SERCAN
Şaşkın gözlerle Deniz le birbirimize baktıktan sonra hafifçe ağzımı sildim. Gülümsemeye çalışmaya çalışarak anneme döndüm. '' Anne eşyalarımızı ne yapıcaz. '' Annem garip bi tebessümle bize döndü '' Biz her şeyi ayarladık. '' Sonra birden kafama yıldırımlar inermiş gibi oldum. '' Anne fıstık ne olucak ? ! '' Sesimi hafifte olsa yükselttiğim için birden utandım. Annem elini saçlarının arasında gezdirdi '' Onu hiç düşünmemiştim bak. '' Müstakbel babam (!) bana ve anneme gülümseyereak baktı. '' Fıstık kim ? '' Annem iç çekerek konuştu. '' Sercan ın kedisi. '' Deniz bi bana bide babasına bakıp konuştu. '' Kedi varsa ben yokum. '' Bunu beklemiyordum tabiki. Kafamı sallayarak anneme baktım '' Fıstık yoksa gelmiyorum ! '' Sonra dışarı çıktım. Hava almaya ihtiyacım var.
DENİZ
Ne olmuştu şimdi ? Sadece bi kedi sonuçta. Cici annem zoraki bi gülümsemeyle konuştu. '' O kedi ona babasından kalan son şey. Özür dileriz. '' Cici annem tam kalkıyorduki babam onu durdurdu. '' Deniz, oğlum hadi git bak bi Sercan a. Sonuçta senin hatan. '' Benim hatam mı ? WTF ? Nasıl benim hatam ya. Evet hata yaptım sonuç olarak babasının hatırası falan filan.. Babam bana sertçe bakınca buna mecbur kaldım ve dışarı çıktım. Orda öylece bağdaş kurmuştu. Restorantın çimenlik bahçesinde böyle oturan bi kız görmeye alışık değildi insanlar. Boğazımı temizleyip yanına yaklaştım ''Sercan ? '' Hafifçe bana bakıp kafasını yeniden çevirdi. Ah ne kibarca ! '' İçeri geçmemiz gerek. ''
SERCAN
Söylediği o saçma söz üzerine tek söylediği bu muydu ? Ah ne kibarca ! '' Ben gelmiyorum. '' Bana bakıp iç geçirdiğini görebiliyordum. Kahretsinki kot çeketimi almamıştım ve dışarısı soğuktu. Bana baktı ve gözlerini kıstı. '' Sen üşüyor musun ? '' Hafifçe yüzümü ona doğru çevirdim ve cevap vermedim. Zaten o da beni zor durumda bırakmadan konuyu değiştirdi. '' Bak, seni anlıyorum ama sen de beni anla. O kediyi eve alamayız. Ona sertçe bakabilirdim ama Fıstık ı eve almama fikri bile gözlerimin dolmasına yetiyordu. Babam onu bana 7 yaşındayken almıştı ve 8 yıldır bizdeydi. Onu dışarı bırakamazdım. Sesimin titremesini önemsemeden konuştum '' Dinle, o sekiz yıldır bende ve ben onu bırak-amam ''
DENİZ
Ağlıyor muydu ? Hafifçe ona baktım. Henüz değil. Bu sert kızında zaafları vardı. Biraz daha bu saçma meselenin üstüne gidersem ağlayacağına emindim. Üstüne gitmeden konuyu kapattım. Tamam bu seferlik o kazanmış olabilirdi ama o iğrenç yaratık odama girerse gözünün yaşına bakmam basardım tekmeyi. O sırada Cici annem le babamın hesabı istediğini gördüm. Ona hafifçe dokundum. Teni cidden buz gibiydi. '' Gidiyoruz sanırım. İçeri geçelim mi ? '' '' Hayır, madem gidicez burda bekleyelim. '' Tanrım ne inat bi kızdı bu böyle. '' Buz gibi olmuşsun Sercan. '' Alaycı bi gülümsemeyle bana baktı. '' Öldürmez ya ? '' Bu kızla fena halde işimiz vardı. Şimdi bide evlerine uğrayıp o çerez isimli saçma yaratığı alacaktık. Eğer sesinin titremesi içime işlemese bunu hayatta yapmazdım.