Gözlerimi açtığımda terler içinde kaldığımı gördüm.Üzerimdeki tişörtü çıkarıp atletle yatağımın üzerinde oturmaya devam ettim.Telefonu elime alıp saate baktığımda daha erkendi o yüzden yatağımın içine girip uzandım.Dudağımı dişlerimin arasına geçirip, gözlerimi tavana diktim.
Dün olanlar beynimin içini tekrar işgal edince her şeyi kenara bırakıp dünü düşündüm.İlk kez Can'ı o kadar endişeli bakarken görmüştüm.Dün diğer günlere nazaran daha yumuşak davranmıştı.Beynime bir başka soru yerleşince beynime baskı yaparak o sorunun cevabını düşünmeye başladım.''Tolga senin sandığın gibi birisi değil.'' Görünüşte masum, sevimli ve cana yakın insana benziyordu.Can'ın bana bu cümleyi söylemesi aklımı karıştırdı.
Ayrıca neden herkes Can'dan korkuyordu.Mesela Tolga, Can'ı gördüğünde çocuk kesik kesik konuştu.Daha öncede dediğim gibi o üniversitede düzen nasıl işliyor hepsini teker teker öğreneceğim.Önceliğim Can'ı keşfetmek olacaktı.Dışında ne kadar sert bir insan yatsa da içindeki masum kişiliği olduğunu tahmin edebiliyordum.
Can sert, ön yargılı, kendini beğenmiş tipte bir insandı.Can'ın bu özellikleri bana bir kitap da okuduğum kişiliği anımsattı.Gözlerimi tavandan ayırıp yatağımdan doğruldum.Telefondan saate baktığımda Fatma'mdan bildirim gelmişti.Ekran kilidini açıp whatsappa girdim.
''Balım:Güzellik günaydın.Dün neler oldu hepsini teker teker soracağım ayrıca saat 08:05 gibi evinize gelirim öptüm görüşürüz.'' Mesaja cevap vermeden internetimi kapatıp saate baktım.Fatma'mın gelmesine on dakika kalmıştı.Telefonu yatağımın üzerine fırlatıp dolabımın yanına gittim.Dolabın kapağını açacakken bilgisayar masasının sandalyesinin üzerinde Can'ın ceketini gördüm.Ceketi elime alınca yüzümde gülümseme belirdiğini hissettim.
Gözlerimi kapatıp toprak kokan ceketin kokusunu içime çektim.Bu benim en sevdiğim kokuydu...Bugün ceketi Can'a verecektim elimdeki ceketi nazikçe yatağımın üzerine bırakıp dolabımın önüne tekrardan geldim.Dolabın kapaklarını açıp kıyafetlerime göz gezdirdim.Kısa göz gezdirmenin ardından beyaz tenime yakışacak siyah dizlerimin üstünde biten elbiseyi aldım.Dolabımın alt rafında önceden kombin ettiğim beyaz spor ayakkabıyı aldım.Dolabın kapaklarını kapatıp kendimi makyaj masamın önüne attım.
Makyaj masasının ilk çekmecesinden düzleştiriciyi alıp prize taktım.Düzleştirici ısınana kadar makyaj yapmaya karar verdim.Sade makyaj yapıp tuvalet masamın önündeki işimi bitirdim.Elimi yanlışlıkla düzleştiricinin kenarına değdirince sessizce inledim.Yüzümü buruşturarak düzleştiricinin kenarlarından tutup saçlarıma değdirip düzleştirmeye konuldum.Bir kaç dakikamı da saçıma harcamıştım.Son olarak kıyafetlerimi değiştirip boydan olan aynada kendimi inceledim.Zil çalınca koşarak dış kapıya ulaştım.Kapıyı açtığımda karşımda Fatma'mı gördüm.
''Güzellik...Sen bu halinle çok can yakarsın.''Koluna acıtmayacak şekilde vurup sırıttım.''Bekle geliyorum.''Odama girip Can'ın ceketini ve çantamı aldım.Masamın üzerindeki toprak kokulu parfümü üzerime ik, üç defa sıkıp odamdan ayrıldım.Dış kapıya geldiğimde evi kilitleyip Fatma'mla yeşillikler içinde cıvıl cıvıl olan bahçemizden çıktık.Her zamanki gibi Fatma'm arabasıyla gelmişti.Vakit kaybetmeden ön koltuğa oturup emniyet kemerini taktım.Fatma'mda arabaya binip benim yaptığım işlemi uyguladıktan sonra arabayı çalıştırdı.
''Anlat bakalım dün ne yaptınız?''
''Anlatılacak bir şey yok balım her günkü gibi emir verip yanağıma öpücük kondurup gitti.Yanlış anlama sakın her zaman öpmüyor sadece dün öptü.''Fatma arabanın içinde çığlık atınca yerimden sıçradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen
RomanceHiç beklemediği bir anda karşısına küçüklük aşkı çıkar.Ve kendini küçüklük aşkına kaptırır.Her şey istedikleri gibi giderken önlerine yavaş yavaş engeller çıkmaya başlamaktadır. "Sen hayatımda yokken mutsuzluk ne demekti bilmiyordum ama sen hayatıma...