4.BÖLÜM:"ÇİKOLATA"

30 6 11
                                    

Kırık bir sandıktaydı aslında kalbim..
Mezarlığı andıran fakat kefeni olmayan.
Renği olan ama işe yaramayan.
Atan  lakin durmaya çalışan..

Karşımda bana kısık gözlerle bakan adama baktım.
Vücut kasları giydiği tişörtle belli ederken adem elmaları büyük bir eserdi.En sonunda konuştum

"evet sabahtan beri seni bekliyorum,ne konuşacağız?"dedim hayıflanarak.

"kes çeneni" diye sertçe söyledi.
Gözlerimi tavana dikerek sabır diledim.

"yarın okula yine gideceğiz." dedi.Sırf babama giden mesaj ordan polise gitmesin diye.
Şu bir haftayı nasıl yapmıştı peki.Babam sırf benden para almak için beni bulmak amacıyla soluğu poliste alırdı. Ne kadar da isterdim onun beni merak edip de polise gitmesini.Sırf para için.Ordanda içki için..
Tek derdi buydu onun.İçmek.

"babam şimdiye polise gitmiş olmalı" diye şüpheyle sordum.Belkide onu da kaçırmışlardı.
"ben ayarladım onları kes sesini şimdi" dedi.Elindeki  poşeti bana uzattı ve
"hadi uyu sabah erken kalkacağız" diyip odadan çıktı.
Nasıl ayarladı hiçbir fikrim yoktu ama para her kapıyı açardı onlarda.
Sahi benim kalbimdeki sandığında kilidini de açar mıydı ?

Yatağa uzanıp kendimi uykunun kollarına bıraktım..

                           
***

"hadi uyan artık"
Gözlerimi gelen sesle araladım.
"şükür" diye mırıldandı.Gözlerimi devirerek poşette olduğunu ögrendiğim okul kıyafetlerini giymek için banyoya yöneldim.
"aşagıdayım hızlı ol" dedi ve kapıyı kapatarak gitti.Aynada elimi yüzümü yıkayarak rutin işlerimi halletikten sonra üzerimi giyindim ve saçlarımı açık bırakıp belime kadar düşmesine izin verdim.Derin bir nefes alarak kapıyı açtım ve onu sinirlendirmemek adına hızlıca aşağı indim.Kapıda elindeki telefonla ilgilenmeyi bırakıp beni baştan aşağı süzdü.Birden rahatsız olurken yanaklarıma sıcak hücum etti.Umarım domatese dönmemişim derken onun homurdanmasıyla kapıyı açarak çıktım.O da arkamdan geldi ve arabanın kilidini açarak yürümeye başladı.

Arabaya atlayıp okulun yolunu tuttuk.

Kafamı cama yaslayarak ortamdaki sessizliğe bir anlam tutuşturamasamda, umursamayıp gözlerimi kapattım.

Arabanın durmasıyla okula geldiğimizi anladım.Gözlerimi açıp etrafa baktığımda
"in"  diye onun bana komut vermesyile gözlerimi birkaç saniye kapattım.
Geri açarak ona olan sinirimle kapıyı hızla kapattım.
Bana öyle bir baktı ki korkmadım desem yalan olur.
"o elini kırarım" dedi sert sesiyle.

Gözlerimi yere indirdim.Çalan zille okula yürürken arkamdan geldiğini anlamak zor değildi.

Ögrendiğimiz sınıfa girerken kapının kapalı olmasıyla hocanın, girmiş olduğunu anladım.
"açsana" dedi.
Kapıyı açarak içeri geçtim.Genç bir bayan hoca arkamdaki şahısa yiyecek gibi bakarken kızlarında ondan farkı yoktu.Gözlerimi devirdim.Onun ne şeytan olduğunu bilseler yanına bile yaklaşmazlardı.

"merhaba gençler kendinizi tanıtın" dedi.
"ben Sahra TOPRAK." dedim kısaca.

"Poyraz KAVEN" dedi.Erkeklerin bir kaçı bacağıma bakarken bu kadat kısa olan eteğe lanet ettim.Yavaşça arka arkaya giderken bir el hissettim belimde.Kafamı kaldırdığımda Poyraz olduğunu gördüm.
"tamam çocuklar.Sınıf kurallarında bir kız bir erkek oturma düzeni var.Bu sebeple Sahracım sen en arkaya Arda'nın yanına,Poyrazcım sende orta sıranın en arkasına Rüya'nın yanına geç" dedi.
Kafamı sallayarak Arda olduğunu öğrendiğim çocuğun yanına ilerledim.Poyrazla aynı hizadaydık.Aramızda sadece biraz boşluk vardı o  kadar.Yerime oturup çantamı yere bıraktım.

KARANLIK PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin