+
Valerie çekmecesinden siyah bir kalem çıkardı, defterin yapraklarını çevirmeden önce iç çekti ve temiz sayfada durdu.
Uzun bir süredir bunu yapmamıştı çünkü bunu yapmaktan her zaman çok korkmuştu. Fakat, her ne kadar bu onu ürkütse de ona yardım etti. Kabusları hakkında çok fazla düşünmeyi sevmiyordu bu yüzden bunun yerine onları yazardı.
Valerie bu rahatlatıcı tekniği ikinci terapistinden öğrenmişti, Dr. Richardson. Çok iyi bir adamdı, fakat maalesef eşi onu 6 ay önce vurmuştu. Bu çok da şaşırtıcı değildi çünkü eşi ondan çok fazla nefret ediyordu.
Valerie yazmaya başladığında kendini durduramadı. Tekrar eden bir rüyayı yazdı. Gerçekte hiçbir anlamı olmayan ama kanını donduran olanı.
"Dar bir asansördeydim. 11. kata bastım ve asansör kapılarının açılmasını beklerken tırnaklarımı yiyiyordum. Bir anda asansör durdu. Bozuldu. Bu beklenmedikti, fakat rüyaların olayı da budur, her zaman beklenmedik olanı beklersin. Ne kadar kulağa dandik gelse de bu doğru. Tam olarak ne yapmam gerektiğini bilmiyordum çünkü bu asansörün bir acil durum tuşu yoktu. Asansörün kapılarını ellerimle açmayı denedim. Ve işe yaradı. Asansör kapıları azıcık açıldı ama hala minyon vücudumu kapıların arasından geçirebiliyordum. Asansör iki katın arasında durmuştu fakat o kadar da tehlikeli değildi. Beklenmedik bir şekilde, asansör tekrar çalışmaya başladı, tam ben dışarıya doğru sürünürken. Asansör yukarı doğru gitmeye başladı ve o zaman vücudumun ikiye ayrıldığı zamandı."
Yazmayı bitirdiğinde yaşlar çilli yanaklarındaki yolu dökülerek izliyordu ve elleri titriyordu. Defteri sert bir şekilde yere fırlattı ve sakarca ayağa kalktı, odasından dışarı doğru yolu tökezleyerek ilerledi.
Vücudu bir anda yere düştü ve kendini apartmanının köşesinde buldu, ve kontrolsüzce hıçkırarak ağlarken dizlerine sarıldı.
Kafasında uğuldayan ve çığlık atan yüksek sesler vardı ve o an sağır ya da ölü olmayı umursamayacağını fark etti. İkisini de umursamazdı.
Biraz sonra Valerie kafasında hiçbir sesin olmadığını fark etti. Kulak delici çığlıklar yaralayarak onun boğazından çıkıyordu.
İnsanlar, rahatsızlıkları her zaman hoş bir şey olarak resmeder. Fakat öyle değiller. Seni yok ederler. Hiçbir zaman düşünmemen gereken şeyleri düşünmene neden olurlar. Seni yakalarlar ve bir başkasının hayatını çok fena dilemeni sağlarlar. Kendini sevmek ve kendini olduğun gibi kabullenmek bu tarz rahatsızlıkları olanlar için her zaman zordur. Zihinsel hastalıklar sadece üzüntü ve ıstıraba sürüklemez, aynı zamanda ölüme de sürükler.
Valerie bir anda ayağa kalktı ve gözlerini sildi, ve apartmanından dışarı çıktı. Çıplak ayaklı olduğunu veya sabahın dördü olduğunu umursamadı ancak kendini Calum'un apartmanının önünde buldu.
+
yazar sonunda yb yazdı ._. umarım beğenmişsinizdir ^o^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nightmare disorder | calum hood | türkçe çeviri
Fiksi Penggemar''Neden 15b numaralı dairede yaşayan kız gecenin ortasında sürekli çığlık atıyor?'' ©parahmore