Çözemediğim Soru

246 12 4
                                    

     Çığlık atarak uyandım. Saate baktım. 10:00'ı gösteriyordu. Annem, babam ve John o kadar derin bir uykuya dalmışlar ki çığlığıma rağmen uyanmadılar.

     Bu kabusu anneme söylemeyecektim. Eğer yalnızca benim öleceğimi söylersem fazlasıyla üzüleceğini biliyordum. Bu yüzden hasta olmasını da istemiyordum.

     Biraz kendimi yatıştırmak için mutfağa doğru su içmeye gittim. Suyumu yudumlarken boğazım ağrıyordu. Ama önemsemedim. Mutfaktaki masanın önünde duran sandalyeye oturdum ve her zaman yaptığım gibi düşüncelere odaklandım.

     Kabusa göre demek annem ölmeyecekti. Yalnızca ben ölecektim yalnızca ben!  Bu sorunun cevabını hala çözemedim. Neden ben?

     Ölümü mü beklemeliydim yoksa kendi hayatım uğruna savaşmalı mıydım? Birden geçmişim gözümün önünde canlandı. O güzel çocukluğum ve anılarım. Arkadaşlarım... Karar verdim. Hayatım uğruna savaşmalıydım. Ama bir sorun vardı. Bunu nasıl yapacaktım? Belki de bundan sonra o kızı gördüğüm her an onunla konuşursam her şeyi çözebilirdim. O zaman şimdiki tek işim tıkırtı sesini duymaktı. Çünkü kız her gelmeden önce -herhalde belirti olarak- bir takırtı sesi çıkartırdı.

     Bir daha saate baktım. 10:30'du. Annem ve John sonunda uyandı. 2 dakika sonra da babam uyandı. Annem mutfağa geldi kahvaltı hazırlamak için, düşünceliydi. Keşke kız ona gözükmeseydi. Annem bir an bana baktı. Bir şey söyleyecekmiş gibi durdu sonra kahvaltı hazırlamak için tekrar tezgaha döndü.

     10 dakika sonra kahvaltımızı yaptık. Bitirdikten sonra odama çıktım. Uzun zamandır kitap okumuyordum. "Olasılıksız" adlı kitabı elime aldım. Yatağıma uzandım ve okumaya başladım. 20. sayfaya gelmiştim ki sonunda tıkırtı sesini duydum. Genelde tıkırtı sesinden 1 dakika sonra penceremden gözükürdü. Kalktım kitabı çalışma masama koydum ve pencereye doğru cesaretli adımlarla ilerledim. Çok kısa bir süre sonunda gördüm. Amacım belliydi: onunla konuşmak. Konuşmayı başlattım.

-Neden yalnızca beni öldürmek istiyorsun?

     Bana cevap vermeyeceğini zannediyordum. Yanılmışım.

-Çünkü ben bir katil tarafından öldürüldüm. Başta kollarımı, bacaklarımı, yüzümü hatta bedenimin her yerini bıçağıyla çizdi. Katilin gözlerine baktım. Bunları yaparak çok zevk aldığı okunuyordu. Sonra elindeki bıçağı boğazıma sapladı ve beni öldürdü. Sonra ben böyle hayalete dönüştüm. Normal hayattaki gibi zevk alma duygum vardı. Bu yüzden ben de kendi yaşlarımda birini öldürmeye karar verdim katilin beni öldürürken zevk aldığını hatırlayarak. Bir şeyi fark etmiştim. Ben yalnızca sana ve annene gözükebiliyordum. Benim yaşıtım da sen olduğun için seni öldürecektim.

     Beklediğim gibi olmadı, aksine her şeyi anlattı ve bunları anlattıktan sonra benim bir şey söylememe fırsat vermeden ortadan kayboldu.

    

    

    

Yaz KabusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin