HanKer|Tek Bölümlük Hikayeler

|Altın Kelebek Ve Sonrası

Dünkü ödül töreninin ardından ve Kerem ve Hande'nin yakın duruşundan sonra gelen mutluluk duygusuyla tek bölümlük bir HanKer senaryosu yazdım. Beğenmeniz dileğiyle...

''Selam aşkım'' diyor tiz sesiyle evinin önünde beklediğim Yağmur.

Hafif ve zoraki bir gülümseme göndererek evinin kapısından yanıma gelişini izliyorum.

''Ay çok heyecanlıyım ben ya'' diye devam ediyor. ''Acaba ödül alabilecek miyiz?''

''Kendi adıma umudum yok ama diziye ve Altan hocaya ödül bekliyorum ben.'' diyorum dürüstçe.

''Saçmalama'' diye ufak bir serzenişte bulunduktan sonra kendi üzerine bakıp bakışlarını bana çeviriyor.

''Ee nasıl olmuşum?'' diyor gülümseyerek. ''Bir yorum yapmayacak mısın?'' diye devam ediyor.

Yavaşça süzüyorum. Beyaz, uzun elbise üzerine emanet gibi olmuş. Arkasını sürekli tutması da cabası.

Bu elbise kesinlikle Hande'ye daha-

Ah, yine saçmalamaya başlıyorum.

''Güzel.''

Sırıtışı kocaman bir gülümsemeye dönüşürken yanağıma kocaman bir öpücük konduruyor.

Geri çekilme dürtümü bastırıp yeniden konuşuyorum.

''Hadi artık gidelim. Geç kalacağız. Sonuçta her gün katılmıyoruz Altın Kelebek Ödüllerine.''

''Tamam.'' diyor ve arabamın sağ tarafına biniyor.

''Hande kiminle gelecek? Onu da mı alsaydık acaba?'' diye soruyorum yolda giderken.

''Of...''

Kafamı çevirip Yağmur'a soran bakışlarla baktığımda bana ters bakışlarla karşılık veriyor.

''Ay ne var Kerem? Okan getirir onu.''

Okan ismini duymamla birlikte gerilmem de bir oluyor.

''Yapımcıdan sadece biz değil, o da uyarı aldı Yağmur. Nasıl gelsin o herifle?''

''Sanki bilmiyorsun Kerem! Tüm tepkiler üzerimizdeyken ve özellikle herkes sizden en ufak bir hamle beklerken olmaz! Ozan'a mesaj atarım ben o getirir Hande'yi.''

Evet. Herkes bizden ufak bir hamle bekliyor.

Bundan 2 ay kadar önce, Hande'nin Okan'la görüntülendiği gün sinirle evime giderken Yağmur'un peşimden geldiğinden habersizdim. Eve girdikten 5 dakika sonra çalan zile küfrederek kapıyı açmamla Yağmur'un boynuma sarılması bir olmuştu. Geri çekildikten sonra tek bir cümle söylemesi dudaklarımı onun dudaklarıyla birleştirmeme ve daha fazlasına neden olmuştu:

''Unutturacağım sana onu. Söz veriyorum unutacaksın.''

Ertesi gün sete beraber gitmemiz herkeste şaşkınlık ve merak uyandırsa da o gün ilgimi çeken tek şey Hande'nin hiçbir yorum yapmaması ve arabadan indiğimizde kaşlarını çatmasıydı.

O zamandan sonra gerçekten uzaklaşmıştık Hande'yle. Ama ben değil, o uzaklaşmıştı.

Eskisi gibi değildik. Yemek yemeye bile gidemiyorduk. Çünkü bize çok büyük bir engel vardı: Yağmur.

Yağmur sette Hande'yle olan çekimlerimde sürekli yanımızdaydı. Sürekli. En ufak konuşmamızda bile hemen yanımıza gelip beni çekiştiriyordu.

Hande ise hala devam ediyordu. Okan'la...

Okan'ın Hande'yi umursamaz hali beni deli ediyordu. Bir gün çok fena kavga edeceksek sebebi budur mutlaka.