusunu hazırlamaya başladım.Bu sırada mutfağa girdiler.Sehun ellerini belime dolayarak
"Ne yapıyorsun hayatım?"
"Hop hop burda aile var!?" dedi Joon Min şakasına.Hep beraber kısa bir gülüş attıktan sonra cevabımı verdim
"Macaron!!"
"Woah~En sevdiğim tatlı!" dedi Joon Min.

Sehun biraz kıskanmışa benziyordu.
"Nerden senin en sevdiğin tatlıymış o?Asıl benim en sevdiğim tatlı!"
"Peki.Sizi ayırmaya çalışmıyorum merak etmeyin(!)" diyerek karşılık verdi Joon Min.Bir süre mutfakta bu şekilde cebelleştikten sonra Macaronlar hazırdı.Sıradaki tatlı ise...Pasta!!

~~~

~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaklaşık 3 saatin sonunda yukarıdaki gibi herşey hazırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaklaşık 3 saatin sonunda yukarıdaki gibi herşey hazırdı.Tabi biz bunları yaparken hep Joon'u bakkala gönderdiğim için ve diğer bütün ayak işlerini Sehun'a yaptırdığım için bana biraz kızgın olabilirler ama sorun değil,sonuçta bunu hepimiz yiyicez.

Hepimize 4'er tane macaron,2'şer dilimde pasta koyduktan Sonra salona götürmeye başladım.İkiside kapıya doğru bakıyorlardı.Elimde tabaklarla beni gördüklerinde heyecanlanmaya başladılar.Sehpaları çoktan önlerine çekmişlerdi.Tabaklarını koyup kendi tabağımı almaya gittim.Geldiğimde çatallarını ağızlarına götürmüşlerdi bile.İkisi birden bana bakarak
"Wooah~Cidden harika yapmışsın noona!!"
"Hayatımda yediğim en güzel tatlılardan biri bu!!Cidden çok lezzetli!"

Joon'un bana noona demeye başlamasının sebebi Sehun'un beni biraz kıskanmış olması.Artık çocuğa Ne yaptıysa?!Sehun'un yanına oturarak ikisine de utanarak cevap verdim
"Abartmayın,babamın yaptıklarına bakılırsa o kadarsa güzel değil."
"Baban pastanecimiydi?" şaşırmış gözlerle bana bakan Joon'a cevap verdim.
"Annemle boşanmadan önce evet.Sonrasını bilmiyorum,görüşmüyoruz onunla."

Birkaç saat beraber konuştuktan sonra Sehun hepimize bir teklif sundu
"Hep beraber sahilde gidelim mi?"
"Bana uyar." dedi Joon.Bende olumlu anlamda başımı salladım.Hep beraber hazırlanıp arabanın bagajına soju ve bir sürü abur cubur doldurduk.Sehun şoför koltuğuna,ben yanına,Joon ise sızlansada arkaya oturdu.Yola çıktığımızda saat öğlen 1'e geliyordu.

Arabadayken bir anda Sehun "Yaklaş." dedi.Anlamamış bir şekilde ona baktım.Tekrar "Yaklaş,öpücem." dedi.
"Yaa!Aile var burda!"
"Sus!" diyerek Joon'un bacağına vurdu Sehun.Bende yanağımı yaklaştırdım.Öperken Joon bize iğrenerek bakıyordu.Geri çekilip ayağımın yanında ki poşete daldırdım elimi.Üç tane dondurma çıkarıp
"Yemek isteyen??"
"Ben!"
"Ben!" İkisine de birer tane verdim ama Sehun araba kullandığı için onunkinin paketini açıp verdim.

~~~

Sahilde çok fazla insan olmadığı için kendimize yer bulmamız kolay olmuştu.Gelinceye kadar saat 03.30 olmuştu.Giderken bağlı yerlere uğradığımız için biraz uzun sürmüştü,normalde yarım-bir saat falan.Beraber oturacağımız yeri hazırladıktan sonra dinlenmek için oturuyorduk.
"Hadi gelin hep beraber yürüyelim." dedi Sehun.Joon ile beraber başımızı sallayıp Sehun'un peşine düştük.Sahil boyunca yürümeye başladık.Ayak izlerimiz yeni ıslanmış kumda çok tatlı duruyordu.

Arkamı dönüp telefonumu çıkardım ve ayak izlerimizin fotoğrafını çektim.Onları instagramımda paylaşıcaktım ama şimdi değil çünkü şuanın tadını çıkarmak istiyorum.Saatin üç olmasına bakmadan sahilde yürüyorduk ve şuan saçım sımsıcak olmuştu.Koşarak Sehun'un yanına gittim.

"Oppa~Yerimize gidelim,bak saçım yandı!!"(yılışık bir şekilde demiyor)
"Tamam." önden giden Joon'a seslendi
"Joon-ahh!!Hadi geri dönüyoruz!"
"OKEY!!!!" diyerek telefonunu cebine koyup yanımıza geldi.Joon ve Sehun oturma yerlerine ilerlerken ben ise arabaya doğru ilerliyordum.Bagajı açıp poşetlerde olan abur cuburları alıp yanlarına gittim.

"Tatlım onlar ne?"
"Abur cubur!!"
"Acıktın mı?" bunu Joon sormuştu ve Sehun onun sırtına vurarak
"Ona sadece ben acıktın mı diyebilirim!!Ve neden ona 'noona' demiyorsun bakıyım sen?" Koşarak Joon'u kurtardım.
"Ne yapıyorsun sen çocuğa Sehun?Resmen vurmaktan morarttın çocuğun her yerini?"
"Evet noona~Morarttı her yerimi!!Canım yanıyo!!"
"Bak bak bak!!Bide acındırıyor kendini gelecekteki karıma!!" bu sefer ben girdim araya

"Gelecekteki karım mı?" Kolumdan tutup beni bacaklarının arasına aldı.
"Evet.Gelecekteki karım."
"Yaaa~" dedim hem sırıtıp bende çok acıtmasan vurarak.
"Ne?Yalan mı?Yoksa sen benimle evlenmek istemiyor musun?" O sırada Joon'un telefonu çaldı.
"Ben arabaya gidiyorum." diyerek yanımızdan ayrıldı.Ben ona bakarken Sehun beni kendine çevirdi.
"Imm~" diyerek mırıltılı bir ses çıkardı.

"Ne?" dedim.
"Çok özledim seni..." diyerek beni oturttu.
"Napabilirim?"
"Kıpırdama." Ben 'neden?' diyecekler parmağını dudağıma götürüp beni susturdu ve köprücük kemiğimin yakınlarına bir öpücük kondurdu.Sonrasında yanağıma,sonrasında burnumun ucuna,sonrasında ise neredeyse dudağıma gelicek bir şekilde dudağımın kenarına bir öpücük daha kondurup geri çekildi.

Bana dönükken kendini denize doğru çevirdi.Bende aynı şekilde kendimi döndürüp yanına oturdum.Elini elime geçirip derin bir nefes alıp verdi
"Bugünleri ne kadar çok beklediğimi bilemezsin,ama sonunda burdayım.Şu deniz kokusunu varya,o kadar çok özledim ki,anlatamam..." Sonra bana dönüp beni de kendine çevirdi.
"Ama biliyor musun,en çok seni özledim." Söylerken aynı zamanda söylediği kısımlara dokunuyordu.

Dokunduğu yerler ise karıncalanıyordu ama bu beni rahatsız etmiyordu.
"Gözlerini,burnunu,yanaklarını,dudaklarını,kokunu hatta parfüm kokunu bile özledim." Sırtını dikleştirip saçıma bir öpücük kondurdu.Sonrasında başımı alıp omzuna yasladı.Bu şekilde ikimizde deniz sesini ve denizi seyretmeye başladık...

nice meet | oh sehun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin