KARANLIK PUSULA

5.BÖLÜM:"BİR KUŞUN İKİ KANADI"

Masallar mutlu sonlarla biter derdi..
Oradaki baş karakter kötü an yaşayıp sonra da mutlu olurdu.
Fakat kimse bilmezdi ki eğer mutlu son diye bitirmişlerse,o kitap bitmemiştir olduğunu.Hâla devam ettiğini.Kim inanır ki mutlu sona şu hayatta.
Herkes elinden birini kaybedecekse neden mutlu olalım ki?

                        ***  

Okul çıkışı arabaya doğru Poyraz'la yol alırken bu gece partiye gitmenin sıkıntısıyla derin bir nefes verdim.Kıyafetim yoktu.

Arabaya binerek hızla eve doğru yol aldık.Elim müzik çalara gittiğinde ona baktım.İzin istedim aslında bir nevi.
Gözlerini kapatıp açtığında mutlulukla gülümsedim ve ilk çıkan şarkıyı dinlemeye başladım.
Onurcan Özcan-Biz Bize

Bu adamı mı dinliyordu Poyraz.Ona şaşkın gözlerle bakarken
"neden öyle bakıyorsun?" dedi
"bu adamı dinlediğine inanamıyorum"
"niyeki"
"hayır yani bu adam biraz hüzün barındıran müzikler yazıyor ve söylüyor.Sen dinleyince bir an şaşırdım"dedim.Gülümsemişti.

" güzel söylüyor aslında"
"aynen seviyorum kıvırcığımı ya" dedim gülerek.
"kıvırcığım derken pardon!" dedi kısık gözlerle.
"şey yani tatlı ya öyle yani"
"sen her erkeğe tatlı mı diyorsun?" dedi şüpheyle.Gözlerimi devirdim.
"Bu adamdan başka sevdiğim tatlı bulduğum bir erkek yok " dedim.
"demek yok" dedi mırıldanarak
"evet" dedim bende aynı şekilde.

Araba bir alışveriş merkezinin önünde durmasıyla ona baktım.

"parti için bir şeyler alacağız
İn"
Kafamı sallayarak arabadan indim.
Alışveriş merkezine doğru ilerledik bir süre..

Yürüyen merdivenlere de binerek Poyraz'ın talimatıyla bir mağazaya girdik.

"doğum günü elbisesi bir tane bir tanede spor deri ceket,pantolon,gömlek olsun.Ha bu arada hepsi siyah" diye bir kızı yönlendirdi.Çarprazımda duran bir sandalyeye oturarak gelen elbiseleri bekledik.Poyraz da o sıra telefonla ilgilenirken gelen çalışanla kıyafetlere baktı.Dönüp bana baktı ve uzun büyük yırtmaçı olan,dekolteli,buz mavisi elbiseyi gösterdi.Yanına giderek
"bu olsun" dedim.
"duydun bunları da al" dedi ve kendi kıyafetlerini de vererek
"istediğin bir şey var mı?" dedi.
"yok sağol" dedim.
Bana kaşları çatık baktı ve
"burdan en an on tane bir şey alıyorsun.On dakikan var çabuk" dedi sert sesiyle.
Sinirle soludum ve kıyafetlerden iki üç tane yırtmaçlı pantolon,bir kaç siyah tşört ve birkaç da beyaz tşört alarak onun yanına gittim.

"biraz daha al" dedi.
"yeter çok bile bunlar"
"sana al dedim"

Sabır çekerek üç tane kısa şort,kolsuz gömlek ve beli açık duran tşört bularak bunladı götürdüm.Koca mağazada başka kıyafet kalmamıştı resmen.Her çeşitten almıştım.
Bir an duygu sardı içimi
Hiç bu kadar kıyafetim olmamıştı.Ya da bunları alanım..

"tamam hadi yürü" yine bir emirle kasaya gittik.Parasını ödeyerek çıktığında bir mağazaya daha girdik.Ayakkabı vardı burdada.

Bir çalışan geldi ve elindeki elbisenin bir kısmını göstererek
"buna uygun ayakkabı" dedi.Çalışan gittiğinde tam bir sandalyenin görmemin sevince oturacakken

"boşa sevinme oturacağım diye..Git kendine biraz ayakkabı al" dedi sertçe
"istemiyorum" dedim.
"sorduğumu hatırlamıyorum güzelim hemen" dedi.
"off"