Aynadan şişmiş olan gözlerime bakarken yüzümün berbat bir hal aldığını gördüm.Aynanın önünde geçirdiğim bir kaç dakikanın ardından odamdaki banyodan çıktım.Beynimin bütün hücreleri "Can'ı kurtar!"diye çığlık atmaya başlamışlardı.Daha fazla yürümeyeceğimi anlayınca yere çöktüm.Ayaklarım artık tutmuyordu, sadece hıçkırıklarımın dolaştığı bir evde yapayalnızdım.Yapmak istediğim içimdeki kinimi bağırarak dökmek, boğazımdaki teller kopana kadar çığlık atmaktı..
Gün dışarıda ilk ışığını açarken bir an olsun uyumamıştım.Kafamı cama doğru çevirdim.Gözlerim kamaşınca ellerimle gözümü ovaladım.Gözümden düşen damlalar özgürlüğüne kavuştukları için mutluydular.Ya ben?Mutsuzdum...Ellerimin tersiyle akan gözyaşlarımı kesmek için sildim.Bedenime her dokunduğum da kanım çekiliyormuş gibi hissetmeme engel olamadım.
Yerde emekleyerek pencereye yaklaştım.Yanımdaki komidinden destek alıp ayağa kalktım.Ve son gücümü kullanmaya özen göstererek perdeyi araladım.Gitmemişti hala buradaydı...Aklımı yitirme düzeyine gelmekten çok korkuyordum.Tolga'yı orada görünce dünkünden daha şiddetli ağlamaya başladım.Perdeden destek alarak yatağımın üstüne oturdum.Dizlerimi göğsüme çekip başımı diz kapağımın üzerine koydum.Nefessiz kalınca sıkıntılı bir iç çekerek başımı kaldırdım.Can'ı görmeyi çok istiyordum.Beni ona bağlayan içimdeki his ne bilmiyorum ama onu görmeden mutsuzluğun nirvanasına çıktığımı biliyordum.
Telefonu elime alıp aklımda tuttuğum taksicinin numarasını tuşlayıp aradım.Kısa süren konuşmamızın ardından evimin önüne geleceğini belirtti.Bu yüzden rahattım.Tolga meselesini Murat'a anlatmaya karar vermiştim.Hatta ricada bulunup evimin önüne iki tane görevli koydurtmasını isteyecektim.Ayaklarımı uzatıp aşağıya doğru sarkıttım.Birkaç saniye yatağın üzerinde oturmaya devam ettim.Korna sesi duyunca taksinin gelmesini umut ederek odamdan ayrıldım.Bu kadar çabuk gelmesine şaşırmamıştım.Merdivenlerden bir ölü gibi inerek kapının çıkışına ilerledim.Kapıyı açtığımda rüzgarın yüzüme sert bir şekilde tokat atmasıyla kendime geldim.İçeriye rüzgar sayesinde beyaz bir kağıdın girmesi dikkatimi onun üzerine çekmesine yetmişti.Yere eğilince belimde bir ağrı hissettim.Sol elimi belime götürerek baskı yaptım ve diğer elimle kağıdı aldım.Buruşturulmuş kağıdı açıp okumaya başladım.
"Gece yüzleşmeye ne dersin?Biliyorum beni çok merak ediyorsun o yüzden karşına çıkmaya karar verdim.Gece tam on ikide evinin kapısını aç.Eger açmazsan olacaklara ben karışmam güzelim." Yüzleşmek?Benimle oyun oynaması hoşuna gidiyor olmalıydı.Ama oma korktuğumu belli etmeyecektim o yüzden bu gece onun istediğini yapıp kapıyı açacaktım.Tekrar korna sesini duyunca kağıdı vestiyellikte asılı olan ceketin cebine koydum ve evden ayrılıp taksiye bindim.
. . . .
Karakola girdigim de duvarda asılı olan kağıtlar içimi bunaltıyordu.Kalp atışlarım günden güne daha yavaş ve her an can verecekmiş gibi atıyordu.Murat'ın odasının önüne gelince kapıya hafif vurup gel demesini beklemeden içeriye girdim.Aniden gözümün ucu kararmaya başlayınca ellerimi şakaklarıma götürüp daire çizerek ovaladım.Gözlerimi sürekli kırptım, her kırpışımda önümü bulanık görüyordum.
"İyi misiniz?"Yalanı tercih ederek "evet"dedim.Normal görmeye başlayınca önceki oturduğum yere oturdum.Hiç konuşmadan cebimdeki ilk notu ona uzattım.Bugün olanları hiç birini anlatmayacaktım Can benim yüzümden içerideydi, benim sayemde özgürlüğüne kavuşacaktı.Murat yüzüme soru sorarcasına baktıktan sonra gözlerimle kağıdı işaret ettim.Kafasını benden çevirip kağıda baktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen
RomanceHiç beklemediği bir anda karşısına küçüklük aşkı çıkar.Ve kendini küçüklük aşkına kaptırır.Her şey istedikleri gibi giderken önlerine yavaş yavaş engeller çıkmaya başlamaktadır. "Sen hayatımda yokken mutsuzluk ne demekti bilmiyordum ama sen hayatıma...