Göl Kenarı

251 14 0
                                    

  Ametis derin bir nefes alarak yatakta doğruldu.Kalbi küt küt atıyordu.Babası acı çekiyordu!Orada oturup olacakları bekleyemezdi,ama saat sabahın ikisiydi.Hava karanlıktı.Kheiron uyuyor olmalıydı.Ametis yatağından kalktı.Tavşanlı terliklerini ayağına geçirdi ve göle gitmeye karar verdi.Böylece dağınık saçları ve pijamasıyla kendini gölün karşısında buldu.İleride bir mum ışığı vardı.Ametis oraya doğru yürüdü.Yerde bir çocuk oturuyordu.Mum ışığında bir mektup okuyor,ve sessizce ağlıyordu.Ametis bu çocuğun bu sabah kendisine eşlik eden Luka olduğunu farketti.

  Yanına oturdu.Luka ona bakmadı.Böylece Ametis kağıdı eline aldı ve okudu:
                            Sayın Luka Hollow,
Bildiğiniz kadarıyla babanız uzun zamandır kanser tedavisi oluyordu,ama üzülerek belirtmeliyim ki babanız geçirdiği son ameliyatı atlatamadı.Cenazesi yarın saat 8:30'da olacaktır.Sizi de aramızda görmek isteriz.
                              Doktor Salbour

  Ametis Luka'ya döndü.Luka ise mırıldanıyordu:
—O muhteşem bir babaydı...O cennete gidecek...O çok dürüsttü...O bir melekti...Ametis haline acıdı:
—Bak Luka benim de hikayem pek iç açıcı değil.Annem beni çok küçükken terketti,ben de zorbalarla dolu bir yetimhanede kalmak zorunda kaldım.Hiç bir zaman annemi görmedim ama biliyor musun onu görme ihtiyacı hissetmiyorum.O bir cani,benim annem olamaz.Ametis bunları söylerken gözleri dolmuştu.Bu acı hikayeyi hatırlamak çok acı veriyordu ona.Luka ayağa kalktı ve elini Ametis'e uzattı:
—Artık geçmişe üzülmek yok,artık geleceğe bakacağız...Ametis Luka'nın elini tuttu.Ayağa kalkmaya çalıştı ama ayağı takıldı,böylece Luka onu tuttu.Yüzlerinin arasında sadece beş altı santim vardı.Ametis kıpkırmızı kesildi.

  O sırada arkadan bir kız sesi duyuldu:
—Havada aşk kokusu var!Luka gözlerini devirdi:
—Kız düşüyordu!ama Helen dinlemek istemiyordu:
—Hahahahahahahaha!Luka sen beni salak mı sandın?İkiniz de domates oldunuz!Hahahhahahahahahahahaha!!!Luka Ametis'e baktı"Ciddiye alma."dercesine.Ametis de göz kırptı.Ama gözünü kırpınca orada kalan bir gözyaşı süzüldü.Luka o gözyaşını sildi.Bu sefer Helen iyice kafayı yedi:
—Lalalallalalalalalallalalalallalala!Ship adınız "Amelu" olsun.Nasıl fikir?Luka kıpkırmızı kesildi,Ametis de çok farklı değildi.Helen ikisini de süzdü:
—Şaka yapıyordum çocuklar,ben o salak Afrodit çocuklarından değilim.Ben bir Hephaistos çocuğuyum,böyle işlerle pek uğraşmam.Benim işim insan duyguları değil,makine disketleri.Her neyse gece gece burada ne işiniz var?böylece Luka ona da mektubu uzattı.Helen mektubu okuyup Luka'ya uzattı.Yüzüne bir kasvet çöktü:
—Senin adına üzüldüm.böylece Luka bir gözyaşı döktü.Sonra Ametis'e döndü:
—Sen neden gelmiştin?Ametis onlara kabusundan bahsetti.İkisi de dikkatle dinlediler.Bu sırada hava aydınlanmaya başladı.Helen korka korka konuştu:
Bir tanrı acı çekiyor,Ametis o senin baban...

APOLLON'un Kızı -1: Kayıp GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin