Death. ||JiKook||

12. Bölüm

Jimin Namjoon'u öldürmek için kaçırmadı.
Seulgi ve Irene hariç cesetlerin birbirleriyle bağlantısı yok. Sadece öldürülme nedenleri aynı.
Jimin'in ufak bir sırrı var. Sırrı çözerseniz kitabı da çözersiniz. Aslında Jimin'in sırrını bir bölümde açıkça belli ettim ama dikkatinizi çekmedi sanırım.

Şimdilik bunları bilseniz yeter sanırım. Keyifli okumalar~

Jungkook hızlı adımlarla şubeden çıktı. Arabasına hızla binip gaza bastı. Busan Şube Müdürlüğüne gidiyordu. O şube kendilerinden sonra ki en iyi şubeydi. Oranın müdürü ile konuşacak, Namjoon için ciddi bir arama isteyecekti.

Namjoon'un başının dertte olduğu belliydi. Neredeyse 5 saattir yoktu ve acil durumlarda kullandığı telefonunu bile açmıyordu. Jungkook endişeleniyor ve korkuyordu. Ya Namjoon'a bir şey olursa diye düşünmeden edemiyordu.

Namjoon aklı başında ve düşünceli biriydi. Başı dertte değilse çoktan haber vermiş olurdu. Jungkook Namjoon'un ortadan kaybolmasında katilin bir payının olup olmadığını düşündü. Katil Namjoon'dan bilgi almaya çalışıp onu öldürebilirdi. Yada işkence edebilirdi.

Belki de onu çoktan öldürmüştü.

Jungkook gaza daha yüklendi. Yolların boş olması işine gelmişti. Trafiğe takılsaydı gece anca gelirdi Busan'a. Seul ve Busan fazla uzak olmamasına rağmen Jungkook yoruluyordu. Bu yüzden hep uçakla gelirdi ama bu sefer bilet bulamamıştı.

Jungkook 3 saatin ardından arabayı park edip indi. Busan Şube Müdürlüğüne girip kendisine selam veren polislere karşılık verdi. Kendi memleketinin insanları farklıydı.

Jungkook müdürün odasına geldiğinde kapıyı çalıp içeri girdi. Lee Taeyong oldukça başarılı bir adamdı. Birkaç cinayet dosyası için bir araya geldiklerinde Jungkook onun işini yaparken ne kadar ciddi ve dikkatli olduğunu görmüştü. Namjoon olmasaydı Taeyong ile çalışmayı düşünebilirdi.

"Seul Şube Müdürlüğüden cinayet şube polisi Jeon Jungkook. "

"Hoşgeldin Jungkook. Seni tanıyorum. Daha önceden de bir araya gelmiştik. Seulden buraya gelmeni sağlayacak şey nedir? "

"Kim Namjoon sabahtan beri ortalıkta yok. Acil durumlarda kullandığı telefonunu açmıyor. Ortalıktan sessizce kaybolduysam başım derttedir demişti. Sizden arama ekibi istiyorum. "

Taeyong anladığını belirtircesine başını salladı. Namjoon'u çok iyi bilirdi. Çok yakın olmasalar da dost gibilerdi. Namjoon'un sessizce ortadan kaybolmasının altında ciddi bir sebep olduğunu anlamıştı ama
yapabileceği bir şey yoktu.

"Jungkook bir gün dolmadan bunu yapamam. Kuralları sende biliyorsun. "

"Bunun için buraya geldim ya. Namjoon için kıramaz mıyız kuralları? "

"Jungkook böyle bir şey yapamayız. Polis memurları da kuralları çiğnerse kim uyacak kurallara? "

Jungkook sıkıntıyla nefes aldı. Olumsuz cevap alacağını çok iyi bilse de gelmişti buraya kadar. Şansını denemek istemişti. Eğer Namjoon için arama başlatılırsa diğer insanlara haksızlık etmiş olacaklardı. Namjoon sadece kendilerine yakındı. Diğerlerine göre normal bir insandan başkası değildi.

"Geri dönmeliyim. Ortaya çıkmazsa yarın yine gelirim. "

"Tekrar görüşelim Jungkook. "

Jungkook odadan çıktığı gibi yüzünde ki yapmacık gülümsemeyi sildi. Şubeden seri ve sert adımlarla ayrılıp arabasına bindi ve Seul'e geri dönmek için gaza bastı. Eli boş dönmek Jungkook'u sinirlendirmişti. İstediği şeyler olmayınca kafayı yiyecek gibi oluyordu.