+
Calum, kızın alnındaki kanı fark ettiğinde, yavaşça kapıyı kapatmak ve ordan ayrılmak istedi.
Biraz garip hissetmişti ama yine de gitmesi gerektiğini düşünmüştü. Calum, kızı ilk gördüğünde, görüntüsü karşısında kalbi parçalanmıştı. Kız, çok incinmiş ve narin, hassas görünüyordu. Bu Calum'un kalbini gerçekten acıtmıştı.
Calum, kan görmeyi sevmezdi bu yüzden hemen kendi dairesine geri gitmişti. Kapıyı yavaşça kapadı böylelikle Michael uyanmayacaktı.
Onu orda bıraktığı için kötü hisetti ama onu hiç tanımıyordu. Adını bile bilmiyordu.
Gerçi, Calum, kızı aklından da çıkaramıyordu. Alnındaki kan, aşağıya doğru akıyordu. Göz yaşları da. Doğrusu kız başını sertçe bir yere vurmuş gibi gözüküyordu.
Kız, kapıyı açtığında titriyordu. Güçsüz bacakları sallanıyordu ve neredeyse düşecekmiş gibi görünüyordu.
Calum, komşusuna ne olduğunu düşünerek bir kaç dakika yatağında kaldı. Parmaklarını saçlarının arasına daldırırken ve eğer dairesine dönmeseydi neler olabileceğini düşünerek iç çekti.
Ve böylelikle yataktan kalktı ve dairesinden tekrar çıktı.
Kızın kapısına baktı ve kapıyı iki kere tıkladıktan sonra tekrar iç çekti. Cevap gelmemişti. Zaten belliydi, Calum şaşırmamıştı.
''Hey, kapıyı açar mısın? Ben Calum, komşun. Söz veriyorum seni incitmeyeceğim.''
Kapının tokmağının çevrildiğini gördü.
Kapı hafif zorlanarak açıldı ve Calum kıza baktı, gülümsedi. Alnında bandaj olduğunu ve göz yaşlarının silinmiş olduğunu fark etti. Pembe yanaklarında, dağılmış çiller vardı, ve Calum çok tatlı olduğunu düşündü.
Sonra Calum'un gözleri kızın açık kahverengi gözleriyle buluştu, buraya gelmeden önce pişmanlık duyacağını düşünmüştü ama yanıldığını anladı.
+
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nightmare disorder | calum hood | türkçe çeviri
Fanfiction''Neden 15b numaralı dairede yaşayan kız gecenin ortasında sürekli çığlık atıyor?'' ©parahmore