19. Bölüm

4.6K 528 322
                                    

Yorumlarda karşılaştığım birkaç şeyden bahsedeceğim.

Jimin gereksiz bir şekilde sadist değil. Kendince bir açıklaması var. Ama nedeni sizin 'iyiki öldürmüş o zaman' diyeceğiniz türden değil. Ayrıca ben Jimin'i en başından beri böyle hayal ettim. Jimin psikopatça seviyor.

Jimin değişmeyecek. Bu kurgunun diğer kurgular gibi olmayacağını söylemiştim. Jungkook'a köpek gibi aşık ama Jungkook için değişmeyecek.

Jimin'in neden onları öldürdüğünü, kendini Jungkook'a fark ettirmek için neden böyle bir yola başvurduğunu felan hepsini Jungkook katilin Jimin olduğunu anladığında öğreneceksiniz. Jimin hepsini anlatacak. Hatta o bölümden önce sizden akıllarınızda kalan sorıu işaretlerini yazmanızı isteyeceğim.

Umarım açıklayabilmişimdir. Keyifli okumalar~

🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪

"Geciktiğimiz için üzgünüm. "

Jungkook masadaki herkese selam verip boş yere oturdu. Diğerleri yarım saat önceden gelmişti ve Jungkook ile Jimin olmadan sipariş vermek istemedikleri için beklemişlerdi.

"Saçlarınızın ıslak olması aklımı fesatlığa çalıştırıyor. "

Masadaki herkes Taehyung'un dediğine gülerken garson geldi. Herkes siparişini teker teker verirken geriye Jungkook kalmıştı. Jimin Jungkook'un karar veremediğini görünce garsona döndü.

"Antrikot ve kırmızı şarap. "

Taehyung sırıtarak bacağını Jungkook'un bacağına geçirdiğinde Jungkook yüzünü buruşturup Taehyung'a baktı. Bugün Taehyung'da ayrı bir enerji vardı ve tüm enerjisini Jungkook'u utandırarak bitirmeyi düşünüyordu.

Jungkook masada dönen muhabbete gözlerini devirdi. Herkes kendi işini övüp yüceltmeye çalışmakla meşguldü. Oysa ki hepsinin mesleği önemli ve zordu.

Şubeyi yönetmeye çalışan Namjoon'un, otopsi sonuçları için kurbanların eşyalarını ve dnalarını inceleyen Seokjin'in, cesetlerle ilgilenen Yoongi'nin ve kurbanlarla, olay yeriyle ve kurbanların aileleriyle ilgilinen  dörtlünün.

"Bari burada iş konuşmayın. "

Jimin elindeki şarabı yudumlamadan önce bıkkınlıkla mırıldandı. Jimin'in kendini överek anlatacağı tek meslek katillikti. Kurbanlarını nasıl zevkle öldürdüğünü anlatabilirdi ama idam edilmesi için henüz erkendi.

"Pekala. İlişkiniz nasıl gidiyor? İleriyi düşünüyor musunuz?"

Jungkook konunun kendilerine döndüğünü görünce yemeği bırakıp Jimin'e döndü. Jungkook ileriyi düşünüyordu ama aynısı Jimin için de geçerli miydi bilmiyordu.

"Tabiki düşünüyoruz. Değil mi bebeğim? "

Jimin Jungkook'a dönünce Jungkook gülümseyerek başını salladı ve Jimin'in uzattığı elini kavradı. Masadaki muhabbet yine işe kayınca Jungkook onları dinlemeyi kesip başını Jimin'in omzuna yasladı.

Jungkook halinden memnundu. İlişkileri yolunda gidiyordu. Romantik bir ilişki peşinde değillerdi zaten. Vıcık vıcık bir ilişki onlara göre değildi. Birbirlerini seviyorlar, kıskanıyorlar ve koruyorlardı. Bu üçleme yetiyordu onlara.

"Şarabından içmeyecek misin? " dedi Jimin sırıtarak. Ne zaman içki görse aklına sarhoş Jungkook düşüyordu.

"Sarhoş olmaya niyetim yok. "

Jimin'in kıkırtısı kulağına dolunca gülümsedi Jungkook. Gülüşünü saatlerce dinleyebilirdi.

"Sevgili yapmak bana göre değil ama sizi gördükçe kendime manita yapasım geliyor" dedi Seokjin hayranlıkla. Taehyung da başını sallayıp devam etti.

Death. ||JiKook||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin