Elise,Apollon'a çok yaklaştıklarını söylemişti.Bu zaten belli oluyordu,çünkü canavarlar sıklaşmıştı ve artık uyumaya bile vakitleri yoktu.Arık herhalde tam bir yıl geçmişti.Hava sanki böyle bir ormanda bile ısınmıştı.Ama bu Güneşin doğal sıcaklığı değildi.Sanki yapay bir sıcaklık ve ışık vardı etrafta.Ametis,ileride saf bir ışık gördü.İleride bu evrenin Rick'i duruyordu.Bşr kızı tavlamaya çalışna bir adam gibi mal mal sırıttı:
—Buraya geleceğinizi biliyordum,hoş geldin Ametis.Ametis'i sihirli bir güç Rick'in yanına çekti.Suratları birbirine değmek üzereyken Ametis geri çekildi.Luka ilerlemeye çalıştı ama önlerine bir duvar örülmüştü.Luka o görünmez duvara vurmaya başladı.Bağırıp çağırıyordu ama sesi Ametis'e gelmiyordu.Rick denen o iğrenç mahluk Ametis'in yanaklarını okşadı ve suratındaki bir saç tomarını arkaya attı.İyice Ametis'in içine girdi.Ametis,hareket edemiyordu.Ama tiksindiği suratından belliydi.Rick şaşkın bir surat yaptı:
—Benim gücüme karşı koyabilen ilk kız sensin Ametis,acayip...sonra Ametis'i inceledi.Bu sadece tek bir şeyle mümkün,kalbinde gerçekten biri vardır.O zaman şöyle bir anlaşma yapalım.Sen babanı kurtar ama karşılığında Luka'nın kim olduğunu unut.Aaaa ama bak bu kolay oldu,bence.Peki sen ne dersin?Aşkını baban için feda eder misin?Dışarıda olup bitenleri dinleyen melez topluluğu şaşkına döndü.Luka'nın boğazı kurudu.Ametis'in de şaşkına döndüğünü farketti.Ametis gözlerini kıstı:
—Sen çok pisliksin...ama Rick ilerideki zıt haline bakıyordu:
—Ne kadar da saf ve temiz...yüzünü ekşitti ve tekrar Ametis'e döndü:
—Eeeeeee,ne karar verdin?Ametis zorca yutkundu.Luka'ya bir bakış attı.Luka ona yalvarırcasına bakıyordu,bu işi halletmenin başka bir yolu olmalıydı.Tam kafa patlatmaya başlamışken Ametis fısıldadı:
—Kabul ediyorum...Rick Apollon'u serbest bıraktı.Tanrı bile duvarın içine giremiyordu.Rick,Ametis'in alnına elini koydu.Ametis'in gözleri beyaz bir ışık ile parıldadı.Parlama yok olduğunda ise Rick de kayboldu.Hatta paralel evrenden Rick bile bir an gidip geldi.Ama Luna onu sıkı sıkı tuttu.Ametis afallamış gibiydi ama hiçbir şey olmamış gibi melezlerin yanına geldi.Suratında kocaman bir gülümsemeyle:
—Başardık...ama diğerlerinin mutsuz olduğunu farketti.Apollon kızının yanına geldi ve Ametis'in kafasını kaşıdı.Ametis,suratında kocaman bir sırıtmayla babasına baktı.Ama Apollon çocuklara teşekkür edip anında yok oldu.-Ah şu kendini beğenmiş tanrılar-.Arkadaşlarının ürpertici bakışları onu rahatsız etmişti.En sonunda sordu:
—Arkadaşlar,ne oldu?Başardık işte gülün biraz...Luka ona baktı:
—Ametis,ben kimim?Ametis hiç zorlanmadı:
—Melezler grubunun bir üyesisin.Diğer herkes gibi arkadaşımsın.Luka'yı bu son cümle çok yıkmıştı.Arkadaşları onu teselli etmeye çalıştılar ama o Ametis'e dolu dolu gözlerle bakmaya devam etti.O sırada Ametis onun gözlerine baktı.Bu gözler...Luka onun sadece arkadaşı değildi.Hayır,bir dakika.Dilinin ucundaydı.Offffff,beyni tam da ihtiyacı olduğunda durmuştu.Arkadaşlarına döndü:
—Siz,lütfen bizi yalnız bırakır mısınız?çocuklar hemen dağıldılar.Ametis,yerde oturan Luka'nın yanına çömeldi:
—Bak,ben şeyyy,ben...Biz arkadaştan farklı bir şeydik.Bunu hissettim.Kardeş miydik?Kuzen miydik?Ametis durakladı.Biz...şey miydik?Yane sevgili miydik?Luka ona öyle
bir bakış attı ki Ametis doğru cevabı bulduğunu anladı.Luka bir şarkı söylemeye başladı:
When I close my eyes,
I dream about us.
We are sitting near a river,
And talking about our past.You say:"I love you..."and I look at you,
Your light yellow eyes are looking at my eyes.
On my shoulders there is your head,
You become shy,your cheeks are red.Then I wake up and blink my eyes,
I am there near a river.
You are there sitting near me,
With a red strawberry ice.You promised to be always with me,
Your hands are on mine.
You look at me and kiss me on my cheek,
Biggest embaressment of my life.So was it a dream,or was it real?
There is a heart you have to heal.
We have problems in our lives,
Try to heal them with our love...Don't let me burn in fire,
Just hug me when I need it.
Lets fly with our wings,
Lets climb Everest,
Lets swim in the Pacific,
Lets drink fire...
When you are with me everything is possible,
Living without you is impossible...Why did it have to be that way?
You wanted to solve my problems,
But I ran away...
Come and find me,come and find me,come and find me...
I am far away,far away,
Come and find meeeeee...son satırları Ametis de söylemişti.Bu şaekı ona gsçmişinden bir şeyler hatırlatmıştı.Ametis'in aklına Melez Kampı'ndaki ilk günleri,antrenman,göreve çıkışları,ilk öpüşmeleri,aşklarını itiraf ettikleri gece,birbirlerini özledikleri ve şarkısınınyazdığı o gece geldi.Ametis,Luka'ya döndü:
—Luka?sonra çocuğa sıkı sıkı sarıldı ve yanağına yumuşak bir öpücük kondurdu.Luka şoka girmişti.Ametis'in onu ve geçmişlerini unutmuş olması gerekiyordu.Ametis,Luka'ya baktı:
—Hatırlasana Şans Kafa,sen benim beynimde değilsin ki.Sen benim kalbimde de değilsin,sen benim kalbimsin!Sonra Melez Kampı'na doğru yola koyuldular...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
APOLLON'un Kızı -1: Kayıp Güneş
FantasyHikayemde Apollon'un kızı olan Ametis'ten bahsedeceğim.Bu serimin ilk kitabı.Kitapta Kayıp Güneş,Apollon'dan bahsedeceğim.Herkes Apollon için endişeleniyor...Çünkü Apollon aylardır kayıp ve herkes onun kesinlikle her ne kadar ölümsüz olsa da yok old...