‘Biraz?’ diye tekrarladı kocası yüzünde yamuk bir gülümsemeyle.
‘Eh tamam oldukça…Ama zamanla kabulleneceğinden eminim’
Genç adam karısının saflığı ve iyi niyeti karşısında ona bir kez daha hayran
olmuştu. Adeta korumak istercesine genç kadının minyon bedenini
kendine çekti ve kulağına fısıldadı ‘Ah benim pamuk prensesim, bu
küçücük beden için ne büyük bir cesaretin var.’
Perim ‘Dalga geçme ama…’ diye nazlı bir biçimde sitem ettiğinde Hakan
tüm ciddiyetiyle karşılık verdi.
‘Her ne olursa olsun seni sevip kollayacağımı biliyorsun değil mi?’
Karısı, saçları küçük bembeyaz kır çiçekleri ile bezenmiş zarif başını
kaldırıp hayranlıkla ona baktı ve ne kadar şanslı olduğunu düşündü.
Aralarındaki bu çok özel aşk aslından çok sıradan başlamış, çok hızlı
gelişmişti.
Yaklaşık bir buçuk sene önceydi. Hakan bir cafeden kahve almak için
arabasını yolun kenarına park edip dörtlüleri yakmıştı. Polis o civarda yol
üstünde park eden arabaları hemen çektiği için zamana karşı yarışıyordu
adeta. Hızlıca içeri girip kasaya yöneldiğinde farkında olmadan koluyla
onu itivermişti.
Perim’in biçimli kaşları zarifçe çatılmış, hakkını yedirmeyeceğini belli
edercesine bir eli belindeki yerini almıştı.
‘Pardon ama ben önce geldim’
Hakan ise ona bakmaksızın siparişini vermeye devam ediyor, bir yandan da
cüzdanından para çıkarıyordu.
Bu durum Perim’i daha da kızdırmıştı. ‘Size söylüyorum’ dediğinde aldığı
cevap ‘Çok acelem var kusura bakmayın olmuştu’
Sonunda sabrı taşan genç kadın, eliyle Hakan’ı hafifçe itekleyerek kasanın
önüne geçmişti.
‘Benim de acelem var ve sizi bekleyecek değilim’
Perim’den en az on beş santim kadar uzun olmanın avantajını kullanan
Hakan, arkasında durup, omzunun üstünden kasadaki görevliye parayı
uzatmıştı ‘Filtre kahvemin parasını buradan alabilirsiniz’
Adam daha elini süremeden Perim parayı kapıp, hışımla arkasını dönerek
ateş saçan bakışlarını Hakan’ın gözlerine dikti.
‘Dünyanın en önemli işini yapıyor olsanız da, hatta insanlığın devamı sizin
şu kahveyi alıp bir an önce gitmenize bağlı olsa da bekleyeceksiniz.
Kabalığınızı mazur gösterecek hiçbir neden olamaz. Ben önce geldim.
Şimdi lütfen kahvemi alabilir miyim?’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkla Kal
Teen Fictionİnsan olmaktan yorulur bazen insan. Hayat yorar, aşk yorar, yalnızlık yorar, kalabalık yorar, gelen yorar, giden yorar... Sana sunulan hiçbir şeye alışma bu yüzden. Terk edenler yorar... Daha az güvenmeye, daha az sevmeye ve daha az inanmaya tecrübe...