Multimedia:Bizim Tayfa
Şarkı=Kendi halimde
-Bir derdim var-
"Kendi halimde bir derdim var,nasıl anlatsam kibar kibar?Kendi halimde bir derdim var,nasıl anlatsam kibar kibar?"
Şarkının sözlerini mırıldanarak yolda tek başıma yürüyordum. Sırf daha fazla şarkı dinlemek için yolumu uzatmıştım.
Şu anda çok değişik duygu karmaşıları içerisindeyim. Hem onun beni koruyucu davranışı mutlu etse de,bir yandan da ondan ayrıldıktan sonra yaşadığım anılarımı hatırlayıp üzülmeme sebep oluyordu. Kendi içimde mutluluk ve hüzün doğururken,ona karşı beslediğim duygular ise nefret ve sevgiden başka bir şey değildi.
Ay fazla mı kaptırmıştım kendimi şarkıya. Evet kesinlikle öyleydi. Hemen müzik kütüphaneme girip,Heijan Abin dızo bıremın'ı açtım.
Yani ben mi Emir'e karşı sevgi besleyeceğim. Hayır ona karşı tek hissettiğim duygu nefret,nefret olmalı. "Senden nefret ediyorum Emir Keskin!"
"Gizem!" duyduğum tanıdık sesle arkama döndüm. Cenk yavşağıydı.
"Peşimden defol git Cenk. Yoksa Emir'in vurduğu yumruk izinin kaplamadığı yeri de ben morartırım." dedim.
"Bilmiyorum farkında mısın ama ben evime bu taraftan gidiyorum. Yani peşinde falan olduğum yok." deyince "O zaman yanımdan defol git. Arkamdan yürü. Şu anda hiç kimseyle muhattap olmak istemiyorum. Özellikle seninle."dediğim şeyi fark edince "Yok ya da sen önümden yürü." dedim. Sonuçta bir yerlerimizi sağlama almamız gerekiyordu.
"İnsan yemiyorum Gizem. Rahat ol. Ben de bir insanım." dedi. Azra ile sabah ki konuşmamız aklımdan geçmişti bir anda. Ben daha abimi arayacaktım lan. Cenk sen adamın dibisin yoksa unutuyordum abimi bize çağırmayı. Ona böyle demedim tabii ki de. Sonra götü falan kalkar. Zaten şu anda bile uzaya ulaşmış durumda.
"O konuda şüphelerim var." diye mırıldandım. Çok şükür ki duymamıştı. Aslında duyabilirdi de bazı gerçeklerin farkına varırdı. "Anlamadım."
"Yok bir şey Cenk." dedim. "Yani yanında yürümemin bir mahzuru yok." ya bu çocuğun gerçekten akli dengesi bozuktu ya da numara falan yapıyordu. Ama şu anda onunla gerçekten uğraşmak istemiyordum. Ben de "Aynen." diye geçiştirdim.
"Gizem,senin gözünde başından beri kötü bir profil edindim biliyorum. Ben de bunu düzeltmek istiyorum. Baştan başlasak." bu çocuk gerçekten maldı. Cevap vermeden ilerledim tabi o da yanımdaydı.
"Ben evime geldim. Yarın okulda görüşürüz." deyip Mahmut Amcaların binasına girdim. Buralardan uzaklaştığından emin olduğumda binadan çıkıp kendi evime doğru ilerledim. Gerizekalı sanki ben bilmiyorum senin Emirlerle komşu olduğunu. 'Bilmiyirim firkindi misin imi bin ivimi bi tiriftin gidiyirim.' sen ona 'senin evinin nerde olduğunu öğrenmek için geldim.' desene.
Tam bizim binaya girerken Buğra'nın sesini duydum. "Gizem neredesin sen kızım? Niye geç geldin."
"Ya baykuşum müdür çıkışta odasına çağırdı. Böyle bir kaç nasihat verdi falan. Onun yanındaydım. Ondan Hale'ye beni beklemeyin siz dedim. Önemli bir şey yoktu yani." dediğimde kafasını salladı. "Ben de Cenk falan önünü kesti sandım okula doğru geliyordum tam. Hiç güvenmiyorum o Oç'a." deyince kaşlarımı kaldırdım. "Aaa ne münasebet. Yok öyle bir şey falan. Hem cesaret edemez bence o artık." dedim.