Bu bölüm konuşma ağırlıklı olduğu için olaylar tam gelişmedi.Bu yüzden ilk bölümde yaptığım kesiti de üçüncü bölüme yazdım.Umarım kızmamışsınızdır,affınıza sığınıyorum.
Keyifli okumalarr =)
2. Bölüm:Anlat Bana
"Bazen rüyaların gerçek olmasını dilersiniz bazense kabusların sadece bir rüya..."Kollarımı yavaşça Eren'in boynuna sardım. Sonra ona öyle sıkı sarıldım ki sanki birdaha hiç bırakmayacakmış gibi. Kokusunu içime çektim doyasıya.
"Beni bırakıp nereye gittiniz? Bunca zaman nerelerdeydiniz siz?! Ben sizsiz neler çektim haberiniz var mı sizin?! "
Kollarımı sertçe Eren'in boynundan çektim. Sonra kafamı iki yana sallayıp histerik bir kahkaha attım.
"Yok değil mi? Olmasın da zaten. "
Armin bana yaklaştı korkakça. Elimi ellerinin arasına aldı. Gözlerinin içine baktım, baktı. Buram buram çaresizlik vardı gözlerinde. Derin bir nefes aldı, gözlerini kapattı iki saniyeliğine.
"Mikasa, biz... " diye söze başladı. Kendince bir şeyler mırıldanmaya başladı ama anlamıyordum.
"Mikasa biz... Biz gitmeye mecburduk. Bu konuyu daha önceden defalarca k-"
"Tch, velet... "Geldiğinden beri hiç konuşmayan Levi'nin sözleriydi Armin'in konuşmasını sonlandıran.
"Yaptığın her şeyden haberim var,her-şey-den! Haftada kaç defa su içtiğinden tut günde kaç defa ağladığına kadar.Bu yüzden konuşurken laflarına dikkat et."
"Ha, her zamanki gibi hem suçluyum hem güçlüyüm diyosun yani.Pardon ama senin nereden haberin oluyor günde kaç defa su içtiğimden? İnanmıyorum ama siz yokken neler yaşadığımdan, neler hissettiğimden de haberin vardır o halde?"Alayla söylediğim bu sözlere karşılık ellerini yumruk haline getirdi.Çenesi kasıldı. Sinirlendiği belli oluyordu. Ama ben sadece doğruları yüzüne vuruyordum.
Sinirlenmesi haksız olması yüzündendi.
"Bir tek sen mi yıkıldın sanıyorsun bu ayrılıkla? Bir tek sen mi bakıp bakıp fırlattın resimleri sanıyorsun?Ya da sonra kıyamayıp öptüğünü? Bir tek sen mi defalarca intihar etmeyi düşündün sanıyorsun? Sen bunları sadece senin yaptığını, sadece senin hissettiğini, sadece senin düşündüğünü mü sanıyorsun Mikasa?! "
"Madem sende üzüldün o zaman neden gittin Levi?! Ha? Neden gittin?" Gözlerim dolmaya başlıyordu yavaştan.
"Ben seni bu kadar severken neden gittin? " Bu cümleyi fısıltıyla söylemem tabiki onların duymasına engel değildi.
Ve ben o zamanlar benim bu cümlemle Eren'in ellerini yumruk yaptığını da fark edememiştim. Ve onun bana sarılmasıyla kendini cennette gibi hissetmesini de... Geç fark ettim, erken bitti arkadaşlığımız...
Ve yine herşey benim yüzümden...
"İsteyerek mi gittim sanıyorsun Mikasa? Sence elimde olsaydı gider miydim? "
"Ne bileyim ben! Beni gerçekten sevseydin-pardon pardoon sevseydin"iz" eğer gitmezdin"iz". Ve eğer beni gerçekten sevmiş olsaydın burada benimle tartışmak yerine bana sarılıp "gerçekten" özlediğin kokumu içine çekerdin. "
Armin ağzı bir karış açık bizi izlerken, Eren birşeyler söylemek isteyip birşey bulamıyormuş gibiydi.
Levi belki de onu tanıdığımdan beri ilk defa benden gözlerini kaçırdı. Derin bir nefes aldı.
"Ben...Ben sana sarılamam Mikasa. "
"Neden Levi? Neden?! Bu söylediğin şeyin saçmalığının farkında mısın sen?! "
"Bu saçmalık dediğin şeyin nedeni aylardır senden uzak kalmamızın da nedeni Mikasa! "
"Pekala. " Derin bir nefes aldım. Çıldıracak gibi hissediyordum. Benden sakladıkları şey neydi? Neydi bu saçmalık Allah aşkına?!
"Anlat bana Levi. Anlat nedir bu anlamsız kelimelerinin sebebi? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrılık
Hayran Kurgu"Gitme Levi" diye mırıldandım gözyaşlarımın arasından. Beni iyice kendine çekti ve sarıldı. "Bir gün geri döneceğim Mikasa, söz veriyorum bir gün geri döneceğim ve o günden sonra bidaha hiç ayrılmayacağız. " Ben o gittiğinden beri bu s...