Kısa oldu ama, beğenirsiniz umarım.
Yorum yorum yorum... Yorum istiyoruuum.
Bu arada geçen bölümde bana verdiğiniz fikirler için çok teşekkürler, en kısa zamanda hepsini yazacağım inşallah.
Son olarak ithaf isteyen varsa yorum yapabilir veya bana mesaj atabilir. Bu bölüm ''birsen_birsin_bürsin'' adlı kullanıcıya ithafendir. (Adını bilmiyorum) Beğenmen dileğiyle.
Herkese iyi okumalar, yorum ve vote atmayı unutmayın.
''Hocam ben şimdi çıkıyorum, kalan sahneleri yarın çekeriz.''
Kaşlarımı çatarak Burcu'nun Altan hocayla konuşmasını dinliyorum.
''Tamam Burcu, sen çık.''
''Ama daha çekimimiz vardı.'' diyorum Altan Hoca'ya sorar bir şekilde.
''Ben yeni filmimin çekimlerine gidiyorum Bürsin'cim.'' diyor gülümseyerek Burcu. Bu projede, yani Şeref Meselesi'nde belki de en sıcakkanlı o olduğu için diğerlerinden daha çok yakınız. Onun adına seviniyorum tabii ki.
Ben tam ''Vaov'' diyecekken o bir şey hatırlamış gibi kaşlarını çatıyor.
''Ha bu arada, seninkine selam söyleyeyim mi?''
''Hande'yle beraber mi oynuyorsunuz!?'' diyorum gereğinden fazla yüksek bir sesle. Ayrıca 'benimki' lafından hemen Hande'yi çıkartmam da büyük başarı doğrusu.
Altan hocanın garip bakışlarını görmezden gelmeye çalışarak ''Ya-yani Yağmur'la olsaydı ığmm bahsederdi de...'' diyorum iyice saçmalayarak.
Burcu koca bir kahkaha attıktan sonra kafasını onaylarcasına sallıyor.
Biraz önce söyleyemediğim artık benimle bir bütün olmuş nida ağzımdan çıkıyor. ''Vaov.''
Burcu biraz sonra Hande'nin, kısa süre önceki rol arkadaşımın yanında olacak. Benim yanımdan ayrılıp onun yanına gidecek. Ama ben göremeyeceğim. Garip geliyor.
''Her neyse ben bu kadar şaşırdığını değil de, selamını söylerim.'' deyip gidiyor Burcu.
''Haydi Kerem. Git sahneye hazırlan.''
Altan Hoca'ya onaylar bir şekilde kafamı sallayıp sahneye hazırlanmak için karavana doğru gidiyorum.
*****
''Kestik!''
''Ya Hande aığmmm yani Şükran çok afedersin...''
Gözlerimi kapayıp kendime okkalı bir küfür savurduktan sonra ''Hocam biraz ara versek iyi olacak.'' diyorum ve çekim yerinden hızlıca uzaklaşıyorum.
Öpüşme sahnesinde aniden geri çekilmem, üstelik tam özür dilerken Şükran'a Hande demem beni fazla sinirlendiriyor. Ne yapıyorum, ne yapmaya çalışıyorum anlayamıyorum. Vücudum sanki benden bağımsız hareket ediyor.
Son görüşmemizden beri belki 1000. kez ''Acaba şu an ne yapıyordur?'' diye düşünüyorum. Kesinlikle iyi değilim.
Düşünüyorum. Madem onu merak ediyorum, onunla olmayı özlüyorum, öyleyse neden Yağmur'la birlikteyim? Bu ikimize de haksızlık değil mi?
Ne kadar düşünsem de cevabı adım gibi biliyorum aslında. Başkasıyla birlikte olan bir kadına kapılmamak için yapılabilecek en mantıklı şey bu çünkü.
''Kerem? İyi misin abi?''
Arkamdan Şükrü'nün çağırmasıyla daldığımı farkediyorum.
''Iğmm iyiyim Şükrü gel.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HanKer|Tek Bölümlük Hikayeler
RomanceBiraz siyah, biraz beyaz. Tek bölümlük HanKer hikayeleri içerir.