Sonunda kahvaltı hazırdı. Yine kahvaltıda peynir, ekmek, zeytin ve omlet vardı. Kahvaltımı yaparken bile aklımda o kabus vardı.
-Kızım yine ne var aklında dalıp gitmişsin?
-Bi şey yok anne.
Annem bana inanmıyordu.Ben de o yüzden sebebini söylememiştim.
Bir şeyi unutmuştum. Bugün valiz hazırlayacaktık. Annem bağırdı.
-Kızım kıyafetlerini getir, valizi hazırlıyorum. İç çamaşırlarını ve çoraplarını da unutma.
-Peki anne.
Hiç gitmek istemiyordum yazlığa. Belki de kabus gerçek değildir. Böyle düşününce bi bakıma gitmek istiyordum. Ama yine de içimdeki his bu kabusun gerçek olduğunu söylüyordu. İçimdeki hise mi yoksa anneme yani öyle bir şey olmayacağına mı inanayım, karar veremiyordum. Ama yazlığa gideceğimiz galiba kesindi. Çünkü herkesin bildiği bi kural var. "Anne ve baba ne dediyse o" Bu yüzden ben de bu kurala uyup gitmek zorundayım.Ben bunları düşünürken annem valizleri çoktan hazırlamış hatta öğle yemeği vakti gelmişti.Yemekte yalnızca makarna vardı.
Galiba annem valizleri hazırlarken farkına varmış olacak ki yemekte bu sabah bana sorduğu soruyu tekrarladı.
-Maria kızım yine ne var aklında yine dalıp gitmiştin?
Bu sefer annem bana inanmasa da söylemeye karar verdim.
-Peki anne, nedenini söylüyorum. Kabus aklımı iyice karıştırdı ve içimdeki his bu kabusun gerçek olacağını yani yazlıkta öleceğimizi söylüyordu.
-Maria sen sadece bi Kabus gördün. Bu kabusu kafana takmaya hiç gerek yok. Herkes kabus görür.
-Ama anne benimki herkesinkinden daha farklı gibi. Önceki kabuslarım bu kadar kafama takılmamıştı. Bu kabus niye kafama takılmıştı biliyor musun?
-Niye?
-Çünkü yüzünü göremediğim biri dediğim ölümdü ve bana yazlıkta öleceğimizi fısıldamıştı.
Annem peki kızım diyip yemeğini bitirip oturma odasına gitmişti. Bu sefer heralde deli olduğumu düşünmüştü. Ama ben deli olmadığıma ve bu kabusun gerçek olacağına inanıyordum. Bu arada yarın gidecektik yazlığa. Acaba yazlıkta olaylar olacak mıydı? En önemlisi ölecek miydik?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Kabusu
HorrorBiri ama yüzünü goremediğim biri bana yazlıkta işkencelerle öleceğimizi söylüyordu.