Multimedia:Ali Ulaş
-Hödükler de güzel sever.-
"Kızım,bu notlar ne? Hadi diğer dersler neyse de onlar o kadar kötü değil. Coğrafya 1. Sınav 12. Seni gören Erotostenes ağlıyor şu anda." diyen abime sevimli kedi bakışı atmaya çalıştım. Pek iyi yapamamışım ki abim "Bir de şöyle yapmayı kes. Çok iğrenç oluyorsun." diye devam ettirdi. Yüzümü somurttum.
"Ne yapayım coğrafyaya beynimin kapasitesi yetmiyor. Hem Einstein'ın da okulla arası pek iyi değilmiş. Ama şu anda adama bak. Tüm dünya onun zekiliğini konuşuyor." dedim.
"Her okulla arası iyi olmayan zeki olsaydı,Türkiye şu anda çok farklı bir yer olurdu." şeklinde cevap verdi. Haklıydı. Beklemediğim bir şekilde kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. "Hem yüzünü de somurtma. Sana hiç yakışmıyor. Ayrıca bu olanlar aramızda. Diğer sınavlarına ben çalıştırırım seni. Düzeltirsin diğer sınavlarda." diyip hafif güldü. Çok tatlıydı zalımın abisi.
"Abi sen dünyaya Shawn'dan sonra ha bir de benden sonra gelen en mükemmel şeysin." dedim. "İlla o kodumun oğlunu sokacak mısın her yere? Neyse. Sen diğer sınavlarda düzelteceğine söz ver de." kodumun oğlu ne? Yanacaksın oğlum hem de cayır cayır. Tabii ki de bunlar şu anda denilecek şeyler değildi. Ben de önümde duran arabaya hafif vurdum ve Tatar Ramazan edasıyla "Ben bu sınavları düzeltirim."
"Peki. Her şey iyi güzel de. Benim Haydar'ımın suçu neydi?" güldüm. "Merak etme bir şey olmadı biricik arabana." deyip arabaya bindim. Abim anahtarı çeviriyormuş gibi yapıp çevirmiyordu. "Abi hadi çalıştırsana şu arabayı."
"O vuruştan sonra sana küsmüş. Ondan çalışmıyor. Senden bir özür bekliyormuş." dedi. Gözlerimi devirdim. "Abi. Üzgünüm ama hiç komik değilsin. Hadi çalıştır şu arabayı." dedim. "Galiba eve yürüyerek gitmen gerekecek." deyince "Özür dilerim Haydar'cığım. Öyle yapmak istemedim. Affet beni ve çalış artık." demek zorunda kaldım. Kahkaha atıp çalıştırdı arabayı. Yok ailecek anormaliz.
Abimle çok tartışsakta ailede en çok onu severim. Genellikle onunla birbirimize olan sevgimizi tartışarak gösteriyoruz. Yani bu da birbirimizi aşırı halde sevdiğimizi gösteriyor.
Abim üniversite son sınıf öğrencisi. Aslında kendine ait evi var ama 1 haftadır bizde. Annemin yemeklerini özledim bahanesiyle geldi ama sorunun bu olmadığına kesinlikle eminim. Yakında çıkar kokusu diye çok kurcalamıyorum açıkçası. Zaten ben de memnunum halimden.
Bir öksürük sesiyle daldığım düşüncelerden çıktım ve eve vardığımızı gördüm. "Hadi geldik küçük hanım." dedi abim. "Abi seni çok seviyorum." diyip yanağına öpücük kondurdum. Abim hafif alayla "Ölecek miyim?" dedi. "Ben de seni çok seviyorum canım kardeşim desen ne olurdu ki sanki." dedim. "Sözcüklere sığmayacağını bildiğim için deme gereği duymadım." deyince yüzüme en malca gülüşü yerleştirdim. "Hadi in artık. Ben kendi evime gidiyorum bugün." dedi.
"Ya ama neden? Sen olmadan çok sıkılıyorum evde. Ata eğlenmeyi bilmiyor. Annem ise terlikleri ile aşk yaşıyor. Babam dünyadan kopmuş şekilde zaten hadi 1 hafta daha kalsan lütfen." diyip arabadan indim. Onun olduğu tarafa yönelip,onu eve doğru çekiştirmeye çalıştım. Tabi ayı gibi olduğu için hiç kıpırdamıyordu ama olsun.
"Tamam kızım geliyorum. Zaten burada ne kadar durursam benim kârıma." deyince gözlerimi açtım. "Biliyordum. Annemin yemeklerinin sadece bir bahane olduğunu biliyordum. Dökül bakalım Ali Kaptan."
"Eve bir girelim de anlatırım." deyince asansörlere doğru koştum. Tabii ki de yanımda abimi de çekiştirdim. Evin önüne geldiğimizde hızlıca kapıyı açtım ve eve girdik. "Hadi bakalım çabuk anlat." dedim.
Koltuğa oturdu. Ben de onun karşısına oturdum. "Birisine aşık oldum." deyince gözlerimi bu sefer fal taşı gibi açtım. "Ne? Nerede?Ne zaman? Nasıl?Neden? Kim?" deyip tüm 5N1K'yı önüne sıraladım. "Dur hemen heyecanlanma anlatıyorum." kafamı salladım ve tüm dikkatimle onu dinlemeye başladım.
"Geçen hafta buraya aslında senin Matematik defterin bende kaldığı için gelmiştim." dedi. "Yuh. Ne zamandır onu arıyordum sende miydi?" deyince "Arabada. Alırsın sonra. Neyse devam ediyorum. Sonra bizim yan binaya yeni birisinin taşındığını gördüm. Kızı bir görsen. Nasıl güzel." dedi. Ben de onu sinir etmek için "Öh yani o kız mı? Çok ümitlenme o kız bakmaz sana." dediğimde gözlerini devirdi. "Eğer bir daha sözümü kesmeye kalkışırsan hiç bir şey anlatmam. Burada meraktan çatlarsın." deyince ağzımı fermuar gibi kapattığımı gösterip sustum.
"İşte ben bu kızı görünce hemen gittim yanına. Yeni mi taşınıyorsunuz? Bahanesiyle konuşmaya çalıştım. Ama sonra kızı annesi çağırdı ve konuşamadık. Tabii ki de ben bu kızın peşini bırakmadım ve anneme yemeklerini özledim deyip burada kalmaya başladım. Yani bir nevi de kıza yakınlaşmaya. Ama yine de işe yaramadı. Kız yüz vermiyor bana. Olmaz bu iş." dedi. Üzülmüştüm açıkçası. O kızda da akıl yokmuş. Abi, burada dünyanın en yakışıklı kişisine rakip olabilecek birisi duruyor karşımda ama bu kız ona yüz vermiyor.
Abimin yüzünü ellerimin arasına alıp "Oy benim ponçik hödüğüm aşık mı olmuş yerim." dedim. Abim "Hemen de dalga geç zaten ." dedi. Sen bu işi bırakmadıysan,ben de bırakmam. "Benim bazı işlerim var." deyip koşa koşa odama gittim. Telefonumu alıp bizim gruba mesaj attım.
Grup:404!:Grup İsmi Bulunamadı
Ben: Çabuk gençler toplanın hemen. Anlatmam gerekenler var.
Bücür(1.52):
Ben:çdöckeğsşdprğTurunçgil:Anlatsana kızım. Meraklatma insanı.
Baykuş:Neler oluyor hayatta..
Ben:Öf tamam anlatıyorum. Abim yan binamıza yeni taşınan kıza yakmış abayı. Ama kız buna bakmıyormuş falan. Yani bir nevi çöpçatanlık yapacağız. Eheheh.d
Baykuş:Çöpçatanlık mı? Kızım ne işimiz var bizim bu işlerle. En iyisi uyumak. Boş ver şu işleri.
Turunçgil:Çöpçatanlık mı ohh en sevdiğim.
Baykuş:Şaşırmadım.
Turunçgil:Sen bir kes sesini ya.
Baykuş:Sin bir kis sisini yi.
Marulum:Ne yani Ali Abi aşık mı olmuş inanmam fşeşldflsiidşf
Ben: Tabi olum. "Hödükler de güzel sever."
------------
Baykuş ile Turunçgil'i mi yapsam acaba. Aha shiipp.sçmxkfpeşsödşr
Ali'ciğimi de kendime ayarlarım artık.