SERCAN
Yanıma gelen Deniz dahil hiçbir şey hissedemiyordum. Aramamalıydı. En azından şu anda deyil.
" İyiyim.. iyiyim. "
Dizlerimi serbest bırakıp kafamı hafifçe geriye verdim. Dudaklarımı hafifçe büzüp kalan boşluktan tüm nefesimi tek celsede verdim. Ayağı kalkıp şaşkınlıktan gözleri iri iri olan aileme çarpık bir gülümsemeyle baktım.
" İyiyim ben. " Bunu diyip tuvalete doğru ilerlerken çakma ailemin şaşkın bakışlarını sırtımda hissedebiliyordum. Tuvalete girip kapıyı kilitledim. Elimden henüz attığım cam parçalarını yerden kaldırdım. Avuçlarım kandan görünmeyecek hale gelmişti. Peçeteyi hafif ıslatarak kanı temizledim. Acı tenime işliyordu resmen. Zonkluyan avcumu boşverip aynada kendime baktım. Ağlamamıştım. O iğrenç adam için hiç ağlamadım zaten...
DENİZ
Bu kızın kesinlikle terapiye ihtiyacı var. Ne olmuş olabilir ki ?
" Esin Teyze, sen in aşşağıya ben ve Deniz ilgileniriz. "
Ece babama da yalvaran gözlerle bakınca babam cici annemi aşşağı indirdi. Ece onların indiğinden emin olunca tuvalet kapısına dayandı.
" Sercan ! Aç kapıyı. " Sercan diretmeden açtı kapıyı. Arkasında sabitlediği ellerinden birini çıkartıp saçını kulağının arkasına koydu.
" Ece o aradı. " Ben bana bulmaca gibi gelen bu cümleyi anlamaya çalışirken Ece kaşlarını hafifçe kaldırarak Sercan a baktı.
" Baban mı ? " Bunun üzerine Sercan tıslarmış gibi konuştu.
" O benim babam deyil ! " Ece bunun üzerine kendini hızlı toparladı.
" Tamam . Neden aramış ? "
"Bilmiyorum Ece. Anneme nasıl söyliyicem onu düşünüyorum. Ece nin cevap vermesine kalmadan ben konuştum.
" Elini ver. " Sercan anlamayan gözlerle bana baksada Ece hızlı bi hareketle Sercan ı bileğinden yakaladı ve ellerine baktı. Bakmasıyla ağzından hafif bi çığlık yükseldi. Alt kat duymasada Sercan ın yüzünü buruşturmaya yetmişti bu çığlık.
" Sakin ol Ece ! "
" Sargı bezi yatak odasındaki çekmecede Ece."
Ece bunu dememle uzun koridoru geçip son odaya girdi. Tek kalmıştık. Yüzüme bakmasada ben inatla ona bakıyordum. Parmaklarımı hafifçe elinin üstünde gezdirdim
" Bakabilir miyim ? " Cevap vermesede karşı çıkmayışına dayanarak bileğinden tutup hafifçe avcunu çevirdim. Derin di. Muhtemelen iz bırakacak bir yaraydı. Çok acıtıyor olmalıydı.
" Kendine zarar vermişsin. "
" Hayır. Aynayı kırdım ve.. " Açıklamasına izin vermeden onu susturdum.
" Hesap vermek zorunda deyilsin. " Bunu dememle sustu ve yeniden başını yere eydi. Parmak uçlarımı hafifçe avcunda gezdirirken kıpkırmızı olmuştu.
" Çok acıyor mu ? "
SERCAN
Evet acıyordu. Dikiş bile atılması gerekebilir.
" Hayır. " Hafif kaşlarını çatarak bana baktı.
" Doğru söyle. "
" Biraz acıyor işte. " Parmaklarını biraz daha bastırarak avcuma sürtmeye devam edince ayak parmaklarımı içe kıvırıp vicudumu gerdim.
" Acıdı değil mi ? " Cevap vemeyince biraz daha bastırdı. Dudaklarımdan istemsizce bir inilti kaçınca çarpık bir gülümsemeyle baktı.
" Derin kesmişsin. Acıdığını biliyorum. Annene söylemelisin. " Kaşlarımı çatarak ona baktım. Evet söyliyecektim ama şimdi zamanı değildi.
" Şimdi değil. " Tek kaşını kaldırarak avuçlarımı ovmaya başladı. Bu canımı yaksada iyi geliyordu. Saçma bir şekilde üvey kardeşimin bana dokunmasını seviyordum. O ise bu sırada gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Hernekadar hafif olmaya çalışsada arada eli kayıyor ve sertleşiyordu.
" Anneni çok üzdün. Baban için.. " Bunu demesiyle bir adım gerileyip ona baktım. İçimde bir şeylerin hareketlendiğini hissettim. Sesimin titrememesine özen gösterdim.
" O babam değil. Olmamalı ! "
--
Mobilden yazıyorum. Yazım hatalarını affedin. Bide okuyucum olup olmadığını görmek istiyorum. Mesaj veya yorum atar mısınız. Bosuna yazmiyim sasjsjjs
