|Gizli Anlaşma!

2.1K 120 81
                                    

"Bilemiyorum Kerem... Zaten bir şeylerin farkındalar, bunu kabul etsek çıldırırlar herhalde."

İç çekip parmaklarımı buklelerinin arasından geçirmeye devam ediyorum.

"Sence bu kadarını haketmediler mi?"

Gözlerini hızla bana çevirirken "Saçmalama... Tabii ki hakettiler, hem de bundan çok daha fazlasını ama... Aması var işte." diyor sitemle.

"Hande kitap ya, kitap yazmışlar. Kim yapar bunu? Kimin sevenleri böyle bir şey yapar?"

Gözlerini yenilgiyle bir kez daha benimkilerle buluştururken derin bir nefes alıyor.

"Tamam ya... Haklısın."

Sırıtarak yanağına bir öpücük kondururken "Güzel.." diyorum. Kim bilir nasıl sevinecekler başımızın tatlı belaları...

***

"Ben çıkıyorum şimdi, sen de 15 dakika sonra falan çıkarsın okey?"

Başımla onu onaylarken içimde bir heyecan oluşmasına engel olamıyorum. Sanki ilk kez beraber çekim yapmaya gideceğiz.

Kerem evden çıktıktan sonra telefonumu elime alıp sahte hesabımdan ( Gülebilirsiniz :D ) twittera giriyorum.

Nasıl sevinçliler, nasıl coşkulular...

Onların sevgisine karşılık bizim bencilliklerimizin getirdiği pişmanlık çöküyor omuzlarıma. 2 yıldır bizi unutmayan insanları defalarca kez kırdığımız gözümün önünde canlanıyor...

İyi ki Kerem'i dinleyip bizim için, daha doğrusu ZeyKer için yazılan kitabın kapağında olmayı kabul etmişim diyorum bir kez daha... Bu güzel insanlara az bile ama...

Çekim yapılan yere geldiğimde Kerem'in makyaj masasında oturduğunu görüyorum. Tamam, rol vakti!

"Kereem, merhaba!" diyorum masasının yanına gidip aylardır onu ilk kez görüyormuşum gibi yaparak.

O da bana uymakta hiç gecikmiyor.

"Hande!" diyor ayağa kalkıp bana sarılırken. "Nasılsın?"

Kulağına doğru "Yarım saat öncekiyle aynı." derken dışarıya karşı "İyiyim, sen?" diye soruyorum.

Gülmemek için dudaklarını bastırırken "Aığmm, ben de bildiğin gibi... Yani şey, nereden bileceksin değil mi, iyi." diyor.

Kendimi tutamayıp bir kahkaha atarken arkamızdan atılan çığlığı duyuyoruz ve o tarafa dönüyoruz. Ve gözgöze geldiğimiz kız bize doğru gelip "Ee şey, merhaba, Meltem ben, kitabın yazarı..." diyor heyecandan arada kekeleyerek. İkimiz de gülerek onu izlerken o birden aynı anda bize sarılıyor.

"Ben gerçekten... Kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Çok..." diyerek geri çekildiğinde kızın dolu olan gözlerini görüyorum ve içim ısınıyor. Kabul etmeseydim deli gibi pişman olacağımı haykırıyor kızın yaşlarla parlayan gözleri.

"Canım, tebrik ederim seni. Yaşın için çok büyük bir başarı bu." diyorum gülümseyerek omuzlarından tutarken. Kerem de "Aynen." diyerek onaylıyor beni.

"Hepsi sizin sayenizde... ZeyKeri o kadar güzel oynamasaydınız karakterler onlar olmazdı..." diyor.

Gülümseyerek onu, tatlı heyecanını izlerken beni hazırlanmaya çağırdıkları için yanlarından ayrılıyorum ve hazırlanmaya başlıyorum.

***

"Kerem, elini Hande'nin beline koy ve arkasına geç..."

Kerem fotoğrafçının dediğini yaparken bana göz kırpmayı da ihmal etmiyor. Hafifçe sırıtırken ben de elimi onun elinin üstüne koyuyorum.

"Tamam... Şimdi Hande, sen de Kerem'in koluna doğru yat ve bir bacağını kaldır. Dans pozisyonu yani..."

Dediklerini bir kez daha yaparken Kerem'le göz göze gelince kendimizi tutamayıp kahkaha atıyoruz.

"Çok pardon..."

"Özür dileriz..."

"Ne oldu ya?" deyip gülen fotoğrafçıya aklımıza gelen anıyı anlatamayacağımız için "Şey.. Eski setimizde de böyle bir olay yaşamıştık da." diye toparlıyorum. Sonuçta adama "Bir gün Kerem'in evindeyken benim ayağım halıya takılınca aynı bu pozisyona bürünmüştük de..." diyemeyiz ya...

"İyi de Güneşi Beklerken'de böyle bir sahne yoktu ki..."

Kitabın yazarına, yani Meltem'e baktığımda buram buram "Ben HanKer'ciyim!" diyen gözleriyle karşılaşıyorum. Gülmemesi için kendini kastığı çok belli olunca ben de hemen "Kamera arkasındaydı canım, iptal olan bir sahne yani..." diyorum hızla. Bunlardan hiç mi bir şey kaçmaz yahu!

***

"Ay ölüyorum!"

Akşam kendimizi evimize attığımız da hemen kendimi koltuğa fırlatıyorum. Ne gündü ama!

"Ben de çok yoruldum... Bir duş alalım da, sonra güzel bir film izleyelim." diyen Kerem'e bakıp haince gülümsüyorum.

"Canım sen git filmini Serenay hanımla sinemalarda izle, ben şimdi duşa gidiyorum ve hemen sonrasında da güzeeel bir uyku çekiyorum. Baaay..."

Ayağa kalkıp zafer gülümsememle yatak odama giderken havalandığımı hissedince kocaman bir çığlık atıyorum.

"Ayyhh!"

"Iğmm, valla duşa girebiliriz de, sonrasında güzeeel bir uyku çekeceğini hiç sanmıyorum canım..."

Evet, şimdi hep beraber 'amin' diyoruz.

Biliyorsunuzdur, Meltem Solak'ın yazdığı ZeyKer hikayesi "Gizli Anlaşma" kitap oluyor ve kitaptan Hande'nin de Kerem'in de haberi var! Kapakta olmaları için onay bekliyoruz hep beraber, ben de kapak için yeni bir çekim yaptıklarını düşünüp yazdım bir şeyler, umarım beğenirsiniz.

Bu arada geçen bölüm pabucumu hemen dama atan bağzı arkadaşlara sevgiler :)))

Gününüz güzel geçsin, dua edin.

HanKer|Tek Bölümlük HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin