1.BÖLÜM:"ALIŞIRIM"

43 6 2
                                    

Bir zamanlar diye başlardı masallar, mutlu sonlarlada biterdi.Renkli bir pusula vardı elimde tek yön kaynağım,tek ışığımdı.Fakat ben becerememiştim kullanmayıda, hayatımı düzeltmeyide.

Siyahlı bir pusulayla devam ettim karanlık yolumda.Seçme hakkım yoktu ve ben siyahla yolumu bulmaya çalışan,umut kırıntılarıyla yolumun çatlak kısımlarını tamir etmeye çalışan lakin her seferinde yenilgeye düşen bir kızdım...

Gecenin parlak yıldızlarına son bir defa baktım.Hepsi bir mezarlıktı gözlerimde.En parlağı bana en uzak olanıydı.En güçsüzü ışığı olmayan benim annemdi.Elime damlayan ıslaklıkla ağladığımın farkına vardım.Gözlerimi tavana kaldırarak gözyaşlarımı engel olmaya çalıştım.Üstümdeki halsizlikle yatağıma geçerek kendimi siyaha adadım.

                              ***

Elimde olanlar vardı birde olmayanlar..
Ben olmayanlara yol almıştım onlar benden uzaklara gökyüzüne gitmişti ben ise pusuda beklemiştim.Onların gelmeyecegini bilinmeksizin.
Gözlerime vuran ışıkla göz kapaklarım aralandı.Elime telefonu alarak,saatin kaç olduguna baktıgımda 05.48 olduğunu gördüm.Sadece altı saat uyumuştum.Erken kalkmam her zamanki olay oldugu için bu sefer yakınmadım.Dayan dedim kendi kendime..
Dayan...

Üzerime giydigim okul formalarına  baktım.Siyah şort ve beyaz tişortü. Okumak istiyordum.Kendimi annemden bana ve babama kalan evden daha doğrusu hatıralardan kurtulmak istiyordum.Bir binanın yedinci katındaydık.Babam bir şirkette çalışıyordu ve her akşam eve içkiyle geliyordu.Gelen paraların hepsi o igrenç şeye yatırıyordu ve üstüne bir de baba şiddet uyguluyordu.
Denedim..
Bu evden kaçıp gitmek,her şey uzağa yol almak çok istedim.Fakat gerçek şuki her istedigimiz olmuyordu.Elimdeki ve vücudamdaki bir çok yerdeki morlukların gözüme takılmasıyla bu sefer ağlamadım.Yeterince aciz değil miydim zaten ?

Sırtıma siyah sırt çantamı alarak  bursluluğun bir miktarını cebine attım.Geriye kalanını da odamın,babamın alamayacağı bir yere sıkıştırarak sessiz adımlarla çıkışa yürüdüm.Ara koridorda, aynada kendi yansımamı gördügümde burukça tebessüm ettim.İşte buydum ben
Dıştan içine kapanık,siyah,karanlıkla büyümüş ve renklere aşık bir insan.Hüzün dolusu bir denizde yüzen zavallı kız.Böyle görünüyordum.Ya da kimi kandırıyordum ki kendimi bildiğim için,etraftaki insanlar benim içimi göreceğini zannederek dıştan öyle tanımlıyordum kendimi.

Beyaz sporlarımı giyerek okul eve biraz yakın olduğu için yürümeyi tercih ettim.Bir süre yürüdüm.Yürüdüm...Yürüdüm.

Yeşildi agaçlar ama onların sonbaharda kimse hüzünlendiğini ya da öldüklerini bilmiyordu.Bilinmeksizin baktım çevreye.İlk defa gideceğim okulu bir gün öncesinden ziyaret edip yerini ögrenmeme rağmen,bulamamıştım.Halbuki daha dün on dakkada varmıştım.Her şeyi çok cabuk unutmama bir anlam yüklemeyerek etrafıma bakındım.Düşüncelerimden kaybolmuştum galiba..

Biraz daha ilerleyerek barlar sokagı yazan tabelayı görmemle geri dönmem bir oldu.Başıma bela açmak istemiyordum.Bu sıcakta bir de yürümek ne kadar kötü hissettirirken  bir o kadar da o sokaga girmek istemiyordum.Karşımdaki açık kahve gözlü çocugu görmemle kafamı başka tarafa çevirerek yürümeye başladım.Birden biri kolumdan tuttuğu gibi agzıma bez dayadı.Olayın şokuyla nefes alış verişim tahminen ilaçlı bezden dolayı bayılıyordum.Nefes almamaya çalışarak tepinmeye çalışınca kulağıma söylenen cümleyle
"rahat dur " oksijine muhtaç kalan akcigerlerime derin nefes cekmemle bayılmam bir oldu.

                           ***

"nerde" dedi bir ses.
"al ve beni bir daha uğraştırma bundan sonra yokum ben" dedi çıkaramadığım ses.Bu...
Bu beni kaçıran ve 'rahat dur'diyen sesdi.
"ne oluyor lan sana, bana karşı mı geliyorsun?" dedi.
"lan yeter istemiyorum artık anladın mı,senin lanetli intikamlıların yüzünden hayatım kaydı lan  benim.Her seferinde senin, benim babam olmandan tiksiniyorum.Al bu kız son başka senin benle işin yok bu zamana kadar sustum tehdidin yüzünden bunladan sonra ne yaparsan yap artık kaybedeceğim bir şeyim kalmafı hadi eyvallah" dedi beni kaçıran kişinin sesi.
Nasıl bir şeyin içine düşmüştüm ben.Neden ya neden?
Ben ne yaptım size Allah kahretsin..
Gözlerimi açarak etrafa baktım.Başıma keskin bir acı vurmuştu.Elim birden başıma gitti ve agzımdan bir inleme kaçtı.Kendime kızarken birden bana döndüler ve kırklı yaşlarında,siyah takım elbise giyen adam bana sinirli bir bakış attı ve büyük ihtimal beni kaçıran kişiye döndü ve ona;
"demek ögrendin" dedi sinsice gülerek.
"seni öldürmemek için zor duruyorum Allahın belası ama herkes birgün hakettgi değeri yaşıyacak.Seninki benim ellerimde.Zaman... sadece zamanla göreceksin." dedi ona çatık kaşlarıylasaldırmamak için kendini zor tutarak.
Ortada ne dönüyor,ne diyolar hiçbir şey anlamıyordum fakat sinirle adama baktım ve
"siz kimsiniz" dedim.
"masum kız...masum kız ben senin ecelinim" dedi bana pis bir şekilde sırıtarak.Ona şaşkın gözlerle baktım.Anladığım kadar adamdan çekeceğim vardı.Öldürecekti büyük ihtimal.Ne diyebilirdim ki.Yapma..beni sevdiklerimden ve sevenlerimden ayırma mı?
Burukça gülümsedim.Ne sevdigim vardı ne sevenim..
"korkmuşa benzemiyorsun.Babasının kızı mısın yoksa sen" dedi.
"BEN BABAMIN KIZI DEĞİLİM" diye bağırdım.Ondan nefret ediyordum.Baba bile demek gelmiyordu içimden.Annem öldükten sonra sevgi muhtaçı olup babama sarılıp kollarında ağlamak varken,o beni döverdi.Her gece içip içip geldiğinde.İstemsizce gözümden bir damla yaş aktı.Söz vermişitim.Kimsenin karşısıında ağlamıyacaktım.Özür dilerim anne sözümü tutamadığım için...

KARANLIK PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin